BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Pandemi hastanesi olmadan, küresel turizm sistemi yaratamazsınız!

Yayın Tarihi: 03/07/20 07:00
okuma süresi: 12 dak.

WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tanımlamasına göre: Pandemi nedir? Pandemiler veya pandemik hastalıklar, bir kıta, hatta tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara (epidemi) verilen genel addır. Pandemi hastalık nedir? Dünyada eş zamanlı olarak çok yaygın bir şekilde çok fazla sayıda insanı tehdit eden bulaşıcı hastalıklara verilen isimdir. Pandemi hastanesi nedir? Bünyesinde enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji, göğüs hastalıkları, iç hastalıkları uzmanı hekimlerinden en az ikisinin bulunduğu ve üçüncü seviye erişkin yoğun bakım yatağı bulunan hastaneler pandemi, yani geniş bir alan etki gösteren salgın hastalıklarla mücadele hastanesi olarak kabul ediliyor...

Güney Kıbrıs'ın "Dışişleri, Ulaştırma ve Turizm" bakanları tarafından imzalanıp, uluslararası hava yolu şirketlerine ve tur operatörlerine gönderdiği beş sayfalık "Turist Sağlığı ve Güvenliği Protokolleri" mektubu, aynı zamanda turizm endüstrisinde yer alan herkesin, uyum sağlaması için oluşturulan, bir denetim mekanizması niteliğinde önemli bir belgedir. Güney Kıbrıs, turizm alanında dünyada alınan Covid-19 ile ilgili çeşitli protokolleri takip etmeye devam etmekte olup, Kıbrıs adasını keşfetmek ve adanın keyfini çıkarmak isteyen turistleri, en üst düzeyde sorunsuz ve güvenli ağırlamaya hazır olduğunu, dünyaya çeşitli kanallarla duyurmayı sürdürmektedir...

Adaya gelen herhangi bir turistte, tatili süresince Covid-19 hastalığının ortaya çıkması durumunda, pandemi otel-hastanesinde "ücretsiz sağlık hizmeti" verileceğini, bununla ilgili tüm masrafların (konaklama, yiyecek, içecek, ilaç vb. her şey) karşılanacağını dünyaya duyuran Güney Kıbrıs, turizm yönünden çok büyük avantaj sağlayacağı, bölgedeki rakiplerinden bir adım daha ilerisinde olacağına kesin gözle bakılmaktadır. Alınan bu karar, yurt dışında büyük beğeni toplamayı sürdürmekte olup, Güney Kıbrıs, bölgede turizmde en güçlü ülke olarak gösterilmektedir. Turistlere özel sunulan; 200 Solunum cihazı ile donatılmış, 112 yoğun bakım ünitesi ve 100 yatak kapasiteli, test sonuçlarının pozitif çıkanlara özel "turist pandemi hastanesi" ile hasta yakınları ve yakın temasta olanlar için ayrılmış 500 odalı özel bir "turist karantina oteli" hizmete girmiştir. Tüm bunların en büyük özelliği, gerekirse çok kısa sürede kapasitelerini artırabilecek şekilde düzenlenmiş olmalarıdır. Ülkeye giriş yapacak olan turistte her zaman bir risk olduğu kabul ediliyor ve çalışmalar bu bilinç ile sürdürülüp, dünyaya tanıtılıyor. Uluslararası seyahat ve tur operatörlerinin söyledikleri tek bir şey vardır; "pandemi hastaneniz yoksa, size turist gönderemeyiz!" şeklindedir. Peki biz, bu kadar önemli bir konuda halen ne yapıyoruz? Neyi bekliyoruz? Bizim bu konudaki yol haritamız nedir? Bu olmadan, bunu dünyaya göstermeden, ülkeye turist gelemeyeceğinin neden hâlâ farkında değiliz?.

Güney Kıbrıs, bilimsel verilere dayanarak onaylanan ve planlanan, turist kabulü için belirlediği ülkeler listesini, haftalık olarak risk payını en düşük düzeyde tutmak için sürekli güncelliyor ve genişletiyor, risk olmadan da kesinlikle turist olmayacağını çok iyi biliyor. Adaya giriş yapanlara, sıcaklık kontrolleri ve rastgele ücretsiz testler de uygulamayı sürdürmektedir. Güney Kıbrıs, nüfusunun yüzde 10'undan fazlasını test eden Avrupa'daki kişi başına en düşük Covid-19 vakası oranına sahip bir ülke olarak gösteriliyor. Uluslararası epidemiyolojik verilere dayalı "A ve B" olarak iki kategoriye ayrılan turist kabul ülkeler listesini şu şekilde düzenlemiştir. İngiltere ve Rusya bunların dışında olup, özel bir kategoride yer almıştır. "A" kategorisindeki ülkeler (sağlık sertifikası-belge gösterimi zorunlu olmayan, riski daha az olan ülkeler): Avustralya, Avusturya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Norveç, Slovakya, Slovenya, İsviçre. "B" kategorisindeki ülkeler (sağlık sertifikası-belge gösterilmesi gerekli olan, riski daha fazla olan ülkeler): Belçika, Bulgaristan, Fransa, İrlanda, İsrail, İtalya, Ürdün, Lübnan, Hollanda, Polonya, Romanya, Sırbistan, İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri...

Güney Kıbrıs'ın dünyaya gönderdiği beş sayfalık "Turist Sağlığı ve Güvenliği Protokolleri" mektubunda her şey var. Turistler için hazırlanan pandemi hastanesi, ülkeye girişler, ulaşım protokolleri, hedef protokoller, otobüsler, kiralık araçlar, taksiler, müzeler, yüzme havuzları, plajlar ve su parkları, konaklama işletmeleri, restaurantlar, barlar, kafeler, gece kulüpleri, Covid-19 test uygulamaları ile ilgili tüm hususlar ve düzenlemeler, en ince noktasına kadar planlanıp, uygulamalar dünyaya bir bütünsellik içerisinde açıklanıyor. Peki biz dünyaya bu konuda neyi açıklıyoruz?..

WHO (Dünya Sağlık Örgütü) Covid-19 salgınında, dünyanın henüz "en kötü durumla" karşılaşmadığını, gerekli ulusal önlemler alınmadığı takdirde daha fazla insanın öleceği uyarısında bulunuyor! Dünya Sağlık Örgütü'nün en son yaptığı bu açıklamalar çok ciddi, düşündürücü, açık ve nettir. Ülke olarak, bu konudaki gerekli tüm pandemi altyapısını acilen tamamlayıp bitirmek zorundayız. Bu olmazsa inanın her yönden en kötüsü bizi bekliyor olacaktır! Dünya, son 40 yılda bir dizi büyük salgın / pandemi yaşadı, ancak hiçbirinin küresel ekonomi için Covid-19 pandemisinin büyüklüğü ile benzer sonuçları yoktu ve bunun etkisinin çok daha uzun süre devam edeceği bilimsel olarak açıklanmaktadır. Birçok ülkede testlerin sınırlı olması ve yapılmamasından dolayı, bilmeden asemptomatik iletimin önemli olduğu üzerinde durulmaktadır. Bu nedenle Covid-19 krizi, turizmin, büyüme yörüngesini eleştirel olarak yeniden gözden geçirmek ve daha fazla fayda, daha fazla gelişim mantığını sorgulamak için, bir fırsat olarak görmeliyiz. Buna, Covid-19 pandemisinin olumlu sonuçlarının gözden geçirilmesi ile başlanabilir. Örneğin, turizmde çok ciddi düşüşlerin yaşanmasının muhtemel sonucu olacağından, ülkeye ciddi anlamda bir pandemi hastanesinin, salgın hastalıklarla mücadele hastanesinin kurulması yoluna mutlaka gidilmelidir. Ülkemizi ziyaret edecek tüm yabancılar hatta yatırımcılar bunun olup olmadığını gelmeden önce sorgulayacaklar ve gelip gelmeyeceklerine buna göre karar vereceklerdir. Bu nedenle yeni küresel değişimde bu konu hayati derecede önemli ve üzerinde durulması gereken çok ciddi bir konudur. Bunu görmezden gelemeyiz! Değişen dünyada, küresel turizm sisteminin içerisinde yer almak, turizmden ülkemize daha fazla para akışını sağlamak istiyorsak, bu adımları hiç zaman kaybetmeden atmak zorundayız. Yok, "bizim ülke olarak turizmden gelecek paraya ihtiyacımız yok, Türkiye, bize para da turist de gönderir..." derseniz, oturup hiçbir şey yapmadan bekleyin! Bu toplumun geleceğini harcamaya devam edin!..

Avrupa Komisyonu ve Avrupa Dış Eylem Servisi, Covid-19 salgının halk sağlığı için ciddi bir tehdit olduğunu vurgulayarak, AB düzeyinde üye devletler arasında koordineyi ve çalışabilirliği sağlamak için, farklı protokoller üzerinde anlaşarak, bu bağlamda AB yolcu hakları, turist sağlığı ve güvenliği mevzuatlarının, belirli hükümlerinin nasıl uygulanması gerektiğine dair yorumlayıcı yönergeler ile uyarılar, öneriler, tavsiyeler yayınlamış ve böylece yolcu haklarının uygulanmasında, güvenlik ve ihtiyati tedbirler ile birlikte turist sağlığı ve güvenliği konularına açıklık ve yasal kesinlik sağlanarak, seyahat ve tur operatörlerine de ağır mali yükler getirilmiştir. Buna göre pandemi hastanesi olmayan ülkelere kesinlikle seyahat etmeyin, tatile gitmeyin uyarısında bulunuluyor!

Geleceği göremeyen, dünyadaki gelişmeleri ciddiye almayan, her şeyi "ben bilirim" zihniyetinde olan ülkelerdeki, diğer konularda olduğu gibi turizmin de etkilerinin, orantısız olarak çok daha fazla olacağı için salgın, bu güvenlik açığıyla ilgili soruları gündeme getirecektir! Covid-19, küresel değişimin etkileri konusunda turizm endüstrisi, politika yapıcılar ve turizm araştırmacılarına çarpıcı dersler vermektedir. Şimdi, yeni dönemde sürdürülebilir turizmin dönüşümünü hızlandırmak için, bu küresel trajediden kolektif olarak dersler alma yoluna gitme zamanı.

Yeni küresel değişimde, tam anlamıyla bir pandemi hastanesi olmadan, küresel turizm sistemi yaratamaz, görünür olamazsınız! Lokal bakış açısından, diğer bir değişle "sosyal medya hükûmetçiliğinden" başınızı kaldırarak, global bakış açısına, yani global hükûmetçiliğe yönelme zamanı!.. Hemen şimdi!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.