BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Güney Kıbrıs'ın en büyük sırrı!

Yayın Tarihi: 19/06/20 07:00
okuma süresi: 9 dak.

Güney Kıbrıs'ın en büyük sırrı nedir biliyor musunuz? Başarılı olmalarında en büyük etken? Bizden farklı oldukları nokta? Dünyada görünürlük açısından, uluslararası alanda etkili olmalarının nedeni? Sürekli içten dışa güçlenmelerinin ve gelişmelerinin nedeni nedir sizce? Cevabınızı duyar gibi oluyorum; "tanınırlık" ve "yardımlar" mı diyorsunuz? Diyorsanız eğer, bir bilinçaltı davranış bilimci olarak şunu söyleyebilirim ki, aldığımız kararlarda bilinçaltının gücü % 88, bilincin gücü % 12 olarak etkilidir! Yani bu oranlar, yaşam senaryomuzun gücünü ya da güçsüzlüğünü ortaya çıkaran, zihnin bilimsel çalışma prensibidir. Tüm bu ve buna benzer verdiğimiz cevaplar, Kıbrıs Türk toplumu için insan yapımı bilinçaltı "öğrenilmiş çaresizlik" ifadeleridir! Bunlar bizi hayat karşısında ya güçlendirir ya da zayıflatır! Bireysel ve toplumsal bilinç düzeyimiz ile bakış açımızı genişletmeye, değiştirmeye ve yenilemeye odaklanmamız gereken kritik bir süreçteyiz!

Güney Kıbrıs'ın en büyük sırrı! Başkanlık sistemi ile yarı başkanlık sisteminden (The system of presidency and semi-presidency) yeni bir başkanlık sistemi modeli yaratmalarıdır. Güney Kıbrıs dünyada, bu konuda en başarılı ülkelerden biri olarak gösteriliyor! Yani Güney Kıbrıs, başarılı başkanlık sistem model örneğini, sistemsel olarak başarmış bir ülkedir! Dünyada bu sistemi yakın takibe alan, üzerinde çalışan, kendi ülkelerine uyarlamak isteyen çok sayıda ülke vardır.

Peki, bu sistem içerisinde onların bilip de bizim bilmediğimiz ya da farkında olmadığımız neler var acaba? Sistemin dışa yansıyan ana çarklarından biri "lobicilik". Güney Kıbrıs, "Lobicilik" konusunda dünyanın en başarılı ülkelerden biri olmuştur. Neden mi diyorsunuz? Çünkü Bu konuda sürekli olarak bireysel ve toplumsal olarak, ulusal ve uluslararası, özel sektör ve kamu sektörü olarak "eğitimler" almaları... Ne eğitimi mi alıyorlar? "lobicilik!" evet, "lobicilik eğitimi!", doğru duydunuz... Bir ülke için hayatı derecede önemli olan bu konuyu başkalarına bırakmıyorlar! Bizzat, her bir birey, bunu kendisi gerçekleştiriyor! Ana sistem bunun üzerinden çalışıyor, yani her kafadan "tek bir ses" çıkıyor! Bilinç bu eksende çalışıyor... En büyük fark, bu noktada, bu sistemle yapılanıyor! Uluslararası siyasette, Kıbrıs konusunda "taktiksel" bir davranış stratejisi izliyorlar (taktik özel bir konun ya da olayın yöntem ve strateji ile bağlantısını muhafaza ederek çalışan özel bir yoldur, strateji ise amaca ulaşmayı sağlayan genel bir yoldur).

Peki Güney Kıbrıs'ta başkanlık sistem model örneği, genel bir bakış ile ana hatlarıyla nasıl oluşuyor? Güney Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanı, hem devletin başıdır, hem de hükümetin başıdır. Yürütme gücü hükümet tarafından kullanılır. Yasama gücü hem hükümete hem de parlamentoya verilir. Bağımsız bir yürütme, yasama ve yargı organlarına sahip bir başkanlık hükümet sistemi mevcuttur. Daha küçük partiler genellikle başkanın partisi ile bir koalisyon oluşturuluyor ve bir dizi bakanlığa ayrılıyor.

Beş yıllık bir süre için halk oylamasıyla seçilen başkan, hem devlet başkanı hem de hükümet başkanıdır; başkan yardımcısı görevi şu anda boş; 1960 anayasası uyarınca görev, bir "Kıbrıslı Türk" için ayrılmıştır. Bakanlar Konseyi, başkan ve başkan yardımcısı tarafından müştereken atanır.

Şu anda on bir bakanlık vardır:

1.Tarım, Kırsal Kalkınma ve Çevre Bakanlığı, 2. Enerji, Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanlığı, 3. Ulaştırma, Haberleşme ve İletişim İşleri Bakanlığı, 4. Savunma Bakanlığı, 5. Eğitim ve Kültür Bakanlığı, 6. Maliye Bakanlığı, 7. Dışişleri Bakanlığı, 8. Sağlık Bakanlığı, 9. İçişleri Bakanlığı, 10. Adalet ve Kamu Düzeni Bakanlığı, 11. Çalışma, Refah ve Sosyal Sigorta Bakanlığı.

Yasama organı; Temsilciler Meclisi tarafından seçilen 56 Rum üyeden; beş yıllık bir dönem için seçilir 59 üyesi bulunan nisbi temsil ve temsil 3 gözlemci üye; Maronit, Roma Katolik ve Ermeni azınlıkları. Türk topluluğuna da 24 sandalye ayrılmıştır, ancak şu anda boştur. Güney Kıbrıs'ın çok partili bir sistemi var ve siyasi manzaraya genel olarak hakim olan üç veya dört güçlü parti mevcuttur. İdari bölümler; 6 ilçeye ayrılmıştır; 1. Mağusa, 2. Girne, 3. Larnaka, 4. Limasol, 5. Lefkoşa, 6. Baf.

Genel anlamda, Güney Kıbrıs başkanlık sistemini incelendiğinde, 1960 anayasası uyarınca, cumhurbaşkanı hem devlet başkanı hem de hükümet başkanıdır ve bu ikili, kapasitede önemli bir güç oluşturmaktadır. Aynı zamanda cumhurbaşkanı, hem tarihi kültürel anlamda, hem de barış müzakerelerini yürütme açısından Kıbrıslı Rumlar tarafından ulusal lider olarak kabul edilmekte, Kıbrıs Rum kamuoyunun gerçek temsilcisi olup, toplumunun popüler iradesini yansıtmakta, temel bilgi kaynağı olarak önemli bir rol üstlenmektedir. Bu da anayasa kapsamında önemli yetkilere sahip olan başkanlık ofisinin de önemli ölçüde siyasi ve ahlaki otorite ile lobiciliği geliştirdiği anlamına gelmektedir. Bu sistem içerisinde, başkanın yaptıklarından dolayı, hesap sorulabilir bir "kontrol mekanizması" da mevcuttur...

Sizce, KKTC’de, bilinçli olarak kendimize ait "başkanlık sistemini" konuşma zamanı gelmedi mi? Mevcut sistemin, bizi çok daha fazla ileriye taşıyamayacağı ortada! Sorunlar içerisinde artık boğulma noktasında olan bir toplum var! Alternatif siyaset arayışlarına yönelik, gündem oluşturup, küresel olarak araştırma ve geliştirme çalışmalarına, zaman kaybetmeden başlanması gerekmiyor mu? Şu an birçok konuda çözüm odaklı yaklaşımlar yerine, her kafadan "farklı sesler" çıkmaktadır. Farkında olmadan, söylenilenler ile topluma ve bireylerine, hatta gelecek nesillere her yönden zarar verilmektedir artık! Modası geçmiş bir film izliyormuşuz gibi, katılaşmış önyargılar, zihinlerde duvarlar örüyor...

Bizler, hepimiz "bilmediklerimizden" korkarız... Düşüncelerinizi açın, dostlar... "Başkanlık Sistemi" konusu nedense ülkemizde açılmadan her zaman kapatılıyor! Neden tek söylenilen şey ve arkasına saklanılan şey, başkanlık sisteminin “Tek Adam” rejimi olduğuna yöneliktir! Unutulmamalıdır ki; "Önyargılar, insanları birbirlerinden uzak tutmak için bilgisizlikten yapılmış zincirlerdir". Neden bu kadar kolaya kaçıyoruz, yıllardır? Neden bakış açımızı global olarak değiştiremiyoruz artık?.. Mevcut sistemden beslenen, üst akıl mı var yoksa? Toplumsal olarak, her yönden, "Radikal kararlar almamız gereken bir süreçteyiz".

"Eğer düşüncelerimizi değiştirirsek, etrafımızdaki dünyayı ve sorunları algılayışımızı da değiştiririz!"

İşte yanı başımızdaki Güney Kıbrıs'ın, en büyük sırrı bu! Onlar bunu başardı!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.