Dıştan baskı, içte ödünleri zorlar

AKPA'daki felâkete yenilerini eklemek için Rum-Yunan lobisi faaliyette.Emin olunuz ki KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat'ı "Cemaat Lideri" olarak AKPA'ya davet eden onlardır. Orada Hristofyas konuşacak,önceden ağırlanan ünlü Komite üyelerinin "Kıbrıs raporu" da Talat'ın konuşmasına karşın ödünsüz kabul edilecekti. Öyle de oldu. Ama bu arada da Talat boş sıralara konuşturularak Rum-Yunan plânına uygun olarak gereken ders(!) verildi.

Talat, KKTC'ye dönünce AKPA kürsüsünden söylediklerinin nerede ise tersini ortaya serdi.Buradan öğrendik ki Talat'a göre de işler "Kötü gidiyormuş". Oysa biz bunu aylardan beri yazıp duruyoruz.Onlarsa ödünlerle, Rumu masada tutmanın marifet olduğunu söylüyorlardı. Şimdilerde bu tutumlarının değişip değişmediği belli değil ama Talat'ın son açıklaması, Rumlara yeni mesaj oluşturmaktadır. "İşler kötü gidiyor. Konan hedefe ulaşamayacağız.Tarih yetmeyceek…Ada bölünmüş kalacak haa!" demeye getiriyor. Ne acı ki bunu savunan KKTC'nin Cumhurbaşkanıdır ama KKTC'yi, varlığını, yaşamakta olduğunu,gelecekte de varolacağını ağzına almamaktadır.

Oysa Hristofyas ve Yunan Dışişleri Bakanı, sürekli olarak "Yeni oluşum olmayacağını" işaret etmektedirler.Buna ek olarak Garanti antlaşmalarına gerek olmadığını ileri sürmektedirler.Elbette bunun devamı Türk Ordusunun adadan çıkışıdır.Hele hele Türkiye Cumhurbaşkanı Gül ve onun ardından Talat, "Anlaşma ile Türk Ordusunun sadece küçük biriminin adada kalacağını" peşinen kabul ettiklerine göre…Elbette bu konuda ödün istemi dinmeyecektir…

Ya Yunan Ordusu? Ya yasa dışı Rum Milli Muhafız Ordusu? Onu KKTC kanadı da dile getirmiyor.

Görüşmelerdeki Rum ve Yunan politikası asla değişmedi. Karşıda Denktaş olmuş,Talat olmuş, onlar için farketnmez.Bu tarafta ise Talat'ı allayıp pullayıp, o yana gönderenler, nerede ise ona "İçgüveyisi" muamelesi yapılacağını beklediler. Bazıları hâlâ işi o yönden ele almaktadır. Oysa Rum ve Yunanlı geçmişte olduğu gibi masada gösteriş için oturulmakta olduğu üzerine plân yaptı.Hemen toplantı sonrası Hristofyas,kendinden öncekiler gibi yurt dışına uçmakta, KKTC kanadına baskı yapılmasını istemektedir.Kipriyanu, bu politikası eleştirilince, bunun meyvelerini ileride göreceğini söylemişti. Yalan da söylemedi. Hâlâ bu politika geçerliğini korumaktadır.İşte AB,işte AKPA,işte BM ve gerisi. ABD ve İngiltere'nin Rum ve Yunanlıdan yana olan politikasını da eklemeye gerek var mı?

İşte şimdi de "Yaşlılar Kulübü" Kıbrıs'a geliyor. Rum-Yunanlı armatörlerin parasını harcamakta olan bu grubun başını, Rum-Ortodoks Kilisesinin maşası eski ABD Başkanı Jimmy Carter çekmektedir. Rahmetli Özal Bangladeş'i ziyaret ederken hayretler içinde Jimmy Carter'in kendisini Bangladeş Başkentinde beklediğini ve orada görüşme istediğini farketti.Carter Özal'ın peşine takıldı. Yurt içinde randevu alamayınca dış gezide kısa görüşme sağladı.Niçin? Haybeliada Ruhban Okulunun açılmasını istedi.Yani Rum-Ortodoks Kilisesine aracılık etti. Parasını kaptı.

Gelen haber son derece ilginç: Eski dünya liderlerinin yer aldığı The Elders, "çözüm sürecine destek belirtmek ve uluslararası toplumun yeni sürece desteğini teşvik etmek" için Kıbrıs'a geliyor.

The Elders Başkanı Başpiskopos Desmond Tutu, eski ABD Başkanı Jimmy Carter ve eski Cezayir Dışişleri Bakanı Lakhdar Brahimi'nin yer alacağı heyet, 8–9 Ekim tarihlerinde adayı ziyaret ederek, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'la görüşecek.

Bu arada Slovakya'nın işsiz Elçisi, "The Elders'in" üç lideri Desmond Tutu, eski ABD Başkanı Jimmy Carter ve eski Cezayir Dışişleri Bakanı Lakhdar Brahimi'nin,8 Ekim Çarşamba günü Kıbrıslı Türk ve Rum siyasi partilerin ara bölgedeki Ledra Palace Otel'de bir araya gelecekleri toplantıya da katılacaklarını açıkladı.

The Elders, görevde iken bir baltaya sap olamadıktan sonra, 2007 yılında Nelson Mandela ve Graça Machel tarafından kuruldu. Tecrübe ve birikimlerini kullanarak görev sonrasında olsun dünyadaki çeşitli bölgelerde yaşanan sorunlara çözüm bulma çabalarına destek veren The Elders üyeleri arasında Kofi Annan, Ela Bhatt, Lakhdar Brahimi, Gro Harlem Brundtland, Fernando Henrique Cardoso, Jimmy Carter, Graça Machel, Mary Robinson, Desmond Tutu ve Muhammad Yunus da bulunuyor."

İşte bu ödenekli kervan bu kez de Kıbrıs'a gelerek Rumn yanlısı tutum sergilemek ve Türkü dışlamak ve yama yapmak için görevini yerine getircektir.Bunu yakında görüp anlayacağız…

Gidiş budur. Kimse başkaca bilgi veya belge beklemesin…Barış,anlaşma diye diye KKTC topraklarını Ruma açma oyunu oynanmaktadır. Ne acı ki buna KKTC'de iktidarı elinde bulunduranlar da omuz ermeketdirler... Birinin bu gidişe dur deme zamanı gelmedi mi?