Türk Silâhlı Kuvvetlerini yıpratma savaşı

Yayın Tarihi: 19/10/08 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Güneydoğu'da dış destekle sürdürülmekte olan "PKK" terörü,Aktütün ve Bayrakepe çatışmaları,gözleri, kimilerinin Türk Silâhlı Kuvvetlerini yıpratmak istediğine çevirdi. Bazı gazeteciler etrafı taradılar. Bush Yönetiminde "İslâmda Lider Türkiye" plânını ileri sürenlerin bundan ötürü AK Parti'ye destek verdiğinin kanıtları etrafa saçıldı.Aynı ABD ve yabancı yazar ve stratejistlerin Atatürk ilke ve devrimlerinin modasının geçtiğini yazıp söyleyerek, Türkiye' ye yeni bir yol ve yöntem gösterip kendilerine göre uygun kılıf bulmaya çaba harcadıkları ortaya çıktı.

Niçin Türk Silâhlı Kuvvetleri? Çünkü bir taşla iki kuş vurulacaktır.Bugün Türkiye'de milyonalarca Atatürkçü yollara düşüp yürümüdüler. Seçimde kendi kendilerine bile özgürlüğü çok gören kadın ve bir kuru ekmeğe talim edenlerin dağıtılan yardım torbasına karşılık verdiği oyu ile AK Parti iktidar oldu.Geriye gerçek Atatürkçü güç olan Türk Silâhlı Kuvvetleri kaldı.Ordu bir yerde yıpratılır,kendi iç kavgası yaratılır ve buna çekilebilirse esas kale düşürülmüş olacaktır.Çünkü hedef açıkça yazılmaktadır. "Atatürkçülük çağ dışıdır,bunu unutmak ve Türkiye "İslam Ülkelerinin Lideri " olmak için tüm politikalarına ve de başta kendi kılığına çeki düzen vermelidir.

Yani? Çağdaş Türkiye değil,çakşır ve türbanlı kılıkla ceket-kravatı harman yapan bir Türkiye…Yani İran,Irak,Tunus,Mısır ve ötekinin hatta Afganistan'ın Lider kabul edeceği bir Türkiye, Batının amaçlarına hızmet edecektir. Suudi ile yola çıkan ABD, aradığını bulamadığının şimdi farkındadır. Kaldı ki Suudi'leri koluna takan Bush ailesi ve takımı,ABD'de artık tasfiye olmaktadır…

Güneydoğu oyunu bu üçgende kullanılmıştır.İstihbarat saklanmış,sadece NATO ülkelerinde olan PKK stinger füzeleri ile güçlendirilmiş,her alanda takviye edilmiş ve Türk sınırını geçişi sağlanmıştır. Amaç TSK'ya darbe indirmek,Komutanları suçlamak ve birbirine düşürmektir…

Sonuç: Atatürk İlke ve devrimlerinin bekçisi Ordunun elini koluınu bağlamak…Nasıl ola AK Parti herkese yetmektedir…Olay budur. Herkes gözünü dört açmalıdır.
&&&

RUM-YUNAN Lobisinden bir çelme daha

AKPA rezaletinden sonra,AB Temas Grubunun başını çeken Grosette'nin rezilliği ortaya çıktı.Önce Güney Kıbrıs'ta ağırlanma sonra rapor yazma alışkanlığı burada da meyvasını verdi.

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş,bu çirkin olaya el attı. İyi de etti. AB Yüksek Temas Grubu'nun Kıbrıslı Türk ve Rum siyasi partilerle yaptığı görüşme sonrasında, Grup Sözcüsü Grosetete'nin "Türkiye'nin çözüm için anahtar konumunda olduğu ve askersizleştirme konusunun sonraya bırakılmayarak gecikmeden yapılması için genel istek bulunduğu" yönündeki açıklamasını "hayretle" izlediklerini belirterek "çözüm sürecine fayda değil zarar getirmektedir" dedi.

Denktaş yazılı açıklamasında, "Rum tarafının genel görüşünü seslendiren bu talebin, Türk siyasi partilerin de görüşü imiş gibi seslendirilmesi son derece manidardır" diyerek Avrupa Birliği'nin, üyesi konumundaki Rum kesimini desteklediği bilinen bir gerçek olarak ortada durmaktayken, Grup sözcüsünün Türk siyasi parti temsilcileriyle de yapmış oldukları görüşme sonrasında, Türk tarafının genel görüşünün kendilerine bildirilmiş olmasına rağmen bu açıklamayı genelleyerek yapmış olmasının, Türk tarafının da aynı görüşte olduğu imajını vermekte olduğunu belirtti.
Denktaş, "Türk ve Rum siyasi partileriyle yapılmış olan toplantıda sadece Rum siyasi partilerinden gelen bu görüşe Demokrat Parti olarak onay vermediğimiz ve o toplantıda diğer Türk siyasi partilerinden de böyle bir görüş gelmediği halde, Yüksek Temas Grubunun bu açıklamayı yapması çözüm sürecine fayda değil zarar getirmektedir" dedi.
Avrupa Birliği'nin devam etmekte olan görüşme sürecinde yapacağı temaslarda, Türk tarafının konumunu göz önünde bulundurmak durumunda olduğunu belirten Serdar Denktaş açıklamasında, "adadaki Türk Silahlı Kuvvetleri varlığının 1960 yılından beridir istikrarı koruyucu unsur olarak bulunduğu, Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devamı konusunda Kıbrıslı Türkler arasında tam mutabakat bulunduğu gerçeği, Rum tarafı ve onların destekçisi konumundaki AB yetkilileri tarafından değiştirilemez" ifadesine yer verdi.
Serdar Denktaş, Kıbrıs sorununun esas nedeninin, tüm dünyanın Rum tarafına verdiği haksız destek ve bu nedenle Kıbrıs Türklerinin adanın iki sahibinden biri olduğu gerçeğinin görülmemesi olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"1963 yılında BM'ye verilmiş olan manda bugünün koşullarına uygun bir manda değildir.

Bugüne kadar yaşanan gerçekler ve özellikle AB'nin taraflı tutumu göz önünde bulundurulduğunda, bir çözüm sonrasında da Türk Silahlı Kuvvetlerinin adadaki varlığını sürdürmesinin elzem olduğu, Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmememiz gerektiği bir kez daha gözler önüne serilmektedir."

Serdar Denktaş'ın açıklamasının tamamını aktardım.Değerlendirme yapmaya kalksam aynını yazardım. Çünkü AB Temas Grubunun yaptığı açıklamaya ne acı ki iktidar yanıt vermedi ve aldırmadı. Bununla ne amaç güttükleri belli. Ilımlı davranmak ve masadan kaçmamak! Uslu çocuk politikası… Ama iş işten geçtikten sonra biri bunun hesabını verecektir.Bu da düşünülmelidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.