Yine şu küçük işler Sayın Başbakan..

Yine şu küçük işler Sayın Başbakan,Sayın Maliye Bakanı ve Sayın Ekonomi Bakanı…

Kısa süre önce Sayın Başbakana buradan hitap ederek, "Bazı küçük işlerin" Devletin ve de yurttaşın başına ne büyük gaileler açtığını aktarmaya çaba harcadım. O konulara el atan oldu mu? Bilmiyorum. Öncelikle bana açıklama gönderilmedi. Ne yaptıklarını da bilemem.

Ancak milletvekili ve Bakan olarak, bu ülkeye uzun yıllar hızmet eden bir kişi tıkanma noktalarını iyi bilir. Yine o küçük işleri yazmak istiyorum. Çünkü Devletin şefkati,Hükümet kapısında ya da genel anlamı ile Hükümetin sorumlu olduğu dairelerde ortaya çıkar. Ya yurttaş oradan kovulur, hakarete uğrar ve işi yapılmaz; ya da kucaklar açılır, gönül dolusu sevgi ile karşılanarak işler süratle yapılır(Gülüyor ve inanmıyorsunuz. Ne yapayım böyle yazmak geçti içimden). Elbette ikincisini yeğleriz.Ne var ki kazın ayağı öyle değil.

Ben yine de oradan buradan karıştırarak yürümeyen işleri işaret edeceğim. Ekonomi Bakanlığı var mı, yok mu onu sorgulayacağım. Yasa dışı resim ve harç uygulamalarını işaret edeceğim. Yatırım için kolları sıvayanların nasıl ortada bırakıldıklarını anlatacağım.Eğer bu ülkeye hızmet etmek isteniyorsa,kulaklar tıkanmaz,mazeret uydurulmaz ve aksaklıklar düzeltilir.Kalkınma,refah isteniyorsa bunun yolu ürtetimden geçer. Bu ülkede sanayi bölgesinden yer isteyen yeni yatırımcı "Yer yok" yanıtını alırsa,demek oluyor ki Sanayi Bölgesi harıl harıl çalışan fabrşikalarla doludur ve harıl harıl üretim yapılmaktadır. Öyle mi? Sayın Bakanlar buna baktılar mı? Yoksa orada arsacılık, bina kiracılığı mı yapılmaktadır?

&&&

Sayın Başbakan,siz şu Ekonomi ve Maliye Bakanlığının sorumlu olduğu alanlara el atınız.Sorunuz soruşturunuz. Bizim söyklediklerimiz yalansa da yazınızı yayınlayalım.

1.Yatırım yapmak isteyenler, Sanayi bölgelerinde yer bulamazlar.Gönyeli dışında milyonlarca dolar harcanan yeni Sanayi Bölgesi de orada öküz leşi gibi yatar.Yok ona tahsis edilmiş,yok oradan DP rant sağlamış, yok yargıya gidenler olmuş…Olsun. Bitiriniz Yargı işini, açınız yatırımın kapısını. Yazık değil mi o kadar paraya? Yazık değil mi o sanayi bölgesine? Çünkü geriye kalan bölgelerde yer veya bina tutanlar yatırımcıyı soyuyorlar. Ne üretirler, ne de üretene olanak sağlarlar.Ya devletin arazisinden para kazanıyorlar ya da yaptıkları yetersiz binaları, ona buna kiralayarak sırtlarından vurgun vuruyorlar. Esas mal sahibi olan Ekonomi Bakanı da seyrediyor.Bunun yolu "Ya işlet ya da el koyarım" olmalıdır. Yasa eksik kalmışsa yasa yap,yetki al kardeşim.

2.GaziMağusa Serbest Bölgesi tam bir mezbelelik oldu. Arada da ona buna bol bol ucuzundan arsalar verildi. Şimdi aracılar devletin sırtından para kazanıyorlar.

Orda iki adım atılmalıdr. Toplu arazi kiralanan firmalar 6 ay içinde bunların alt yapılarını tamamlayıp,ikinci 6 ayında binalarını inşa edip kiralamazlarsa o araziler ellerinden alınmalıdır.

İkinci adım kişisel arazi kiralayıp inşaat yapmayanlar,ya da fabrika binası veya ofis inşa edip de daha sonra üretimi durduranlar vardır. Onlara da 3 ay süre verilir. İş olanağı yaratarak, üretim yapmazlarsa ellerinden alınır. Başkalarına kiralanır. Devlet Serbest Bölge ilân etti. Oysa orada üretim %25. Gerisi bomboş. Araziden vurgun vuranlar var. Tam bir rezillik.

3.KKTC içinde Şirket Kurmak tam bir işkence. Bu Bilgisayar çağında size günlerce isim yoklaması diyerek eziyet yaparlar. İsimde anlaşma olunca hazırlanan belgeler içeriye verilir. KKTC yurttaşı iseneiz neyse ;değilseniz tiyatro başlar. Yabancı, bulunduğu ülkeden "Polis kağıtı" getirmek zorundadır. Nedeni meçhul.Başka ülkede bunu asla isteyen olmaz. Sonra da Bakanlar Kurulu onayı için beklersiniz. Ya tamı tamamına en kısa yoldan 30 gün.

Dünyanın öteki yerlerindeki Serbest Bölgelerde, 24 saatte Şirket satın alır adınıza kaydeder belgelerini size verirler. Hem de o ülkeye gitmenize gerek kalmadan. KKTC'de Serbest Bölge Yasası ve de uygulama tam bir rezil hâle sokuldu.Önce isim yoklaması deniyor. Yasa dışı olarak sizi KKTC Şirketler Mukayyitliğine yönlendirirler.Oysasiz Serbest Bölgede Şirket kurmak istiyorsunuz. O da ülke dışı demektir. KKTC Şirketler Mukayyitliğinde en az bir hafta harcarsınız. İsim sınavını geçerseniz, yabancıların onayı için Bakanlar Kurulunu beklersiniz. En az 30 gün.Bu tamalanınca da Serbest Bölgede ne yazıhane bulursunuz, ne de arazi…Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti AB üyesi olduğu hâlde Serbest Bölge Banka ve Şirketleri hâlâ çalışmaktadırlar. Sayıları 50 bin civarındadır.Devlete para basarlar. Bunlara ek 15 yıl süre tanındı. Biz bir emirle "Off-Shore Bankaları" kapattık. Öteki Şirketlerin kaydını da nerede ise olanaksız hâle soktuk.

Serbest Bölgede kayıtlı bir şirkete ait hissenizi başkasına devretmek isterseniz,GaziMağusa Vergi Dairesi yakanıza yapışır: "Bana harç ödeyeceksin"…Yahu hani bu şirkerler vergi, resim ve harçtan muaftılar? Yasa öyle demiyor mu? Hani bunlar ülke sınırının dışında ve içhukuka tabni değillerdi? "Olsun bana harç ödemezsen işin yapılamaz"…Tehdit gırla. Ama yaptıkları da yasa dışı. Kime ne???

Bunu Serbest Bölge Şirketler Mukayyidi yapsa haklıdır. Şirketi kaydetti. Hisse devri için o bölgede kalmak üzere pul parası alacaktır. Bari geliri olur. Bu olur ama kalk sen ülke içindeki vergi dairesi olarak Serbest Bölgeye dayat…Bu yetmez, bu kez Ekonomi Bakanlığı yabancı ortağı olan ve kaydedilecek şirketi Bakanlar Kuruluna sevketmek için kırk bin dereden su taşır…Günler geçer,yabancı bıkar ve çeker gider.

Siz bu ülkeye para,bu ülkeye yatırım isterseniz yatırımcının peşinden koşarsınız. Adaya gelip de vazgeçenleri sayarsanız nüfusunuzu geçer…

KKTC yatırım istemiyor mu? Ben merak ediyorum.Maliye ve Ekonomi Bakanları biraraya gelerek sorunları çözemezler mi?