PAZARLIK: "Dünya'nın tavanı çatırdıyor"

Yayın Tarihi: 11/10/08 00:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

"Boston Globe" gazetesinde yazan ünlü köşe yazarı HDS Greenways, son yazısına "Başkan Bush'un yıkım politikaları" başlığını attı.Başkan Bush, Dünya'ya ve ABD halkına yalan söyleyerek ülkesini soktuğu Irak savaşından yakasını sıyırmadan, nerede ise silâh tacirlerinin itişi ile İran'a savaş ilân etmenin arefesinde ekonomik krizle boğuşmak zorunda kaldı.Şimdi Dünya ABD'den başlayan ve uzun yıllar görülmemiş bir para piyasa krizi ile çalkalanmaktadır.Bunun etkileri tüm Dünya borsalarına yansıdı. Hafta içinde de birçok Bankanın devletleştirilmesine tanık olduk. O Batı ki "Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler" diyerek katı kapitalizminden asla vazgeçilemeyeceğini bayrak yapmıştı. Şimdi nerede ise Karl Marx'ın kuyruğunda banka ve şirketleri devletleştirerek ekonomik yıkımdan kurtulmayı denemektedir. Yazar bu noktaya gelene kadar Başkan Bush'un yıkım politikalarını inceledi.Şimdi Bush,Demokratlara ve Başkanlığı adeta kesinleşen Obama'ya çok kötü bir miras bırakmaktadır.
Demokratlar ise Cumhuriyetcilerin yıkım getirdiklerinin dünyaca görüldüğü için ve de bazı kararları çok daha rahat verebilecekleri için memnundurlar. Çünkü onlar zenginler kulübü üyeleri ile değil, orta tabaka halkla birlikte karar üreteceklerini bilmektedirler. Bush zenginlere vergi bağışıklığı getirdi; Obama orta tabakaya katkı koymaya hazırlanmaktadır. Haklı durumdaki konutzedelerin korunması,sağlık ve eğitim alanında halka destek çıkılması Demokratların tercihidir. Elbette iş olanağı yaratmakta zorlanacaklardır…
Kriz elbette etkilerini Türkiye'de ve KKTC'de göstermektedir. "Biz kaya gibiyiz" diyen ülke yoktur. Kimse bu "Tsunami" karşısında güvende değildir. Elbette büyük olmamak, şimdilerde bir avantaj sayılıyor; çünkü büyük ülkenin büyük derdi vardır…Geçmiş Bankalar krizinde "Mevduata devlet garantisi getiren Türkiye'yi" eleştiren Batı ülkeleri ve para örgütleri şimdilerde paranın dışa kaçmaması için kendi ülkelerinde "Mevduat garantisi" açıklamaktadırlar.Sanıyorum geç olmadan Türkiye ve KKTC de "Devlet Mevduat garanti oranını" yukarıya çekmelidir. Çünkü şimdilik Türkiye ve KKTC finans yönünden dünyanın güvenilir bölgelerindendir. Eksiklik batınınn aldığı mevduat garantisini ülkeye taşımaktır.

&&&

TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ

Daha önce Türkiye'yi 2012 yılından önce AB üyeliğini alamayacağını açıklayanlar,şimdilerde bunun 2020 yılından önce olmasının olanaklı olmadığını yazıp söylüyorlar.Hele AB'nin bugün içine düştüğü mali kriz genişlemeyi akla getirmemektedir.Görüldüğü gibi AB ülkeleri, mali kriz karşısında ortak karar üretemediler.Her ülke ayrı ayrı kararlar almak durumunda kaldı. Bu AB'nin zayıflığını ortaya koydu. Zaten Türkiye'ye sıcak bakmayan ülkeler bu suretle yeni bahane bulmuş oldular.
Rusya ise Türkiye'nin AB'ye üye olmasını istemeyenlerden. Moskova Türkiye'nin 15 yıla kadar üye alınmayacağını açılayarak hesaplarını ona göre yapıyor. Rusya, Türkiye'ye, Ukrayna,Kazakistan ve Rusya ile büyük çapta mali ve ekonomik işbirliği önermektedir. Bu bir yerde karşılıklı olarak varolan ekonomik ilişkileri ortak pazara döndürmek demektir.

&&&

DOKUZ CEPHEDE GİZLİ ÇALIŞMA MI VAR?
Kıbrıs görüşmelerinin kötü gittiğini söyleyen KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat'tır. Bu amaçla basına yeni haberler sızdırıldı. İyi giden ve gitmeyen konular irdelendi. Gidiş tepede kötü ise öteki sahalarda oyuna devam etmek niye? Oysa birileri,bir yerde Rumlarla görüşmekte ve ortaya çıkacak anlaşmaya şekil katmaktadır. Bu bir değil birkaç cephede oluyor demektir. Zaman zaman isimler açıklanarak, zaman zaman da isimler saklanarak çeşitli ülkelerde Rumlarla ve Rumlaırn da dahil olduğu üçüncü taraflarla gizli görüşmeler yapıldığı ortaya dökülmektedir. Son haber şöyle: "AB Bölgeler Komitesi'nden Kıbrıs'taki müzakere sürecine destek
"Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi" Kıbrıs'taki müzakere sürecini destekliyor. Lefkoşa'nın Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk temsilcilerinin, Bçlgeler Komitesi'nin Genel Kurul toplantısına katılması, Kıbrıs barış görüşmeleri sürecine verilen BK'nin desteğini gösteriyor

Kıbrıslı Rum temsilci Eleni Mavrou ve Kıbrıslı Türk temsilci Tolga Çağakan konuşmalarında, yerel aşamada taraflar arasında köprüler kurmak için geçmişteki anlaşmazlığın üstesinden gelerek ve görüşmelerin başarılı olacaklarına ümit besleyerek beraber gösterdikleri çabaları BK'nin üyelerine anlatmak için bu fırsatı kullandılar.

Eleni Mavrou "Türk hemşehrilerinden" söz ederek "Lefkoşa'ya" tek elle sahip çıkarken, , Tolga Çağakan "Kıbrıslı Rum kardeşlerimizle beraber çalışmaktan" söz etti. Denge bozuldu.

Bölgeler Komitesi (BK), binasının 5'inci katında bulunan atriyumun ismini "Open Ledra Street" olarak 7 Ekim'de değiştirilmesine karar verdi. Ledra Caddesindeki geçidin (Lokmacı Kapısı) Nisan'da yeniden açılması Ada'daki barış görüşmeleri sürecine yeniden umut ve güç verdi."

İşte adadki durumun üzerine şal örterek "Kıbrıs'ta sorun kalmadığını" yaymak isteyen Rumların eline verilen yeni koz…Bunlar kazandırmaz kaybettirir.Dağınıklık sürüyor…

&&&

OKUYUCU NOTU

YİNE ERCAN
"Bunu anlamak olası değil.Şu yetkililer sabahleyin Ercan'a gitsinler. Orada sabah 06.00 ile 08.00 arasında ortaya çıkanm kuyrukalrı incelesinler ve oradakşi ifkeli halkın yarasına merhem olmaya baksınalr…Dünya bu gibi yerlerde çalışanları sivillerden oluşturur.Polis görev yapmaz.O doğulu ülşkelerdedir. Muhaceret Dairesi kendi görevlilerini oraya koyar ve görev yapar.Ama tek şetir değil tüm makinaları çalıştırarak ve her vezneye memur koyarak uçakların naynı anda kalkacağına paralel çalışma ortaya koyar. Gümrük Dairesi de paralel önlem alır.Oysa orada yeterli polis yok.Halk öfkeli. Polis aşırı işten aşırı yorgun…

Neymiş? 24 saat çaklışma 48 saat dinlenme…BRTK'da bu,Poliste bu,Gümrükte bu,Gardiyanlardabu,Limanlarda bu…Oysa Sömürge döneminde ve de daha sonra 1974'de kadar rotasyonlu işlerde durum farklı idi. Rotasyon Poliste 4 saat ile kısıtlı idi. 4 saat içerde 4 saat dışarda.Geriye kalan hızmetlerdfe de rotayson 8 saat esası ile düzenlenşuyorud…Nereden çıktı bu bir gün çalışma iki gün izin…Haftada iki gün çalışmak ne ola ki?"
SALİH UÇKAN-Lefkoşa

&
KOOPERATİFÇİLİK DİRİTİLMELİ
"Geçmişte Kooperatifçilik Türk Halkını ayağa dikmiş,Errmeni ve Rum faizcilerin elinden kurtarmıştı. Kooperatifçilik en son 1984'e kadar şahlandı ve oturdu. Şimdi söz bile edilmiyor. Köyler kişilere emanet.Yatırımlarda Kooperatifçilik konuşulmuyor. Bakanlıktı, şimdilerde Müdürlüğe indirildi…Ve de Kooperatifçilik tenzili rütbe oldu…Bundan da halk kaybetti. Üretici kaybetti. Faizci, aracı, tefeci kazandı…"
FİRUZ ÖZAY-GaziMağusa

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.