PAZARLIK: Dondurmalı,Carrars'lı çözüm!

Yayın Tarihi: 12/04/08 00:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Pazar sabahı, okur mektuplarına başlamadan, haberler arasında bir gezinti yapalım diyorum.Ne de olsa haftayı "Uzun yolda dondurma diplomasisi" sergilendi, halktan gizlenerek Rumun limanlarından patates ihracatını sürdürerek ana tezlerimiz delik deşik edildi ve de Paris'te Costas Carras'ın kurduğu tuzağa kafa sallandı. Üstüne üstlük Fransa "Türkiye, Kıbrıs(Rum demek istiyor) Cumhuriyeti'ni tanımadan AB üyesi olamaz" buyurdu. Bu da yetmemiş olmalı ki Istanbul'da İngiltere'nin maritifeti olarak Wilton Park Toplantısı yapıldı ve KKTC'den katılım oldu...Tıpkı Annan Plânının gizli saklı hazırlandığı dönemi yaşıyoruz. Halktan korkanlar, peçe takarak ada dışına sızmakta ve arkamızdan iş düzmektedirler...

İlk haber KKTC Cumhurbaşkanı M. A.Talat'ın nerede ünlendiği bilinmeyen dondurma yeme merağına ilişkin. Cumhurbaşkanı Talat, bu devletin koyduğu kuralları önce kendisi çiğnedi, işlem yapmadan Lokmacı kapısından geçti ve Rum barikatında da işlem yapılmadan özlediği Uzun Yola geçti. Dondurma yedi ve iklimi yoklayarak olumlu bulduğunu açıkladı ve de bir tarihi hata yaptı. Bu kapının 1958'de oluşturulduğunu ve zaman zaman açıldığını belirtti. Oysa Türk ve Rumlar arasına çekilen dikenli hat, "Mason Dixon Hattı" olarak 30 mayıs 1956'da İngiliz Yönetimi tarafından yaratıldı. Sonradan 1963 Rum tecavüzleri ile "Green Line" olarak belirlenip korundu.Bugüne kadar da öyle geldi. Şimdi bütünlüklü ve taraflar arasında kabul edilmiş antlaşma olmadan, bunu yok sayma girişimleri sürmektedir. Yani anlaşma olmadan yamalanma...Yakında Hristofyas ve şürekası da hiçbir işlem yapmadan kuzeye geçebilirler ve bu çorap söküğü gibi aşağıya kadar sarkar. Koyduğunuz kurala siz uymazsanız vatandaş niye uysun? O zaman da sınır olmaktan çıkar...Amaç bu mu?...

Sayın Talat,ticaretten söz etti. Türklerin KKTC'den alış veriş yapmalarını salık verdi. Oysa AB Derneği Başkanı Erel, KKTC'de yetiştirilen patatesin güneye gönderildiğini ve Limaosl limanından ihracat yapıldığını açıkladı. Oysa Sanayi Odası Başkanı buna benzer haberler karşısında, bu konuda haberi olmaıdğını, güya inceleme yaparak karşı çıkacağını açıklamıştı. Bilmem anımsar mı? Ben o açıklamayı bekliyordum ama gerisi geldi. Yani KKTC kendi eliyle kendi kırmıız çizgilerini yani kurallarını yıkmaktadır ve Rumun AB yoluyla dayattığı limanlarının yani "otoritesinin" kabulünü sağlamaktadır ... Sonra da bir ara haber: KKTC'den güneye yapılacak tarımsal ürünlerden gümrük alınmayacak...Niçin? Limasol limanından veya Larnaka havaalanından ihracat için...Acaba kim KKTC'ye pala sallıyor? Gizli bir el mi vardır?Biri bize açıklasın da öğrenelim...
&&&
Costas Carras bu kez Paris'te ortaya çıktı.Haber son derece ilginç.Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak için yani "Enosis" hedefine yaklaşmak için Costas Carras başkanlığında yürütülen lobi çalışmalarının yeni oyunu ortaya çıktı. Örtü "GaziMağusa'nın yani surların ve içinin restorasyonu"...Costas Carrars ve olmayan Maraş kendinin Rum Belediye Başkanı Galanos, "Europa Nostra Grup'unu" oluşturdular. Burada AB üyesi ülkelerden temsilciler de vardır. Paris toplantısına GaziMağusa Belediye Başkanı Oktay Kayalp da davet edildi. Masumane öneri, eski surların ve kentin, tarihi dokusuna uygun olarak tamiri...Amaç bu ise ver parayı Gazimağusa Belediyesi, Eski Eserler Yönetimi ile bunu yapsın.

Amacın bu olmadığı toplantı sonunda anlaşıldı. Karşılıklı açıklamalara bakarak, bir yere varamayız. Costas Carras, "GaziMağusa" sözcüğünü kaldırdı ve "Maraş" yaptı. Alınması gereken kararın adı da "Ortaçağ Maraş kentinin restorasyonu" oldu...Yani bir taşta iki kuş. AB veya parayı kim verecekse bunu Ruma verecek; Rum da "Eski Famagusta kentini" değil; "Orta çağ Varosha(Maraş) kentinin restorasyonunu" yapacak...

Bu işi kim becerdi? Tarafsız olmadığı kanıtlanan, yetersiz bir arabulucu olduğu için görevden alınan, BM Temsilcisi Möller. Möller, Costas Carras ile kolkola girerek, Galanos ve Kayalp'ı Paris'te ağırladı ve işi pişirdi...Pahalı kentlerde, pahalı lokantalarda,pahalı şaraplarla varılan anlaşmalar! GaziMağusa ya da Famagusta oldu "Ortaçağ kenti Varosha..." Oyun içinde oyun...Teslim olunca bunun sınırı olamaz...Kırmızı şarap sayesinde kırmızı çizgilerin canı cehenneme mi?
&&&
OKUYUCU MEKTUPLARI

"Lefke Avrupa Üniversitesi konusunda Sendikalara öfkeli idim.DAÜ'den sonra şimdi de LAÜ'yü zora sokmuşlardı. Öğrencilerin onca para harcadıktan sonra eğitimin aksaması affedilir gibi değil. LAÜ yönetimini destekledim. Bir kaç kişi sendikalaştı diye koskoca Üniversite bundan asla etkilenmemeli idi. Bu görüşümü hâlâ koruyorum.

Ancak Sayın Rektöre ve Mütevelli Heyetine bir çift sözüm vardır. Eğitim için, Sendikalaşmada yaşananlar ve bir kaç kişi uğruna greve gidilmesi konusunda haklısınız. Amma Sayın Rektör, Lefke nire, Girne-Bellapayis nire? LAÜ rektörü, Lefke'de veya sahilde bulunacak veya inşa edilecek lojman nitelikli evde oturmak ve yöreye örnek olmak durumunda değil mi? Siz kalkınız Girne Bellapayıs'ta LAÜ bütçesinden milyonlar harcayıp köşk alınız ve de onu lojman olarak yutturunuz. Nerede? Girne Bellapayıs'ta... Olamaz Sayın Rektör. Öteki konularda haklı da olsanız bunda haksızsınız. Devlet parasını boşa ve de gereksiz harcama hakkı ne size ne de Heyete verilemez.Biz Lefke ve yöresinin kazanılmaısnı hedeflemekdik mi? Eski Hükümetler bunun için Lefke'de Üniversite konusunu desteklediler mi? Siz ne yaptınız? Lefke'yi terkettiniz ama LAÜ için her gün ahkâm kesiyorsunuz. ...Derhal geri Lefke'ye dönünüz. Bizler o yörenin kalkınmasına örnek kişiler isteriz...
SALİH KUTLU-Gemikonağı(Lefke)
&&&
ANKARA ÇAĞLAYAN PARKI MI? BANDABULİYA MI?
"Türklük dünyasının kâlbinin attığı Ankara'nın, yıllarca "Çocuk Parkı" olarak bilinen ve sonradan Çağlayan Parkına dönüşen söz konusu parkın yenilenmesi ve ismine "Ankara Çağlayan Parkı" denmesini hâla hazmedemeyenler, "Belediye Pazarına", Bandabuliya denmesine ne hikmetse karşı çıkmadılar. Buna BRT de uydu ve sıkılmadan, dilimize tertemiz olarak yerleşmiş olan "Belediye Pazarı" yerine "Bandabuliya" diye haber yaptı. Ne var ki spiker bile bu Rumcaya aşina değildi ve ağzında eveledi geveledi...Acaba konu isim değil, Ruma teslim olmak mıdır ki hep Anavatan Türkiye'ye karşı zehir kusuyorlar?"
FİKRET ŞANAL-GaziMağusa Mücahidi(Sakarya)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.