Teslimiyetçiliğin bedeli çok ağır oldu

Yayın Tarihi: 25/01/21 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Federasyon çatısı altında Rum’la birleşmeyi tek çıkış yolu kabul eden siyasilerin bu yanlışı, Kıbrıs Türk halkına çok pahalıya mal oldu.

Rumların gizlemek gereği duymadığı niyetlerine rağmen, anlaşılması zor bir tutumla, federasyon ve Rum’la birleşmekten başka hiçbir çaremiz bulunmadığı savunuldu;

Rum’la birleşmediğimiz takdirde, Kıbrıs Türk halkının varlığını,( sanki böyle bir kimlik varmış gibi)‘Kıbrıslı kimliği’ ile devam ettirmesinin mümkün olamayacağı görüşü ortaya atıldı;

Sürekli olarak Rum’u birleşik federal çözüme zorlamak ve razı etmek zorunda olduğumuz, başka çaremiz olmadığını ileri sürüldü;

Türk milliyetçiliğini körüklediği safsatası ile Rum barbarlığının canlı kanıtı olan, mermilerle kalbura çevrilen Sakarya ilkokulu gibi anıt kalması gereken varlıklar, yıkarak ortadan kaldırıldı;

Fanatizm düzeyinde olan saldırgan Rum milliyetçiliği göz ardı edildi, Rumların düşmanca eylemlerini münferit olay gösterildi;

Sözde barışçı nesil yetiştirmek amacı ile okullarımızda ulusal mücadelemizin ve Rum barbarlıklarının öğretilmesi, hamaset kabul edildi ve engellendi;

Yasal Kıbrıs Cumhuriyeti olduğunu ileri süren güneydeki yönetimin Leymosunda yaşayan Türkler için ilkokul açılmasına ve ana dillerinde öğrenim görmelerine izin vermemesine rağmen, Karpaz’da Rum okulu açılmasına izin verildi;

Rumların mahsurlar tezine hizmet edeceği dikkate alınmadı ve Karpaz’da yaşayan Rumlara güneyden gönderilen gıda yardımları, gümrük vergisinden muaf tutuldu;

Rum’u bizimle birleşmeye razı etmek amacı ile, müzakerelerde 1955’lerden günümüze uğratıldığımız can ve mal kayıplarımız gündeme taşımadı. Öte yandan tüm olayları başlattığı için suçlu olmasına rağmen,sadece Rum’un tazmini görüşüldü;

1974’de kendi tercihleri il güneye giden ve Rum ordusunda askerlik hizmeti yapan Maronitlerin, KKTC’deki eski yerleşim yerlerine gelmesi kabul edildi;

Müzakere döneminde Rum yönetiminin silahlanmasına, bir çok ülke ile askeri anlaşmalar ve tatbikatlar yapmasına, denizlerdeki kaynakları tek yanlı sahiplenmesine tepki gösterilmedi;

 Rum’un kızıp da birleşik federe çözümden vazgeçmesine sebep olmamak için, dayanaksız -haksız ambargoların kaldırılmasına dönük mücadele edilmedi;

Birleşme dışında başka seçeneklerin kabul ettirilemeyeceği ve  çözümsüzlüğe neden olacağı ileri sürüldü ve 53 yıl masada oyalanmamıza sebep olundu;

Dinine ve ulusal kimliğine olağanüstü bağlı olan Rumlarla birleşmemizin savunulmasına karşın, anavatanımız olan Türkiye’nin nüfusu altına gireceğimiz ve Kıbrıslı kimliğimizi kaybedeceğimiz safsatası ile yan yana iki devletli çözüm seçeneğini kötülediler;

2004 Annan planı referandumunun Rumlar tarafından ret edilmesinden sonra, halkımızın yönetimsiz kalmaya razı olamayacağını ve devletimizin artık tanınması gerektiğini dünyaya açıklayıp tanınma talebinde bulunulmadı;

Crans Montana zirvesinin başarısız olması ve Birleşmiş Milletler genel sekreterinin bir anlaşma yapılamadığını kabul etmesine rağmen, birleşme tutkusu nedeniyle ikinci kez ele geçen fırsat değerlendirilmedi ve devletimizin tanınması talep edilmedi;

Rum ve destekleyicileri çaresiz olduğumuzu ve tek çözüm seçeneği olarak federal çözümü kabul ettiğimizi görerek, ambargo ve 5. Kol faaliyetleri ile çökertmek amacı ile müzakerelerde oyaladılar.

Böylece dayanaksız birleşme tutkusu ve Türkiye fobisi nedeniyle onlarca yıl haksız ambargolarla cezalandırılarak mali kayıplara uğratıldık.

KKTC’de yeni Cumhurbaşkanı seçiminden sonra anavatanla belirlenen iki devletli seçeneğin gündeme taşınması, Rum ve statükonun devamından yana olan içimizdeki işbirlikçilerin paniğe kapılmasına sebep oldu.

İki devletli çözümün gündeme taşınması ve çaresiz olmadığımızın ortaya konulması karşısında Rum, İki kesimli iki toplumlu federasyonu kabul ettiğini açıkladı. Müzakerelerin C.Montana’da kaldığı yerden devamı için girişimlerde bulunmak zorunda kaldı.

Gelinen noktada iki devletli seçeneğin de kabul edilmemesi ve devletimizin tanınmaması durumunda, bundan sonra artık dış ve savunmada Türkiye’ye bağlı özerk yönetim seçeneğine yöneleceğimizi Rum’a ve tüm muhataplarımıza bildirmemizin çaresiz olmadığımız göstermek bakımından yararlı olacak. Kıbrıs sorununun temelli olarak çözümünü sağlayacak.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.