Devletimize sahip çıkmalıyız

Yayın Tarihi: 03/11/19 10:04
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Dünyada halkların mücadelesinde ulaşabilecekleri en onurlu düzey, kendi kendilerini yönetmek ve kendi devletlerine sahip olmaktır.

Bu nedenle Anavatanımızın olağanüstü yardım ve fedakarlığı , büyük acılar, kan ve mal pahasına kurduğumuz devletimizin değerini bilmemiz ve ona sahip olmamız gerekir.

Dünyaya açılma, uluslararası toplumun üyesi olmak, Avrupa Birliğine girmek ve tanınmış bir devletin vatandaşı olmak, safsatası ile devletimizden kendi isteğimiz ile vazgeçmemiz, geri dönüşümsüz bir hata olacaktır.

Hele sırf Kıbrıslılık kimliği altında, çoğunluğu Rum olan birleşik Kıbrıs cumhuriyetinin vatandaşı olmak için, federasyon zeminindeki bir çözümü kabul etmemiz durumunda, Filistinlilerin kaderini paylaşacağız.

İki toplumlu federal yönetim olan 1960 ortaklık cumhuriyetinin başarılı olmadığı, üstelik büyük can ve mal kayıplarına da sebep olduğu inkar edilemeyen bir gerçektir.

Denenen ve başarılı olamadığı kanıtlandığı halde üstelik yaklaşık yarım asırda beri sürdürülen müzakerelerde Rumların art niyetli olduğunun ve ENOSİS'e sıçrama tahtası olarak kullanabileceği bir çözüm peşinde olduğunun açıkça anlaşılmasına karşın, hala daha birleşik-federal çözümü savunmak çıkarımıza değildir.

Rum ve emperyalist ülkelerin sırf anavatanı adadan uzaklaştırmak ve doğu Akdeniz'de etkisiz duruma getirmek amacı ile, birleşik federal çözüm seçeneğini dayattığını beleklerdeki çocuklar bile bilir.

Fakat KKTC'de maalesef Rum – emperyalistlerin çok profesyonelce beyin yıkama kampanyaları sonucu, bazı kişiler KKTC'nin yaşatılıp yüceltilmesi yerine, Rumların başat olacağı birleşik federal çözümü savunur.

Bazı siyasiler de, çeşitli nedenlerden dolayı, federasyon ve Rum ile birleşmeyi ideal ve mümkün olabilecek tek çözüm seçeneği kabul etmektedir.

Kuşkusuz halkımızın ezici çoğunluğu, anavatanın güvencesi altında devletimizin yaşatılması ve tanınmasını istemektedir.

Halen müzakerelerde görüşülmekte olan federasyon adı altında, Rumların söz sahibi olacağı birleşik bir çözümün, Kıbrıs Türk halkının ezici çoğunluğu tarafından ret edileceği şimdiden bellidir.

Geçmişten günümüze yaşanan deneyimler, komşunun tutumu ve mevcut koşullarda Kıbrıs Türk halkı için kalıcı ve en güvenli çözüm, iki devletli seçenektir.

Rum ve emperyalistler kabul etmiyor gerekçesi ile çıkarımıza olan iki devletli çözüm yerine, bize dayatılan birleşmeye razı olmamız, felaketimize sebep olacaktır;

Birleşik federal bir yönetimde, siyasilerden sade vatandaşlara kadar, halkımızın tüm kesimleri mutlaka zarara görecek;

Devlet faaliyetlerinin yürütülmesinde, iki halkın temsilcileri arasında uyumlu işbirliği yapılamayacak, aksine sürekli çatışmalar olacak;
Olası çözümden sonra isteyen Rum ve Yunanlı kuzeye yerleşebileceği için, kısa bir zaman sonra, kuzeyde azınlık durumuna düşürüleceğiz ve çeşitli baskılarla göçe zorlanacağız.

Zaten yarım asırdan beri sürdürülen müzakerelerde Rum tarafının gasp ettiği ve elde geçirdiği olanakları bizimle paylaşmak niyetinde olmadığı, açıkça belli olmuştur.

Bu nedenle sırf Türk ordusunu uzaklaştırmak amacı ile bizimle bir anlaşma yapsa bile, bu anlaşmanın uygulanmasını yine engelleyecek ve bir süre sonra ortak yönetime el koyacaktır. Bu nedenle geleceğimizi risk altına sokmamak için, devletimize sahip çıkmamız ve iki devletli çözümde ısrar etmeliyiz.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.