Dünya bizim için telâşta: "Hade tren kalkıyor!"

Farkında mısınız, dünya'da belirli odaklar "Kıbrıs'ta tam çözüm zamanı; Kıbrıs'ta birleşme şart" diye geveliyorlar. Annan Plânı döneminde de biz aynı sözcüklere sık sık rastladık."Aman ha referandumu reddetmeyiniz; felaket olur. Anavatan Türkiye AB'den dışlanır" diyenleirn içinde ABD'den Çin'e kadar horoz gibi ötenler vardı…

Ve de baskı,parasal enjeksiyon,haber oyunları ve film gösterileri ile Türk Halkından çoğunluk oyu sağladılar. Oysa Rumlar "Red" dediler. Ne oldu onlara? İşte Rum AB üyesi gerisi de bunun suçunu da bizlere atmakla içrahatklığına ermeye çaba harcıyor…Oysa oyun böyle idi.

Senaryo böyle yazılmıştı. Türk Halkı "Evet" diyecek ve BM Genel Sekreteri artık KKTC'de rededildi diye not düşecekti…Düştü de.Ama Rumlara el süremediler.

Şimdi de oyunun perdesi açıldı. Aynı sözleri söylenyenler yine Kıbrıs'a akın etmeye başladılar. Son Kahraman ABD'den.Ve de o hepsinin önünde giderek Türk-Rum-Ermeni bırakmadı ve iki cemaat tahammülü yok bile yok! "Tek Millet" istediğini yapıştırdı…Maşallah!…AKEL bunları da eğitmiş görülüyor.

İşte haber: "Amerika Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Fried, Kıbrıs sorununun çözümü için son yılların en büyük fırsatının yakalandığını açıkladı. Fried bu açıklamayı Lefkoşa'yı ziyareti sırasında yaptı. Türk ve Rum toplumlarına çözüm için hazırlanmaları çağrısında bulunan Fried, adadaki temasları sırasında edindiği izlenimleri Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice'a aktaracağını da söyledi."

ABD'nin Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Fried,çarpıcı açıklamasına ekleme yaptı ve " Kıbrıs'ta kapsamlı müzakerelerin en kısa sürede başlamasını desteklediklerini ifade ederek, "Tek millet, tek vatandaşlık ve bölünmemiş bir ülke görmek istiyoruz" dedi.
Adaya yaptığı ziyaret çerçevesinde Lefkoşa ara bölgedeki Fullbright Merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Fried, Kıbrıs ziyaretinin ABD'nin Kıbrıs'ta çözüm çabalarını desteklediğinin bir kanıtı olduğunu kaydetti. "İki kesimli, iki toplumlu federasyon, tek millet, tek vatandaşlık ve bölünmemiş bir ülke görmek istiyoruz" diyen Fried, liderlerin ilerleme sağlamasını ve kapsamlı görüşmelere başlamasını umduklarını söyledi.

O DA SAHNE ALDI: İlter TÜRKMEN

Kıbrıs pazarlayıcıları Türkiye'nin iç sorunlarını bahane ederek, Kıbrıs cephesine tokat atmakla meşgul…Bunu AK Parti iktidara geldiğinde de yaşadık. Pandoranın kutusu açıldı ve Annan Plânı masaya kondu. Denktaş gidecek, işbirlikçiler gelecek ve de Kıbrıs konusu Türkiye'nin ayak bağı(?) olmasından çıkarılacaktı…İlter Türkmen eski Dışişleri Bakanı ama Annan Plânı döneminde "Teslimiyetci" olarak ün yaptı.

Kıbrıs konusunda şimdilerde bu ününü sürdürmekte…HÜRRİYET'te yazdığı "2004'te Kıbrıs için müdahale mi olacaktı?" başlıklı yazıda olaya Milli Lider Denktaş'ı da bulaştırarak, teslimiyetci politikasının daha da önünü açmaya çaba harcadı.

Bakınız Tükmen'in oyununa…"ESKİ Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu varsayılan anılarda, 2004 yılı Şubat ayında New York'ta BM Genel Sekreteri ile Kıbrıs konusunda cereyan eden görüşmelerin seyrinden duyulan rahatsızlık yüzünden, bu görüşmeleri engellemek üzere bazı kuvvet komutanlarınca çeşitli eylem alternatifleri planlandığı ifade edilmektedir.

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile CHP'nin kuvvet komutanlarına o tarihlerde ulaştırdıkları mesaj ve görüşlerin bu eylem teşebbüslerini tetiklediği de anlaşılıyor. Denktaş'ın, CHP'nin desteği ile o devirde Annan Planı'na karşı çok yoğun ve duygusal bir kampanya yürüttüğünü tabii hepimiz hatırlıyoruz.

Erdal Güven de, 4 Temmuz tarihli Radikal Gazetesi'ndeki yazısında, 14 Şubat 2004'te New York'ta Genel Sekreter Kofi Annan ile temel noktalarda bir anlaşmaya varılmasının ardından, bundan düş kırıklığına uğrayan Denktaş'ın bir müşavirinin, "Birazdan asker bildiri yayımlayacak" dediğini naklediyor".

Elbete bunkların tümü yalan. Ve o müdahale de hiçbir zaman olmadı. Şimdi de "Denktaş" adını "Ergenekon" olayına bulaştırmak için İlter Türkmen gibi bir kişi bile buna tenezzül edyor…Ne dünya?!