Sınır kapılarının kapatılması ve gerçekler

Yayın Tarihi: 08/03/20 09:47
okuma süresi: 5 dak.

Corona virüsü bahanesi ile dört sınır kapısının kapatılması ve geriye kalanlarda da geçişlerin zorlaştırılması, Rum’un bizimle birleşmeyi aklının ucundan bile geçirmediğinin açık bir kanıtıdır.

Çünkü tek dışa açıldığımız anavatanda ve KKTC’de halen Corona hastalığına rastlanmadı.

Ayrıca, aramızdaki mesafenin çok az olması nedeniyle, hastalığın KKTC’ye gelmesi durumunda,  sınır kapılarının kapatılması ile güneye bulaşmasının önlenebileceği düşünülemez.

Gerçekte sınır kapıları, siyasi ve ekonomik nedenlerle kapatılmıştır. Amaç, dövizdeki tırmanış sonucu, KKTC’deki piyasanın güneye göre ucuzlaması ve bu nedenle Rum tüketicilerin kuzeye yönelmesini zorlaştırmaktır.

Ayrıca geçişleri zorlaştırarak, yabancıların KKTC’ye gelmelerini engellemek  ve turizm kesimine zarar vermektir.

Aslında Rum yönetiminin dört sınır kapısını kapatması, federasyon ve birleşme zemininde çözümden yana olmadıklarının açık bir göstergesidir.

Müzakerelerde bize dayatılan koşullar ve talep ettikleri ödünler, ENOSİS’e sıçrama tahtası olarak kullanabilecekleri bir çözüm peşinde olduklarını ortaya koymaktadır.

Bu kötü niyetleri nedeniyle, olası anlaşmada, Türkiye’nin askeri müdahale hakkına sahip olmaması ve adada asker bulundurmamasında ısrar etmektedir.

Müzakerelerle ilgili Rum basınında ve kuzeyde ortaya konulan bilgilere göre, Rum’un tüm talepleri, yumuşatılarak ve Türk halkının anlamayacağı ve tepki göstermeyeceği şekle sokularak kabul edilmiştir.

Ayrıca, geçmişte kırmızı  çizgimiz  kabul edilen garanti anlaşmasının bile tartışılması, kabul edildi. Kıbrıs’ta sadece az miktarda Türk askeri kalması ve garanti sisteminin olası çözümden bir süre sonra,  iptal edilmesi bile kabul edilmiştir.

Ancak Rum yetkililerin tutumları ve açıklamalarından, bizim siyasilerden farklı olarak, hem geçmişte yaşanan deneyimleri, hem de gelecekte neler olabileceğini çok etraflıca dikkate alarak hareket ettikleri anlaşılmaktadır.

Özellikle, 1960 ortaklık yönetiminde karşılaşılan ciddi sorunları dikkate alarak, tüm taleplerinin olumlu karşılanmasına rağmen, birleşik yönetime istekli değillerdir.

Ayrıca, Rumlar, bölgede söz sahibi olan güçlü Türkiye’ye rağmen, olası anlaşmayı bozmalarının ve adayı Yunanistan’la birleştirmesinin kolay olmayacağının bilincindedir.

İşte bu nedenle, Rum yetkililer, basiretli  tutumla hareket etmekte ve dış destekçileri ile KKTC’deki işbirlikçilerine rağmen, federasyon adı altında başat olacakları birleşik yönetim zemininde bir çözümden kaçınmaktadır.

Rum yetkililer riskli bir birleşme macerasını göze alamadığı için, iki halkı yakınlaştıracak güven artırıcı önlemler alınmasına  sıcak bakmamaktadır.

Son dört sınır kapısının kapatılması, Rum yetkililerin geçmişten günümüze yaşanan acı deneyimlere rağmen, olumsuz tutumunu değiştirmek niyetinde olmadığını gösterir.

Zaten güneyde çok etkili olan Baş Piskobosun kapılarla ilgili son açıklaması ve Rum gençlerinin toplu yürüyüş yaparak sınır kapılarına gidip  bize küfretmeleri, birleşik federasyon çözüm seçeneğinin, bizim için sakıncalı olacağını açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Mevcut gerçeklere rağmen, ve  ısrarla bizimle birleşmesi için Rum’a yalvarmak yerine,  dünyaya birleşmenin mevcut koşullarda mümkün olamayacağını anlatmalıyız.

Halkımız da önümüzdeki seçimde, mevcut gerçekleri dikkate alarak oyunu kullanmalıdır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.