PAZARLIK: İşte Paşam Kıbrıs Türkü...

Birkaç günden beri yaptığım gibi yarın da, TSK Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın KKTC'yi ziyareti üzerine yazımı sürdüreceğim. Ayrılırken yaptığı basın toplantısı üzerinde durmak istiyorum. Ama Pazar gün, Türklük mücadelesine imza atan ve bununla gurur duyan okuyucularımın hakkını çiğnemek istemem. Paşamızın ziyaretine denk gelen yazıları buraya almak istiyorum.Kıbrıs Türkü işte bu satırları yazıp,cesaretle ortaya koyanlardır. Çünkü onlar Ulusal Mücadelede de ön sırada idiler. Yazımın başlığında bunun için "İşte Paşam Kıbrıs Türkü" dedim. Çünkü Kıbrıs Türkü sıkıntı çekerken, hayatını hiçe sayar ve bu toprakları savunurken alkış almakta ama bu toprakalırn satıcıları üst büste yığılınca ilk yine Kıbrıs Türkü suçlanmaktadır. Oysa herkes de bilmektedir ki bizim sıcak karnımız bugünkü Ankara Hükümetidir.Çünkü Annan Plânı konusunda sınıfta kaldı. Ancak Ulusal davaya bağlı olanlar herşeye rağmen bu adada mücadeleyi sürdürmektedir.Gerçekler de şapır şapır ortaya sökülmektedir.
&&&
GAFİLLERE HADDİNİ BİLDİRMEK...

"Sayın İsmet Kotak,"Vatana hoşgeldiniz Paşam" başlıklı yazınızla Kıbrıs Türkü'nün dili oldunuz. Dilinize,elinize sağlık...Hainlerle,gafillere hadlerini bildirme konusunda başarıyla sahiplenip yürüttüğünüz misyonunuzun, milli davamıza sağladığı ve sağlayacağı yararlar tarihe mal olacak değerdedir...Sizi en içten duygularla tebrik eder, saygılar sunarım".
E.M.-Lefkoşa (Milli mücadelede kendisi, babası ve tüm ailesi görev yüklenen E.M.'nin faks mesajı elimdedir.İznini almadığım için açık ismini yazmadım.Ben de kendisine şükranlarımı arzederim.)
&&&
SAKARYA MÜCAHİDİ FİKRET ŞANAL'DAN İKİ MESAJ VAR

1. "Sayın Kotak,Yazılarınızı ibretle okuyorum. Bosna'nın efsane komutanı Mustafa Polutak'ı GaziMağusa Baykal'daki "Kurtuluş" tünelini ziyaret etmesi için davetiniz beni son derece duygulan dırdı ve hiçbir zaman unutamadığım o günleri yeniden yaşamış gibi oldum.

Sizin öteden beri kulandığınız deyiminizle tırnaklaırmızla,aylarca büyük bir gizlilik içinde, özveri isteyen ve tehlikelerle dolu bir çaba sonucunda surların yaslandığı hendeğe açtığımız ve 1974'de kuşatma altındaki Baykal'dan, üç bin insanımızın salimen surlar içine geçmelerini sağlayan "Kurtuluş tünelinde" çalışan arkadaşlarımdan şimdi hayatta olmayan Mürsel Tevfik,İbrahim Apaydın,Tünay Kemal ile Selim Suphi'yi rahmetle anıyorum.Tünelde sabahlara kadar çalışan kişilerden biri olarak beni,bölük komutanı Erdoğan Aşardağ ile yardımcısı Osman Yak'ı da Bosnanın bu efsane Komutanını tanımak amacıyla bizleri de haberdar etmenizi gönülden diliyorum.

2. "Çağlayan Parkına 'Ankara' isminin eklenmesini ayakta alkışlamak yerine günlerdir maksatlı şekilde karşı koyma gafletinde bulunan çevreler,Türklerin varoluş mücadelesine gölge düşürme gayreti içindedirler.Ne yazık ki bugün burada varoluşlarının nedeni olan Türk Silâhlı Kuvvetlerine ve TMT'ye yönelik karalama girişimleirnin yanı sıra Bayraklaırmıza ve Şehitlerimize de saldırımaktan geri kalmayan bu dıştan destekli kesimler, bir süre sonbra ATATÜRK'e ve heykellerine de saldırmakta sakın ca görmeyeceklerdir.

GaziMağusa'nın Sakarya bölgesi,Kıbrıs mücadelemizde bir Çanakkale'dir.SAKARYA ismini "Gardana" olarak değiştirmek kimsenin haddine düşmedi.1965'de Baykal'da surun altına kadar uzanan "Kurtuluş tünelini"kazanlardan biri ve daha sonra efsane Komutan dayım Fikri'nin Mücahidi olarak ve Sayın Kotak ile o karanlık yıllarda omuz omuza mücadele etmekten son derece mutlu ve gururluyum.1955'ten başlayarak, kadını, erkeği ile yaşlısı ve genciyle bir yumruk olarak mücadele veren Sakarya'lılar, bir efsane yaratmışlardır. Komutan Fikri, Selçuk, Kelâmi, Polis Hüseyin ve Şehit Kayınbiraderim Ayhan Niyazi, Şehit Hasan, sizler ve diğer Mücahitlerle görevlerinizi yaptınız. Vatan size minnettardır.Çatlak sesler her zaman olmuştur. Merak etmeyiniz..."
FİKRET ŞANAL-GaziMağusa(Sakarya ve Baykal Mücahidi)

NOT: Mücahid dost,senin ve karanlık gün dostlarımızın alınlarından öperim. Hızmetleriniz asla unutulmadı. Kimse bizi bu vatan topraklarından atamaz. İ.K.
&&&
HAFTANIN SON NOTLARI

YALIM ERALP'A TEŞEKKÜRLER

Büyükelçi(E) Yalım Eralp Mülkiye'den sınıf arkadaşım. Annan Plânı tartışmalarında o kabulcü, ben redci idim. O, başta CNN olmak üzere Türkiye'nin etkin Televlzyon kanallarında konuşur,aynı görüşteki arkadaşları ile bize Annan Plânı denen deli gömleğini yakıştırır ve kabul etmemiz için dokuz dereden su taşırdı. Aynı Televizyon kanalları Kıbrıs'ta yaşayan ve karşı görüşe sahip olan bizlere söz hakkı tanımazlardı...Sayın Eralp, Cumhurbaşkanı R.R. Denktaş'ı da yanılgı içinde değerlendirirdi. Sonuçta Rum ve Yunanlı alacağını aldı ve onları yarı yolda bıraktı.

Dün haberdar olduk. Sayın dostum Yalım Eralp,CTP'nin daveti ile YDÜ'de konferans vermiş. Davetli değildim. Ve de kendisini davet eden CTP ve CTP iktidarına rağmen hepimizi ilgilendiren şu sonuca varmış: "Kıbrıs'ta paradigmalar değişti. Kıbrıs'taki iktidar aksini söylese de Kosova, bundan sonraki süreçte emsal oluşturacaktır.Son şansın denendiği süreçte, KKTC yönetimi istemese de dünyadaki genel akış Kıbrıs Türklerini oraya götürecektir"...Yani bu şu anlama geliyor: KKTC'nin bağımsız devlet olarak tanınmasına...Teşekkürler Sayın Eralp; sizler de sonuçta doğruyu buldunuz ve teslim ettiniz... İ.K.
&&&
RUMUN EĞİTİMDFE YAPTIĞI ASİMİLÂSYONDUR

Hadi beyler ayağa kalkınız ve de Güney Kıbrıs'ta Türk Okulu açılmasına herşeye rağmen engel olan ve hukuku da ayaklar altına alan Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti'nde Türklere asimilasyon uygulandığını haykırıp protesto ediniz. Çünkü Türk çocuklarını Rum okullarına gönderdiğiniz sürece dostluğunuz sürmektedir...Öte yandan Lefkoşa'da Çağlayan parka, "Ankara" adının eklemesini, sırf Türkiye'ye karşı tavır koymak için kaşıyıp çıban yapmak isteyenler acaba Kıbrıs Antlaşmaları, Anayasa ve yasalarla Türk Halkının hakkı olan eğitime sokulan Rum parmağını görmezden mi gelecekler? Hadi asimilâsyoncular çıkın ortaya...

Oysa Karpaz'da Rum Okulu açılması için yelken kürek tümünüz seferber olmuştunuz. Oyuna geldiğinizi olsun teslim ediniz yeter...İ.K.