20 Temmuz'un arefesinde Hristofyas'tan yeni dayatmalar

Yayın Tarihi: 18/07/08 00:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Tarihi bilmeyenler tarih yazamazlar ancak aldatılırlar. Çünkü tarihi doğru okumaktır önemli olan. 15 Temmuz 1974'de yaşananların unutulması olası mı? Ama gel gör ki bugün KKTC'de iktidarı elinde bulunduranlar, 15 Temmuz'da yaşananları ve sonucunda da 20 Temmuz'u doğru akış günlerini doğru okuyamıyorlar. Kafaları karışık. Hedefleri belli. Gazetelerde KKTC ve Türkiye için besledikleri kin açıkça kendi sözleri ile yazılmakta…Daha ne bekleyebiliriz?

Olaylara yeniden bakında görünüm çok net. Hristofyas etrafı gerdi ve de alacağını aldı. Şimdi ikinci dalga geliyor. Rum basınına baktığımızda Hristofyas'ın Talat'tan memnun olduğunu okuyoruz. Hristofyas 2008 yılında 15 Temmuz ve 20 Temmuz arasında BM Temsiclisini arabulucu istemiyor. Araya kimsenin girmesine razı değil.Şu değerlendirmelere bakınız:

"Ne Yabancı Plânlar ne de hakemlikler" başlığı altındaki makalede, 'Cumhurbaşkanı Hristofyas, BM Genel Sekreterinin önüne üç 'talep' koydu: Çözüm planından vazgeçmemek, hakemliğin uygulanmaması ve Annan Planının hazırlanmasında aktif olarak karışan kişilerin, Birleşmiş Milletler müzakere grubuna dahil olmaması...' şeklinde kaydediliyor. Hristofyas, Ban Ki Moon'un önüne, "Sürecin Kıbrıs'lılara ait olduğunu ve ne yabancı plânları ne de hakemliği kabul etmediğini belirtti.

Dahası var. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin itiş kakışı ile ortaya çıkafrılan "Akdeniz Birliği'nin "ilk toplantısında, ne acı ki, Türkiye Cumhuriyeti ile aynı masada "Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti" Başkanı Hristofyas vardı.
Rum haber kaynaklarına göre Başbakan R.T.Erdoğan Hristofyas'la ayak üstü görüştü ama olumlu sonuç aldı. Aynı haber kaynakları olayı şöyle irdelediler: "Türk Başbakanı Erdoğan ile Hristofyas'ın görüşmesinden bir sonuç çıktı. Başbakan Erdoğan, Hristofyas'ın tezlerine katıldığı izlenim belirtisi verdi".

Öyle mi? Doğru mu? O izlenim "Garanti antlaşmaısnın" iptali ve Türk askerinin adadan çıkışı mıdır?Çünkü Hristofyas şimdi bu noktada savaşmaktadır. Bunu 20 Temmuz törenlerinde anlayacağız. Başbakan Erdoğan törenlerde konuşacak ve de Hükümetin görüşünü açıklayacaktır.Yani biz M.A.Talat'ın verdiği ödünlere destek verip vermediği anlaşılacaktır? Elbette Kıbrıs Türkü Ankara'nın desteğini merak etmektedir….Hem de 34 yıl sonra.Öyle ya dün Talat ne diyordu? Bugün ne yapıyor? Onun kitabında KKTC, Kıbrıs Türkünün egemenlik hakkı, Türkiye'nin Anavatan niteliği, birleşme olacaksa iki devletli yapı,Garantiler ve Türk Ordusunun güvencesi yok da…

Biz 34 yıl öncesini biliyoruz. Rahmetli Ecevit ve Sayın Erbakan'ın ne denli kararlılık gösterdiklerini yaşadık ve gördük. Hükümette olmanın avantajını kullanarak gelişmleri anında not etmek olanağını buldum. Bugün ise Ruma verilen ödünlerin kaynağını öğrenmek için sabırsızlanıyorum. Çünkü yoldaş TC Dışişeri Bakanı yoldaş diplomasisinin arkasında olduğunu ve Ankara'nın desteğine sahip olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan da aynı noktada mı? Bunun böyle olup olmadığın öğrenmek Kıbrıs Türkü için son derece hayatidir…Heyecanla bekliyoruz

20 Temmuz arefesinde tablo ortada.Yazıyı daha fazla uzatmanın anlamı yok.20 Temmuz'da Sayın Başbakan Erdoğan'ın yapacağı konuşmayı dinlemeden daha fazla yazmak istemiyorum…Halep ordaysa arşın burada…Ruma tavla teslim mi edileceğiz? Yoksa direnecek miyiz? Öyle ya bu meydanlarda konuşan Sayın Cumhurbaşkanı Gül ve Sayın Başbakan Erdoğan "İki Devletli" yapı vaad etmişlerdi bizlere…Konuşmayı dinleyeceğiz ve ona da 21 Temmuz'da Kıbrıs Türkü olarak karar vereceğiz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.