Evet Papaz efendi şu kapıları kapat da kurtulalım!

Yayın Tarihi: 27/10/08 00:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Hafta sonunda Rum basını sayesinde iki lider arasında gidip gelen öneri ve karşı önerileri,açıklandığı şekliyle öğrenmiş olduk.Gerçek dışı ve tattik icabı da açıklanmış oldukları olasıdır. Sonuçta tek yanlı bir haber sızdırması ile karşı karşıyayız. KKTC Cumhurbaşkanlığı, gerçek anlamda, velev ki yazılmamak kaydıyla da olsa bilgilendirme yapmadığı veya bunu kendi Partili gazetecilerle sınırlı tuttuğuna göre, geriye kalanların sitem etmeleri doğal kabul edilmelidir.

Ben "Siyasal haklar" bölümünde yapıldığı söylenen, al-verin içeriğine temas etmek istemem. Yalan yanlış bilgilerin ortasında çabalama kaptan rolüne soyunmak da istemem. Ancak gidilen yolun yanlış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten İsviçre'de gizli saklı olarak hazırlanan "Kıbrıs Cumhuriyeti taslak Anayasası" ve Annan Plânının döküntüleri masadadır ve bunlar bile halktan gizlenmektedir.

İşte bu noktada bile oyuna dahil olan Kilise, kızgın yağa batırdığı oklarını üzerimize yağdırmaktadır. Bunun kanıtı SIMERINI gazetesinde Istanbul'a kin ve nefretle "Konstantinopolis" diyen Başpisklobos Hrisistomos ile yayınlanan söyleşidir. Rum cephesindeki durumu açıklamak açısından buna bir örnek olarak kısaca değinmek gerekir.

"SİMERİNİ gazetesi Başpiskobos İkinci Hrisostomos'la yaptığı söyleşiyi yayınladı. Kullandığı başlıklar çarpıcı: "Kıbrıs sorununda tehlikeli noktaya vardık" – "Türkler bu tezlerinde devam ederlerse müzakereler başarısızlığa uğrayacak" .

Kilise olaya nasıl bakıyor diye merak ediliyorsa işte yanıtını. Başpiskobos Hrisostomos durumu şöyle görüyor: "Şahsen inandığım şudur ki; müzakereler Türk tarafının maksimalist tezleri yüzünden ilerlemezse; yerleşiklerin(?) gelişi devam ederse (devam ettiğine inanıyorum) Avrupa'ya, BM'ye, Güvenlik Konseyi'ndeki büyüklere: Amerikalılara-Ruslara-Çinlilere; vatanımızın tehlikede olduğunu, Ada'mızın demografik oluşumunun yıkılma tehlikesinde olduğunu bildirmekten başka seçeneğimiz yoktur. Daha da ileri giderek kendilerini; bu durum böyle devam ederse barikatların kapatılması gerektiği konusunda da uyarırım. Bazıları bana taksim istiyorsun dedi. Hayır, tam da taksim istemediğim için bu kötü durum devam edemez."

İşte gerçek.Seni istemiyorlar. Bunun yanıtı ne ola? Kapat sınırı,"Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sonsuza dek yaşatılması için emek ve alınteri dök".

Başpiskobos alttan da almasını biliyor.Sonuçta Bizans'ın uzantısı kabul ediyor Kilisesini. "Biz, Kıbrıslı Türklere saygı duyuyoruz. Kuzey'de kalmak istiyorlarsa Kuzey'de kalsınlar. Kendilerine ev inşa etmemizi istiyorlarsa, edelim ama bizimkiler ve bizim mallarımızdakiler olmaz. Bu noktalarda sağlam durmalıyız. Göçmenlerimizle de, hepsi evlerine, mallarına gidecek diye alay etmemeliyiz. Nihayet istikrarlı, yüksel sesle konuşmalıyız ki Avrupalı ortaklarımıza; bu durumun devam edemeyeceği mesajı gitsin."

KKTC Cumhurbaşkanı ve onu izleyenler gerçeği arıyorlarsa işte gerçek.Yoldaş oyunu değil Bizans yanıtı!...

Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu bunlarla da yetinmiyor ve Türkiye'ye de verip veriştiriyor. Kısa süre önce İstanbul'a gerçekleştirdiği ziyaretle ilgili izlenimlerini ise şöyle aktardı:

"Her şey yıkık, her şey virane... Bazı kiliseler eğlence yeri ve depo haline getirilmiş. Halen bizde de olmaya başlayan durumun benzeri… diyebilirim ki acılı bir seyahatti. Konstantinopolis'te Balıklı bölgesindeki patrik mezarlarını da ziyaret ettik. Büyük bir manastır alanı, içerisinde 5–6 Konstantinopolisli daimi keşiş var. Yardımcı olmak için Yunanistan'ın diğer manastırlarından dönüşümlü olarak gidiyorlar, biz de Ay. İrakleio'dan birkaç keşiş gönderiyoruz ki manastır hayatta kalsın. Koca manastırın kendi keşişleri değil, yabancı keşişleri olması ruhunuzu ağlatıyor. Bütün bunlar bizi sarsıyor."

Girit, Batı Trakya,12 adalar ve Rodos'ta ilk yakılan ve yıkılan Cami ve okullardı. Lafa bak, Türk Halkının ekmek parasını Kilise tamiratına harcanmasını istiyor.Ya Güney Kıbrıs'ta yıkıp yakılan ve yerleri park yapılan,yola geçit olarak alınan kaç Cami ve okulumuz vardır? Gasbedilen Osmanlı çiftlikleri ne ola ki? Bunun hesabını verecek var mı?

Rumlara yeni gözle bakmakta olanlar için işte gerçek...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.