Ağustos mesajları dikkate alınmalıdır

Yayın Tarihi: 01/09/08 00:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Dün gece iki yerde "Birleşik Kıbrıs" isteyenleri izledik. Nerede ise Rumun ve Yunanlının bir anlaşmanın altına imza atmasını beklemeden tavla teslim olmaya hazır göründüler bize. AKEL ile CTP oturacak,keyiflerine uyguın bir anlaşma karalayıp, basacaklar altına imzayı ve de "Çözüm ve barışı" sağladıklarını sanacaklar! Konuşmalar,yazılar,köşe başında sallanan pankartlar bunu göstermektedir.

Oysa Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti'nde Türk tarafındaki bu aşırı "Birleşik Kıbrıs" sevdalılarına gülmektedirler.Tıpkı 1960'da olduğu gibi. Unutulmasın, Makarios Enosise kapının açık olduğunu anladığında imzayı basmıştı. Bir atlama taşı elde ettiğini kabul edene kadar direnmişti.Şimdi de Rum ve Yunan cephesi Komünist bir lider yoluyla enosis kapısını açmayı denemektedir. Rum-Yunan Cephesi ağırdan alarak,"Usul-usul"…

Oysa bu taraftaki AKEL sevdalıları, kimi daha çok, kimi de ondan da öte kucak açmaya çoktan hazır oluduklarını adeta haykırmaktadırlar. Birleşik Kıbrıs olsun da ne olursa olsun! Eşitlik, egemenlik, güvenlik zırva bunklar için…Bunun karşısında olanlara artık dişlerini göstermeye başladılar. KKTC'yi ve Milli davayı savunan gazetelerin dağıtılmadığı ya da az sayıda dağıldığı bir döneme girildi yeniden. Radyo ve Televizyonlarda herkes eteğindekini döküyor...

İşte tam bu sırada Kıbrıs açısından Ağustos ayının son haftası, yoğun geçti.Türk Hükümeti kırmızı çizgilerini yüksek sesle belirtmek gereğini duydu. Cumhurbaşkanı Gül, KKTC Cumhurbaşkanı Talat'la ortak basın toplantısı yaparak sınırları vurguladı ve Talat'a da vurgulattı. Hele Garantiler konusunda Kıbrıs'taki görüşmelerde oyun oynanmasını reddetti ve bu konuda katılaştığına tanık olduk.

Ve de 30 Ağustos itibarıyla Türk Genel Kurmay Başkanının görev devri tesliminde yine Kıbrıs öne çıktı. Org.Büyükanıt, Kıbrıs'ı dilinden düşürmeyerek görevi devretti. Bir süre önce Kara Kuvvetleri Komutanı olarak KKTC'yi ziyaret eden ve şimdi Genel Kurmay Başkanlığı görevini üstlenen Orgeneral İlker Bağbuğ ise 3 ay kadar önce KKTC'de vurguladıklarına açıklık getirdi. Ve de Kibrıs konusunda sivillerin vurgulamadıklarını öne çıkaracak kadar uzman olduğunu kanıtladı.

Gerek Hükümetin ve gerekse Cumhurbaşkanının Kıbrıs konusundaki çizgileri ve gerekse Genel Kurmay Başkanının çizdiği tablo, başta Cumhurbaşkanı Talat olmak üzere CTP tarafından dikkate alınmalıdır. Çünkü Kıbrıs konusunda AKEL'le kolkola girerek bunu bir iç mesele addetmenin olanağı yoktur.Herkes bunu böyle görmeli.Ya da Nami ile Yakovu arasında dans ederek sonuç alınacak bir konu olmaktan çıktığı farkedilmeli…

Milli Mücadele Lideri ve KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın bunca yıl müzakere ederken dokuz çiğneyip değerlendirme yaptığı konuları ayak üstü çözümlenecek konular olarak addetmek ve üç ayda Kıbrıs sorununa çözüm bulunacağı iddiasını ummak safdilliktir. Ben Sayın Denktaş'ın her sözcük ve her söz dizisi üzerinde kaç kez durduğuna tanık olan bir kişi olarak kahve lâfı ile Kıbrıs sorununa çözüm bulunmayacağını benim gibi herkesin de bilmesini dilerim.

Bunu dedikten sonra Genel Kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Kıbrıs değerlendirmelerine geçmek istiyorum. Bazıları Miting ve bazıları da ara bölgede Rumlarla sirtaki yaptıktan sonra, Komutan Başbuğ'u okumak ,ayakları yerden kesmez. Ayakaların yere değmesini sağlar.

Öncelikle söylemeliyim ki bazı Kıbrıslı lider ve politikacıların aksine, Başkomutan Başbuğ, Kıbrıs konusunun iki komşu arasındaki ilişki olduğunu söylemiyor. Orgeneral Başbuğa'a göre "Kıbrıs Ulusal bir sorundur".

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.