Devlet işletilmelidir

KKTC sadece anavatan tarafından tanınan bir devlet olmasına rağmen, örgütlenme bakımından noksan tarafı bulunmamaktadır.

En gelişmiş ülkeler düzeyinde meclisimiz, cumhurbaşkanımız başbakanımız, bakanlarımız, yöneticilerimi, yargımız ve devlette görev yapan memurlarımız vardır.Kişi başına düşen devlet görevlisi akımından bir çok tanınmış devletlerde, çok daha öndeyiz.

Anavatanın fedakarca yardım ve desteği sayesinde devlet görevlilerine tanınan haklar, çalışma koşulları ve maaş durumu ise, bir çok ülkeden çok daha iyidir.

Ancak tüm devlet olanaklarına ve kuruluşlarına sahip olmamıza, yüzlerce yönetici ve çalışanımız bulunmasına rağmen, yasaların uygulanmasında olağanüstü büyük bir umursamazlık olduğu görüşündeyim.

Bir çok kişi ülkemizdeki yönetimin beklenen düzeyde etkin, verimli ve memnuniyet verici düzeyde hizmet vermediğinden şikayetçidir.

Çünkü derhal ortadan kaldırılması mümkün olan, çok basit sorunlara bile büyük bir umursamazlık içinde el atılmıyor. Sosyal paylaşım sayfalarında ve medyada ortaya konulan yapıcı uyarılar dikkate alınmıyor. Hatta Bakanlıkların internetteki resmi sayfalarında istek ve şikayetlerinisunan vatandaşlara yanıt bile verilmiyor.

Oysa, istenmesi durumunda, herkesin şikayetçi olduğu bozuk düzenin islah edilebilmesi mümkündür. Öncelikle tüm seçilmiş ve atanmış yetkililer, makamlarının maaş almak ve sefa sürmek, devlet olanaklarını kullanmak yeri olmadığının, halka hizmet etme yükümlülüğü altına girmek olduğunun bilincinde olmalı.

Devletin hizmet düzeyi KKTC’de yaşayan herkesi etkilemektedir. Bu vatandaşların devlet hizmetlerindeki olumsuzluklara, tepki göstermesi normaldir.

Yalnız olumsuzlukları bahane ederek devlete küfredilmesi, sahte hırsız diyerek hakaret edilmesi kabul edilemez. En demokratik ülkelerde de devlete küfredilmesine izin verilmemektedir. Hele bir devlette görev yapan kişinin ateş kes durumunda olan bir ülkenin yöneticileri ile işbirliği yapmasına göz yumulduğu hiçbir yerde görülmedi.

Gözlemlerime göre, devletteki tüm olumsuzluk, umursamazlık ve verimsizlik, seçimle işbaşına gelenler ve onların atadığı kişilerden kaynaklanmaktadır.

Mevcut düzende yetkilerini yanlış kullanan,görev ve sorumluluklarını yapmayan, vatandaşların istek ve şikayetlerine aldırmayan, yönetimimizin içerden çökertilmesi faaliyetlerine seyirci kalan,ihmal eden, devlet olanaklarını oy avcılığında pazarlık aracı olarak kullananlardan hesap sorulmamaktadır. Yanlış eylem ve uygulamalardan dolayı yetkililerden hesap sorulabilmesi de, hemen hemen imkansız kadar zordur.

Bu nedenle, yukarıdan aşağıya devlet yetililerinin görev ve sorumluluklarını gerektiği düzeyde yapmaları herkesin kişisel kararına bağlıdır.

Bozuk düzenin düzeltilmesi isteniyorsa, bana göre herkesten hiç bir sınırlama ve engel olmadan, hesap sorulabilmesine olanak sağlayacak bir mekanizma oluşturulmalı. Bu amaçla gerekirse önümüzdeki seçimle birlikte anayasada gerekli değişiklik yapılmalı.

Bağımsız olarak herkesten hesap sorabilecek bir mekanizma oluşturulması durumunda, seçilmiş ve atanmış devlet yetkililerinin yasalara uyması, görev ve sorumluluklarını yapmaları güvence altına alınacak. Yasaları uygulamayan, görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin de bedel ödemesi sağlanacak.

Hesap sorma mekanizmasının etkili olabilmesi için, vatandaşlara da suç duyurusunda bulunabilme hakkı tanınmalı.