Bir Esnafın haykırışı; bir dostun öte taraf izlenimi

Yayın Tarihi: 18/09/08 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Her zaman karşılaşır, selâmlaşırdık. Dün sabah öyle olmadı.Selâm sabahtan sonra ülkenin durumu ve de esnafın durumu geldi oturdu konuşmamızın başköşesine. Öteden beri ülkenin sorunlarına karşı duyarlı olduğunu biliyordum.Yine öyle idi ama bu kez acılı idi."Ben esnaf olarak evime ekmek alamayacak duruma düşmüşsem bunun nedenlerini ben yaratmadım." diyordu. Ona göre esnafın sorunu belli idi. "Dün esnaf neyse bugün de odur. Ama binlerce kişi öte yanda çalışmakta ise ve de sen KKTC ekonomisini pahalılandırıyor,herşeyi ateş pahası yapıyorsan, halkı dönüp başka kapı aradı diye suçlayamazsın!" diyordu. Konu döndü dolandı "Fonların, vergilerin, resim ve harçların " balyoz gibi kafalara indiğine geldi.Özellikle gümrüklerin duvar olduğunu konuştu.

KKTC'de en büyük zenginliğimiz insanımızın, ne kadar farklı düşüncede olursa olsun, rahatlıkla birbiri konuşması ve tartışır olmasıdır. Onunla farklı kulvarlardan gelsek de, bu ülkede en tepelerde görev yapan bir kişi olarak O'nun sorununu anlıyordum.Çünkü işçiye,esnafa,alınterini toprağa döken tarımcıya dayanarak iktidar olanların şimdi başka söylemlere dayanarak yaptıkları O'nu tedirgin ediyordu. Bir zamanlar alkışladığı, savunduğu kişilerin şimdilerde en sorumlu mevkilere geldikten sonra aldıkları kararlarla o kesimin kan ağladığını görüyor ve de isyan ediyordu. Ekonomi böyle olmamalı, KKTC refah için de yüzmeli idi.

Kapılar açıldıktan sonra KKTC'den o tarafa kaçan milyonların deprem yarattığı artık belli oldu. Öğrenciyi o tarafa,hastayı o tarafa,işçiyi o tarafa gönderdikten sonra dönüp de o tarafın ekonomisi ile entegre olmamalarını beklemek elbette safdilliktir diyordu. O da ben de herkes de bunun farkındayız.Peki ama çare?

İşte dostumun kırgınlığı buradadır.Çare vardır ama buna eğilen yoktur.Bir kesimin eli yağda- balda, emekçi,esnaf, tarımdan ekmeğini sağlayan kan ağlamakta...Kooperatifçilik öldürüldü, esnafın ucuz kredi bulmasına aldıran yok, gümrük vergileri tırmandırıldı, bankaların esnafa ucuz kredi vermesi için Hükümetten en küçük hareket yok...

Dün sabah çok üzüldüm.Ben,sen veya o, deyip omuz silkemeyiz. İktidarda kim olursa olsun, okkanın altına hepimiz girmekteyiz.Yanlış karar Bağdat'tan döner. Artık durup,nedenleri bulup doğru kanala yeniden dönmek gerek..."Herşeyin nedeni Kıbrıs sorunu,herşeyin nedeni sorununun çözümsüzlüğü" diye ortaya çıkanların haklı olmadıklarını herkes biliyor.Bu yalan tutmadı. Bununla esnafı veya emekçiyi aldatmak veya gönlünü almak olanağı yoktur. Eğer gerçek buysa o hâlde o iktidar koltuğundakilerin veya Meclistekilerin işi, ne ola ki?...Bunu bana değil, kan ağlayan esnafa,emekçiye anlatınız. Bana göre neden para bulup,yatırım yapmamak ve gümrük duvarları etrafı örmektir...
&&&
ÖTE TARAF İZLENİMİ...

Dün İngiltere'den KKTC'ye gelen bir dostun Lokmacı barikatından Lidra Yoluna gidişini ve izlenimlerini de dinledim. Bizim gibi sıkıntılı ülkelerden gelen bu dostlar, dünyanın her yanına dağıldıklarından,sık sık KKTC'de buluşup hem tatil yapıyorlar hem de görüşüp, konuşuyorlar. Hatta düğünlerini bile burada yaptıklarını söylersem hayret etmeyiniz. "Temiz, güvenli bir ülkeniz ve güler yüzlü,dost insanlarınız bizi buraya çekiyor" diyorlar.Genelde tümünün çocukları KKTC Üniversitelerinden mezun. Gittikleri ülkelerde de büyük kabul görmektedirler.

Dostum anlatıyor: "Dün pasaportlarımızı gösterdik.Lefkoşa'da Lokmacı kapısından öteye geçtik. Sadece merakla...Rum Polisi didik didik aradı, burun kıvırdı Ercan'dan adaya geldiğimiz için ama yine de AB belası yüzünden(?) geçişimize izin vermek zorunda kaldı. Geçtik. İlk adımda dev gibi Yunan bayrağı dikkatimizi çekti. "Nerede AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti?" dedim kendi kendime. Bir de panoları diktiler alnımıza. Kayıplar,ölüler ve de suçlu Türkler...Eşim "Nerede Türklerin resimleri?" diye sordu. Az daha çıngar çıkacaktı. Belki 500 metre ilerlemiştik ki eşim " Biz nereye geldik? Bunları Londra'da,Washington'da veya Roma'da görmüyor muyuz? Oturup hamburger yemek,pizza sipariş etmek marifet mi? Nerede bu halkın kendi özellikleri?" dedi ve 30 dakikada ziyaret yetti ve gerisin geri Türk kesimine geçmemiziistyedi. Çünkü Lefkoşa'da kimlik vardır.Türk halkının gelenek ve görenekleri, sofradan vitrine kadar yansımaktadır. Etrafta Türk eserleri burada kimin yaşadığını göstermektedir..." Dostum sonunda noktayı oturttu: "Lütfen o tarafın durumuna düşmeyiniz;yabancılaşmayınız.Kendinizden olunuz. Kültürünüzü koruyunuz...Böyle güzelsiniz" dedi...

Bizden başkası bize nasihat ediyordu,Ruma hayranlık duymadan...Günün onca olumsuzluğuna rağmen mutlu oldum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.