Su yönetimi gelecek nesillere karşı olan önemli bir yükümlülüktür

Yayın Tarihi: 08/01/20 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Anavatanın büyük fedakarlıklarla bize temin ettiği su sayesinde artık çeşmelerimizden kesintisiz temiz ve kaliteli su akmaktadır. Ancak su projesinin belirli bir ömrü olduğunun bilincinde hareket etmemiz ve su yönetimi hususunda gerekeni yapmamız kaçınılmazdır. Aksi halde projenin ömrü tamamlandıktan sonra su krizi ile karşı karşıya kalacağız.

Dünyamızın 3/4’ü sularla kaplıdır. Ancak tatlı su oranı sadece % 2.5dir. Bunun da %70’ine ulaşamıyoruz. 2050’de 9 milyar olması beklenen dünya nüfusunun, yaklaşık 4 milyarının su sıkıntısı içinde yaşayacağı tahmin ediliyor.

Ülkemize gelince, ada olması ve kurak coğrafyada yer alması nedeniyle, yeraltı sularının hidrojeolojik beslenme bakımından dezavantajlıdır.

Üstüne üstlük bizim de mevcut suları sorumsuzca kullanmamız, yeraltı su kaynaklarımızın kurumasını ve deniz suyunun akiferlere girerek tuzlanmasını hızlandırmıştır.

Oysa  yeraltı sularımız tuzlanmağa başladığı zaman, su çekimlerinin, beslenme düzeyinin üstüne çıkmasını önlemek  için, tüm kuyulara sayaç koymamız gerekirdi.

Sorumsuzca çekim ve sondajlar sonucu, debisi 160 lt/sn olan Değirmenlik baş pınarı ve debisi 60 lt/sn olan Lapta baş pınarları kurutulmuştur.

Kırsal alanlarda ve Beşparmaklarda yıllardan beri akan bir çok pınar kuruduğu için, yaban yaşam da büyük sıkıntı içindedir.

Küresel iklim bozulmasından en fazla etkilenecek bölgede bulunmamız nedeniyle,  su yönetimine özel önem vermek zorundayız. Çünkü bütün dünyada artan içme suyu sıkıntısı nedeniyle su petrol gibi değer kazanacak, hatta petrolden bile daha değerli olacak.

Su yönetimi kavram olarak; doğal çevrim içinde, suyun miktar ve kalite yönünden en verimli bir şekilde ekonomik, sosyal ve doğal çevresel faydalar sistemi içinde bilinçli bir şekilde kullanılmasıdır.Bundan  amaç, suyu çok amaçlı kullanırken sürekliliğini de sağlamaktır.

Suyun yönetiminde:

 İçme ve kullanma gereksiniminin karşılanması;

Hayvanlar ve doğal yaşamın devam ettirilmesi;

Tarımsal sulamada kullanılması;

Sanayi, turizm  ihtiyacının karşılanması;

Bakımından önceliklerine göre su kaynaklarımızın, gerek günümüzde, gerekse gelecekteki paylaşım ve kullanma hakları isabetli bir şekilde belirlenmelidir.

Ancak devlet kuruluşlarında yöneticiler sık sık değiştirildiği için her konuda olduğu gibi su yönetiminde de geleceğe dönük planlama ve uygulamalar yapılmıyor.Üstüne üstlük KKTC-TC arasında hazırlanan su protokolü uyarınca gerekenler de yapılmıyor. 

Oysa sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde su kaynaklarının; bitki örtüsü, hayvanlar gibi ekosistemin tüm elemanlarının bağlı bulundukları ortamlarda, sistemin işleyişinde istenmeyen değişiklikler yaratılmadan, en iyi şekilde gelecek nesillere devredilmesi için gereken önlemler alınmalıdır.

Anavatandan gelen sudan beklenen yararların elde edilebilmesi için, mevcut su kaynaklarının envanteri çıkarılmalı, yeni kuyu açılmasına kesinlikle izin verilmemeli, tüm kuyulara sayaç konularak yeraltındaki kaynaklardan ( düşen yağışlarla) beslenmenin üzerinde su çekimi önlenmeli, atık sular bilinçli ve doğru bir şekilde değerlendirilmeli ve mevcut yeraltı sularının kullanım öncelikleri belirlenmeli.Atık suların  tarımda değerlendirilmesi sağlanmalı

Gerekli düzenlemelerin yapılmaması durumunda, Anavatanın temin ettiği suya rağmen, yeraltı su kaynaklarımız rehabilite edilemeyecek, sulanan topraklarda drenaj sorunu ve buna bağlı olarak tuzlanma ile çevresel sorunlar ortaya çıkacak. Bu nedenle, Anavatandan getirilen su ile sulanacak arazilerin , toprak etüt ve üretim planlaması yapılmalı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.