PAZARLIK: İğneyi olsun kendimize,çuvaldızı başkasına...

Yayın Tarihi: 04/05/08 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bugün önceliği kendimize vermek istiyorum.Yani basın cephesine. Bizler herkesi eleştirir, herşeyi yazarız ama bizler de basın olarak o kadar ak ve pak değiliz. Görüyoruz ama ne söylersek söyleyelim, bu geminin dümenine egemen olamıyoruz. Aramızda anlaşamıyoruz. Basın dil temizliğini başaramıyoruz. Basında yalan habere set çekemiyoruz. Basında parasal kirlilikten tümden arınamıyoruz. Politik Partilerin tüm medyada oyun oynamalarının önüne geçemiyoruz.Oturup kendi sorunlarımızı aramızda çözemiyoruz. Önce sınırı aşıyoruz sonra da ülkenin Ceza yasasına takılmayı bekliyoruz.

Oysa bunun yolu "Basın içinde tahkim kurulu" yoluyla sorunları çözmektir. Yani Dünya Basın Konseyleri Birliği'nin oluşturduğu kuralların içinde kalarak, gönüllü olarak, "Basında hakem kuruluna" saygı göstermektir. Amma olmuyor. Herkes bunun en zararsızı, en iyisi olduğunu bilir ama yine de kimse ötekine güvenmez. Birşeylerin elinden alınacağına inanır. Onun için sınırsız hareket, kuralsız hakaret özgürlüğü anlamındadır. Oysa değildir. Olmadığını da mahkemelere düştüğünde; ya da ağır ceza aldığında ferkeder.

Bunu ben acı şekilde yaşadım. Öyle veya böyle nedenlerle mahkum olup, 10 yıl bu ülkede dorukta satış yapan ve itibar göre KIBRIS POSTASI gazetesini tazminat ödemek için kapatmak zorunda kaldım. Bugün geriye baktığımda, hatamı görmekteyim.Birilerinin fantazisi için ikili saygı göstermek, yapılmaıs gerekeni yapmamak, bazan yarar değil zarar getirir.

Dün 3 Mayıs,Dünyada, basında özgürlük günü idi. Kiminin yazıp yaydığı gibi "Basın emekçilerinin günü" değildi. WAPC, bunu karara bağladı ve yaydı. Önemli olan "Basında Özgürlüktür". Yoksa basın denildiğinde, basan ve çalılan arasında ayrım yapmadan özgürlüğe saygı gelmektedir.Siz, size emanat edilen gazetede, radyoda veya televizyonda, keyfi yayın yapmaya kalkar ve hatta yayıncının ortaya koyduğu ilkelerin de üstüne çıkacağınızı ortaya koyar ve kural dinlemezseniz, bunun adı özgürlük değil yıkımdır. Basın özgürlüğü, ötekinin özgürlük sınırına tecavüz de gerektirmez. İlkeli yaşamak, demokrat olmaktan, demokrasiye genelinde saygıdan geçer...

Dünya Basın Konseyleri Birliği'nin Yürütme Kurulu Üyesi ve Kıbrıs Türk Basın Konseyi Başkanı olarak dün yayınladığım basın açıklamasını yazımın sonuna koymak istiyorum. Çünkü genelde basında un, ufak hale getirilmektedir. Oysa bu konuda verdiğimiz mesajın halka doğru ulaşmasını istiyoruz. İşte Pazar gününün süküneti içinde okunabilmesi için basın bildirimizde söylediklerimizi sunuyoruz.

KIBRIS TÜRK BASIN KOSEYİ BASIN AÇIKLAMASI şöyle:

"3 MAYIS, üyesi bulunduğumuz "Dünya Basın Konseyleri Birliği –WAPC" tarafından tüm DÜNYA'da "BASINDA ÖZGÜRLÜK GÜNÜ" ilân edildi. Kıbrıs Türk Basın Konseyi olarak, en aktif şekilde faaliyetlerine katıldığımız "Dünya Basın Konseyleri Birliği'nin" son derece önemsediği bugünde, henüz "Basında Özgürlüğü" hazmedememiş ve hatta basını "Devletleştirilmiş" bırakma veya dolaylı olarak "Devletleştirme " girişimi yapan ülkelerde sürdürülmekte olan karşı mücadeleye tam destek vermekte olduğumuzu yineleriz.

2000 yılında KKTC'de Dünya Basın Konseyleri Birliği Genel Kurulunu yaparak, Dünya çapında bir ilke imzamızı atmışt, KKTC'deki insanlık dışı ambargolara da dikkat çekmiştik. . Merkez Yürütme Kuurlunda temsil edilmekte olduğumuz bu Dünya Örgütü'nün yıllık faaliyetlerine de katılmakta ve birçok ülkede "Gözetim "yapmaktayız.

Halen Zimbabe'de sürmekte olan politik çatışmanın, "Basında Özgürlüğü" olumsuz etkilediğini saptadığımızdan, bu yıl Kasım ayında WAPC-Dünya Basın Konseyleri Birliği,"Dünya toplantısını" bu ülkeye kaydırmıştır. Daha önce de Tanzania ve Kenya'da yer alan toplantılarla, Afrika kıtasına verilen önemi göstermiştir. Bundan önceki yıllarda da Asya ülkelerinde toplantılar yapılmıştı.

"Kıbrıs Türk Basın Konseyi" olarak yıllardan beri tek kurşunun atılmadığı güzel adamızda, iktidarların da sertlikten uzaklaşmasını ve "Basında Özgürlüğe" herkesin tahammül etmesini diliyoruz. Ancak Basında bu görevi yüklenenlerin de İnsan haklarına, bireysel haklara, kişiyi ilgilendiren gizlilik kurallarına ve dil temiziliğine özen göstermelerini temenni ediyoruz.

Ne acıdır ki KKTC'de son zxamanlarda bazı yayın organları dil temizliğini, temiz yayıncılığı ,asparagas haber üreterek karşı tarafı suçlamayı, hakarete varan yayınları tercih etmekte, hatta parasal ilişkiler basında kirlilik yaratmaktadır. "Basında Özgürlük" iddiasında olan bizlerin öncelikle bu kurallara uymak zorunda olduğumuzu herkesin bilmesi ve uygulaması gerekmektedir.

"Dünya Basın Özgürlüğü" gününde Miyanmar, Fildişi Sahili, Zimbabe, Gürcistan ve Rusya'da yaşananların son olmasını dilemekteyiz."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.