Hasta Adam Birleşik Krallık

Yayın Tarihi: 23/10/22 09:30
okuma süresi: 7 dak.

“Avrupa’nın Hasta Adamı” sözünün Rusya Çarı Birinci Nicholas’ın 19’uncu yüzyılın sonlarında Osmanlı İmparatorluğuna atfen söylediğine inanılır. Nedeni ise Osmanlı İmparatorluğunun giderek Avrupa güçlerinin finansal kontrolü altına girmesi olarak belirtilir.

Şimdilerde Avrupa’nın hasta adamı kimdir sorusunun cevabı herhalde artık Avrupa Birliği üyesi olmayan Birleşik Krallık olur. 

12 yıldan beri iktidarda bulunan Muhafazakar Parti ve tabii tüm ülke bu zaman zarfında 4 Lider (4 Başbakan) tarafından yönetildi.

David Cameron 2010 – 2016, Theresa May 2016 – 2019, Boris Johnson 2019 – 2022, Liz Truss 10 Eylül 2022 – 20 Ekim 2022.

Muhafazakar Parti iktidarı İşçi Partisinden devraldıkları zamandan beri çalkantılar içinde olmuştur. Bunun esas nedeni AB üyeliği konusundaki tartışmalardı. Partinin hatırı sayılır kanadı BK’ın egemenliği geri almak için AB üyeliğinden ayrılması gerektiğini savunuyordu.  

2015 yılındaki Genel Seçim kampanyasında Cameron tekrar seçildiği takdirde AB üyeliği için bir halk referandumu sözünü vermişti. Sözünü tuttu ve 23 Haziran 2016 tarihinde referandum yapıldı. Az fark ile halk Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılması gerektiği kararını verdi.

Esasında ne Cameron, ne de Başbakanlık için hazırlanan Boris Johnson Brexit taraftarı idi. Ancak Johnson yıllardır hayalini gördüğü Başbakanlık makamı uğruna Brexit’in en aktif savunucusu oldu. Brexit kampanyası esnasında gerçek olmayan birçok söylemlere taraf oldu. “AB’de kalırsak ülkemize 80 milyon Türk gelecek” dediği hala hatırlanmakta. Ancak referandum kararı açıklandığında Boris en büyük şoku yaşayanlardan oldu. Çünkü böyle bir karar çıkacağını beklemiyordu.

Bu iki lider, Cameron ve Johnson birlikte partilerinin ve ülkenin ikiye bölünmesine yol açtılar. Birleşik Krallık AB’yi 31 Ocak 2020 tarihinde terketti. Ancak esas ayrılık 31 Aralık 2020 tarihinde gerçekleşti.

Pandemi Brexitin ekonomik etkilerinin görülmesini geçiktirdi. Muhafazakar Parti hükümeti tüm güçlüklerin Pandemi yüzünden olduğu bahanesini kullandı. Ancak Pandemiden çıkarken vahim ekonomik etkiler yavaş yavaş hissedilmeye başlanmaktadır.

Boris’in Başbakanlık dönemi çok zor bir döneme rastladı. Pandeminin başlangıcında hükümeti çok büyük hatalar yaptı. Büyük skandallar yaşandı. Bu hatalar yüzünden bakımevlerinde yaşayan binlerce yaşlı gereksiz yere yaşamını yitirdi. Ancak aşılama sürecinin çok çabuk şekilde başlaması hükümetin bir başarısı olarak nitelenebilir. Yine de Birleşik Krallık Covid-19 yüzünden en çok ölüm kaydeden ülkeler arasında yerini aldı (Yedinci sırada).

Boris’in sonu Pandemi esnasında karıştığı çok sayıda skandallar yüzünden geldi. Pandemi lockdown yasalarını kırarak polis tarafından cezaya çarptırılması (yasa dışı partilere katılmakla), partisi ve ülkenin ona olan güvenini yitirmesi ile sonuçlandı. Kabinesinin önemli isimlerinin istifa etmesi Boris’in sonunu getirdi.

Yaz esnasında 6 haftalık çekişmeli bir Liderlik yarışından sonra Liz Truss Muhafazakar Parti Liderliğine ve dolayısıyla Başbakanlık koltuğuna yerleşti. Ancak Başbakanlık koltuğunda en kısa süreyle kalan Başbakan oldu. Tamı tamına 44 gün.

Truss’ın sonunun başlangıcı 23 Eylül tarihindeki Bütçe Açıklaması oldu. Maliye Bakanı olarak atadığı Kwasi Kwarteng, Truss’ın da tam desteği ile çok radikal bir seri kararlar açıkladı. Ancak bunları açıklamazdan önce Kwarteng ve Truss ekonomistlerin uyarılarını göz ardı etmişler ve açıklanan kararların yarattığı bütçenin nasıl karşılanacağı üzerindeki önerilerin bağımsız denetimine izin vermemişlerdi.

Özellikle böyle kritik bir ekonomik krizde yüksek kazançlıların ödediği vergileri düşürmek için yüksek miktarda borçlanma kararı ve bütçe açıklamasındaki diğer kararlar partisi tarafından benimsenmedi. İngiltere Bankası, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası gibi kurumların eleştirisine yol açtı. Sterlin düşüş kaydetti. Ev satın alma faiz oranı yükselişe geçti. Mortgage teklifleri büyük ölçüde durdu. Neticede Truss kendi pozisyonunu kurtarmak için Maliye Bakanı Kwarteng’i işinden kovarak Başbakanlık yarışında kendini desteklemeyen Jeremy Hunt’ı Maliye Bakanlığına getirmek zorunda kaldı.

Hunt Bakanlığına gelirkenden 23 Eylül tarihinde açıklanan hemen hemen tüm kararları geri çekti. Bu sefer doğal olarak Truss’ın otoritesi sarsıldı. Yanlışlıkları yüzünden özür dilemesi Truss’ı kurtaramadı ve 20 Ekim tarihinde istifa etti.

Yeni ve çok kısa bir Muhafazakar Parti Liderliği yarışından sonra 28 Ekim tarihinde yeni Lider ve Başbakan açıklanacak.

Adaylar arasında kim mi var? Henüz açıklanmadı ama Karaib Adalarındaki tatilini yarıda kesip ülkeye dönen Boris Johson! Bu yazıyı yazarken aday olabilmesı için gereken 100 milletvekilinin 51inin onayını aldığını okuyorum. Birçok Muhafazakar Parti milletvekilinin Boris’i geri getirme çabasının tek nedeni, Borisin seçim kazanmadaki geçmiş başarısıdır. Vekiller birçok çirkin skandallara karışan Boris’i geri getirmekle iki yıl sonraki Genel Seçimde sandalyelerini muhafaza edecekleri inancındadırlar. Yani ülke çıkarlarını değil, kendi çıkarlarını öne çıkarıyor Boris’i destekleyen çoğu Muhafazakar milletvekilleri.  

Özellikle genç nesillerin politikacılara karşı güvenlerini yitirmelerinin nedeni bu tür iğrenç kişisel çıkar çabalarıdır.   

Boris adaylığını koymayı başarırsa rakibinin büyük ihtimalle Hint asıllı Rishi Sunak olacağı kesin. Milletvekillerinin oylaması sonucu İki aday kalırsa seçim için son kararı 170 bin parti üyesi verecek. Üyeler Hint asıllı adayı Liz Truss’a karşı desteklemedi. Boris’e karşı destekleyecekleri şüpheli. Boris’in kazandığı takdirde partisi içerisinde birlik sağlamayı başaracağı da gayet şüpheli.

Ülke uzun süre kriz yaşamaya devam edecek gibi görünüyor. Tek çare genel seçim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları