Kavram kargaşası

Yayın Tarihi: 08/02/21 12:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

KKTC’de hatalı yönetim anlayışı sonucu başıbozukluk, umursamazlık, her şeyi oluruna bırakmak, yasalara uymanın herkesin hür iradesine bırakmak, devleti aşağılamak, devlet saygınlığını ayaklar altına almak, ulusal liderlerimize ve manevi değerlerine saygısızlık göstermek, ulusal mücadelemizi itibarsızlaştırmak, Rum ulusal davasını benimsettirici propaganda yapmak, anavatan yetkililerine küfretmek, pervasızca 5. Kol faaliyetleri yapmak, yasal görev ve yetkilerini kullanmayan sorumluluklarını yerine getirmeyen ve/veya görevini ihmal eden hiçbir seçilmiş ve atanmış yetkililerden hesap sormamak demokratlık(!) sayılmaktadır.

Demokrasinin bilinçli olarak yanlış yorumlanması nedeniyle, KKTC’de pervasızca yürütülen yoğun beyin yıkama ve propaganda faaliyetleri sonucu, ülkemizde sapla saman birbirine karıştırılmaktadır.

Devletimizin saygınlığını ayaklar altına alan ve otoritesine gölge düşüren, kişiler hakkında  gereken yasal işlemler yapılmıyor, hatta makamlara getirilerek ödüllendiriliyor;

Devletten maaş ve yardım alanların pervasızca ulusal davamıza zarar verici hareketlerde bulunmasına ses çıkarılmıyor;

Güneyde kurulan bir siyasi partinin KKTC’de propaganda ofisi açmasına göz yumuluyor?

Kendini çok uyanık zanneden bazı kişiler,  1974’den önce olduğu gibi iki halkın yeniden çatışmasına ve kanlı olayların tekrarlanmasına yol açabilecek çözüm şekillerini benimsemeyenleri, faşist, gerici, statükocu ve barış düşmanı gösteriyor;

Kıbrıs Türk halkını geçmişin sıkıntılı koşullarına geri götürecek ve barış, özgürlük, güven ortamının bozulmasına yol açacak çözüm şekillerini savunan mandacılar, örtülü sömürgeci sempatizanları,  kendi kendilerini barışsever ilan ediyor;

Rum’la birleşmek tutkusu nedeniyle gerçekleri göremeyen bazı kişiler, halkımızın geleceğini tehlikeye sokacak,  Girit senaryosu ile ENOSİS’in önünü açacak tavizler verilmesini ,açılım ve barışseverlik olarak yutturmağa çalışıyor;

Bazı mahalle milliyetçileri, yeryüzünde sanki bir Kıbrıs ulusu varmış gibi, Türk kimliğimiz yerine Kıbrıslılığın ön plana çıkarılması yönünde yoğun kampanya yürütüyor;

Anavatana, KKTC’ye, ulusal değerlerimize, bayrağımıza hakaret edilmesi ‘ ilericilik’ ve ‘çağdaşlık’  olarak yutturuluyor;

Türklüğü ile övünen, devletimize sahip çıkan, özgürlük ve bağımsızlığımızı savunanlar , Rum-emperyalist maşaları tarafından ‘halktan kopmuş’ ve ‘ tutuculukla’ yaftalanıyor ;

Aşırı derecedeki yozlaşma sonucu bazı kimselerce, milliyetçilik ayıplanan,  emperyalizm ve Rum sempatizanlığı adeta övünülen bir kavram olarak gösteriliyor;

Adadaki varlığımızı sürdürme mücadelemizde, bindiğimiz dalı kesmeye çalışanlar; bu eylemlerini açıkça sergilemekten utanç duymuyor, bu davranışlarını pervasızca sergileyebiliyor,  ayıplanmıyor, haklarında yasal işlem yapılmıyor;

Bazı yolunu şaşırtmışlar, güvenliğimizi sağlayan ve üzerinde bulunduğumuz kaygan zeminde, ayakta durmamızın ve varlığımızı korumamızın tek dayanağı olan Türk ordusunun adadan ayrılmasını savunuyor;

Kendi yönetimimizi küçük düşürücü şekilde yabancılara ve güneydeki Rum idaresine şikayet etmek, artık olağan bir olay gibi gösteriliyor;

Güneydeki Rum yönetimini tüm adanın tek hakimi olarak tanımayan, emperyalistlere ve işbirlikçilerine karşı duranlar, ‘ barış ve çözüm düşmanlığı, faşistlik(!) ve gericilikle suçlanıyor;

Nüfus ve ekonomik bakımdan daha güçlü olan Rumlarla birleştirilmemiz durumunda, tüm ekonomik faaliyetlerimizin çökeceğinin ve asimile olacağımızın açıkça bilinmesine karşın, Rumların dayattığı koşullarda federasyon-birleşme savunuluyor;

Geçmişteki sıkıntıları yaşamayanlar, unutanlar, öğrenmeyenler, öğrenmesi engellenenler, halen içinde bulunduğumuz barış ve özgürlüğünün paha biçilmez değerini göz ardı ederek, sanki halen adada iki halk arasında çatışma varmış gibi, komik duruma düştüklerinin de farkında olmadan, sürekli olarak ‘barışın sağlanmasından’ söz ediyor;

İşin üzücü yanı Tolstoy’un ifade ettiği gibi ‘Kötüler kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar’

Şimdi sapla samanı birbirine karıştıran ve tüm demokratik hukuk devletlerinde normal kabul edilmeyen eylemleri demokratlık olarak yutturduklarını hayal edenleri, tarik hak ettikleri hanesine kaydedecek.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.