Başbakan olacak Parti Başkanı nasıl seçilir?

Yayın Tarihi: 20/09/08 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

KKTC'de demokrasi havarisi kesilenler, bir yerde bunu sadece kendileri için istediklerini kanıtlarlar. Yani sizin için istemedikleri demokrasiyi kendileri için isterler ve de bunda ısrarlıdırlar. 1976'da demokrasi dediğimiz kitap(!), yaprak yaprak açılırken her ülkede olduğu gibi hatalar da işledik. Barut kokuları dağılmadan,savaşın yaraları sarılmadan, göçmenlerin evlere yerleştirilmesi beklenmeden dış baskı ile demokrasicilik oynamaya zorlandık. Anayasa hazmedilmeden seçim hedeflenerek gereken yasalar yapılmaya çalışıldı. Olmayan Siyasal Parti kültürüne aldırmadan,Siyasal Partiler Yasasını, Anavatana bakarak hazırladık. Şimdilerde hayli değişikliğe uğramışsa da Seçim Yasamızı da 1960 sonrası Türkiye'sinin koşullarında hazırlanan söz konusu yasaya paralel yaptık. Oranlı sistem oluşu bizi sarsmadı ve de isabet oldu diyebilirim. Bir ara bu yasa saptırılmak istendi; o zaman da ülkede kıyamet koptu. Partiler olarak kamplara ayrıldık. Meclis boykot edildi. Seçim yenilendi ve yasa eski hâline sokuldu.

Ancak 1960'dan sonra yapılan 1970 genel seçimini dikkate almazsak, 1974 sonrasında alel acele yaılan Siyasal Partiler Yasası ve Seçim Yasası ile yapılan ilk seçim 1976'da oldu. Partiler çok örgütlenmeyi bile tamamlayamadan seçime daldılar.İşte orada birçok çam devrildi,etraf kırıldı döküldü.Ne Parti Genel Başkanı,ne Parti üst yetkilileri,ne adaylar doğru dürüst Parti Üyelerinin eleğinden geçmediler.Sadece UBP delege düzeyinde önseçim yapabildi. Öteki Partiler aday bulmak için kapı kapı gezdiler.Daha sonraki seçimlerde de Partilerin tüm üyeleri adaylar konusunda söz sahibi olamadılar.Hatta Parti Başkanını kendileri namına başkaları seçti; sonra da seçim sonucunda birileri Başbakan, bazıları Bakan ve milletvekli oldular.Halk sadece seçimde sandığa gidebildi. Sözünü orada söyleyebildi. Ama aday listesinde söz hakkı olmadığı için listeye alınan adaylar arasından seçim yapabildi.

İşte bugün bu noktada tartışma açmak istiyorum.Çünkü "demokrasi" sadece beş yılda bir sandığa giderek önüne konan listeden isim seçmek veya mühür vurmak demek değildir.

&&&

İşte bunun için gözlerimi Israil'e çevirdim.Orada son hafta ilginç şeyler oldu.Başbakan ve Parti Başkanı Olmert suçlandı ve istifa etti.Kadima Partisi Başkan seçmen durumunda kaldı.Olayı anlatmak ve sonra kKTC'ye gelmek istiyorum. Haber şöyle:

"İsrail'de Kadima Partisi boşalan Parti başkanlığına eski Mossad Ajanı ve şimdiki Dışişleri Bakanı bayan "Tzipi Livni'yi" seçti. Rakibi Şaul Mofaz'ı açık farkla geride bırakan Livni eğer koalisyon hükümetini kurabilirse İsrail'de Golda Meyer'den 40 yıl sonra Başbakanlık koltuğuna oturan ilk kadın olacak.

Geçen gün sabah 10'da başlayan oy verme işlemi ülke çapındaki 114 sandıkta gece 22.30 ' a dek sürdü. Başkanı ülke çapında Kadima Partisi üyeleri seçti. Livni oyların %50 'ye yakınını aldı.Tam 73 bin Parti üyesi oy kullandı. Seçim kampanyası boyunca geçmişinde hiçbir yolsuzluk bulunmamasının altını çizen Livni'nin takma adı " Bayan Temiz" di. Siyasi analistler partililerin özellikle Ehud Olmert'in yolsuzluk soruşturmalarının ardından Livni'ye bu özelliğinden dolayı oy verdikleri yorumunu yapıyor. Eğer gelecek 6 hafta içinde koalisyon hükümeti kurulamaz ise ülkede erken seçimler gündeme gelecek ve İsrail 90 gün içinde erken genel seçimler için sandık başına gidecek."

İşte demokrasi. Genel Başkan çekildi. Parti seçim kararı aldı ve ülkenin her yanında bulunan Parti üyelerinin önüne sandık koydu.Tam 73 bin kişi yeni genel başkanı yani yeni Başbakanı seçmiş oldu. Delege oyunları, kahveye son anda gelen benim üyemdir saçmalığı yok. Kadima Partisinin kütüklerinde üye kaydın varsa, önüne konan sandığa oyunu atar doğrudan doğruya yani tek dereceli olarak Parti Başkanını seçersin. O delege, bu delege;Kalkınma Bankasından kredi, muhtara arsa veya bina verilmesi söz konusu değil.Çünkü kararı üye verir, delege değil.Kırk yıl orada delege olarak oturan astığı astık kestiği kestik yapamaz.

Oysa KKTC'de adam bir kez delege olur.Avantanın peşinde koşturur, tehdit sallar.Üyenin canı cehenneme der!…Ülkenin kaderine tüm Parti üyeleri değil delegeler karar verir. O da al gülüm ver gülümle kararlaştırılır…Demokrasinin namusuna geçilir.Ülkenin kaderini delege oyları etkiler ve rezil eder…

Oysa seçimde halk oy kullandığına göre Siyasal Parti Yasası değiştirilmeli ve Parti Meclis Üyeleri ile Parti Başkanlarının veya Başkanlık Divanının resmen kayıtlı ve seçimde olduğu gibi yargıçlarca denetlenen Parti üyeleri tarafından yapılması sağlanmalıdır. KKTC'de görüp yaşadıklarımız bunu gerekli kılmaktadır.Israil'de olduğu gibi…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.