Neden bu kararlar "Resmî Gazete"de yayımlanmıyor?

“Resmî Gazete"nin amacı nedir? Hükûmet, meclis, cumhurbaşkanı ve başbakan tarafından çıkan kararname, yasa, yönetmelik, genelge gibi kararları zamanında ve eksiksiz yayımlamaktır.

Tarafıma ulaşan bazı paylaşımlardan, hükûmetin çeşitli birlikler, özel sektör kurum ve kuruluş temsilcileri ile ilgili, çeşitli eylemler öncesi ve/veya sonrası alınan kararların, verilen sözlerin ve uygulamaların büyük bir kısmının, "Resmî Gazetede" yayımlamadığı, çoğunun "sözlü kararlar" olduğu yönündedir. Birlik başkanlarının, temsilcilerinin, yönetici ve ekibinin, gerekli yazılı imzalı anlaşma prensip kararlarını, ilgili bakan ve/veya hükûmet yetkilisinden somut olarak yazılı ve imzalı karar almamasından, bir de bakan değişmişse, sonrasında yaptırım gücü olamamakta ve ilgili kararlar “Resmî Gazete”de yayımlamadığı için geçerliliği olmadığı, yasal yükümlülükler ile ilgili konuların ileride çok ciddi sorunlar oluşturabileceği yönünde, bilirkişilerin önemli uyarıları vardır!

Örneğin, hükûmetin, bakanlar kurulunun, en son ekonomik destek paketi olarak Covid-19 salgınına karşı aldığı "Ekonomik Tedbirler" kapsamında alınan sektörel kararların tümü, tam anlamıyla “Resmî Gazete”de yayımlamamasından dolayı, sözlü kararlar statüsünde olduğu ve bu kararların tümünün, "Resmî Gazete"de yayımlanmadığı sürece, hiçbir yasal geçerliliğinin olmadığıdır! Bakanlar kurulunun, hükûmetin çeşitli sektörler ile ilgili aldığı kararların geçerli olabilmesi için "Resmî Gazete"de tümünün yayımlanması gerekmektedir! Bu olmadığı sürece, özel sektörde faaliyet gösteren işletmelerin ve kişilerin, "Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), İhtiyat Sandığı (İS), Gelir ve Vergi Dairesi (GVD)" gibi benzer devlet kurumlarında, ileride ciddi sorunlar yaşanacağına kesin gözle bakılmaktadır! Peki, bunun hesabını kim ve/veya kimler, nasıl verecek?

Örneğin, birliğiniz adına başbakan ve/veya maliye ve/veya ilgili bakandan sözlü onayını aldık dediğiniz sektörel kararlar, “Resmî Gazete”de yayımlanmazsa, devlet dairelerinin, geçmişe dönük tüm yasal sorumlulukları, faizi ile birlikte, geriye dönük olarak birlik üyelerinizin her birinden, talep edilebileceği unutulmamalıdır!

Normalde, millî güvenlik ve devlet sırrı ile ilgili birtakım kararların “Resmî Gazete”de yayımlanmadığını biliyoruz. Ama "destekleme" görünümü altında Covid-19 salgınına karşı mali kaynak sağlayan sektörel kararlar ve/veya özel şirket /kişi ile ilgili alınan kararlar, bazı özel bakanlar kurulu kararnameleri, ülkemizde neden tam anlamıyla, zamanında “Resmî Gazete”de yayımlanmıyor? Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte, “Resmî Gazete”de yayımlanmayan kararlar mevcuttur!

Unutulmamalıdır ki, “Resmî Gazete”lerin bugünkü hale gelmesi ve gelişmesi, devletlerin açıklık, hukuk devleti, şeffaflık, günışığında yönetim gibi ilkleler üzerinden hareket etmeye yönelmeleri ile birlikte gerçekleşmiştir. Fransız Devrimi ile beraber, Roma kurallarından "Yasayı bilmemek bahane değildir" zihniyetinin yerine, "Yasaların yürürlüğe girebilmesi için ülke insanın öğrenmesi gerekir, bunun için de ilan edilmelidir" anlayışı hâkim olmuş; teknolojik yenilikler ve matbaanın gelişmesi ile birlikte devletlerce yayımlanan ve yasama, yürütme ve yargıya dair kararlar ve uygulamalarını vatandaşları ile paylaşmaları neticesinde “Resmî Gazeteler” çoğalmıştır. Bu yüzden, “Resmî Gazeteler”in önemi ve fonksiyonları oldukça yüksektir...

Şeffaflık ve açıklık, günışığında yönetim, hesap verebilirlik, halkın katılımı, etkililik, eşitlik, adillik, tutarlılık gibi ifadeler ortaya konulan yönetimsel unsurlar, kamu yönetiminin olmazsa olmazı, devletin vatandaşlarına karşı yükümlülüğüdür! Özellikle, yönetimde, saydamlık, açıklık, ulaşabilirlik ve cevap verilebilirlik zorunluluktur. Vatandaşların kamusal bilgi ve belgeleri talep ve elde edebilirliği, hizmetlere ulaşabildiği ve karar alma sürecine katılabildiği oranda anlam yüklenmektedir. Açıklık ve şeffaflık çağdaş yönetimlerde, sınırsız olabilmeyi gerektirir. Halkın katılımını, desteğini önemseme noktasında olunan bu önemli süreçte, açıklık ve şeffaflığın yaygınlaşması ve yansıması için kararlılıkla birtakım uygulamalar ortaya konmalıdır. Kuşkusuz ki, modern yönetsel sistemlerde, vazgeçilmez biçimde ilkeler yerleşmiş, yönetimler kamu güvenin ve desteğinin oluşmasını temin için, olabildiğince şeffaflık ve açıklık içeren yaklaşımlar benimsenerek, uygulamaya konulmuştur. Hükûmetimiz bu konularda neyi bekliyor? Bakanlar kurulunun değişken kararları karşısında ki dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar değişken kararlar yoktur! Kararsızlığın ve hükûmet uyumsuzluğunun en ciddi göstergesi değil midir sizce? Tüm bunlar halkın endişelerini artırmaktadır! Zarar verme noktasındadır! Bu ülkeyi yönetenler olarak, toplumsal endişenin en üst noktada olduğunun farkında değil misiniz? Son dönemlerde toplumumuzda kullanılan yasal yatıştırıcıların hangi oranda arttığını kontrol ettirdiniz mi? Bunların farkında mısınız? Sağlıklı bir toplum yaratmıyorsunuz! Bakanlar kurulu kararları, ileriyi görerek, ayrımcılıktan uzak, mantıksal, net, kolay anlaşılır, pratik, kafa karıştırmayan, sürekli değişikliğe uğramayan, uygulanabilir, topluma uyumlu, yasal geçerliliği olan düzenlemeler olmalıdır! Halkta endişe yaratmamalıdır! Belirsizlik yaratmamalıdır! Üretilecek kararları, iyi araştırarak, tartarak, topluma uyum noktasından hareket ile kararlılıkla alınmalı, deneme yanılma yolu ile değil! Halkı perişan ederek, tüm enerjisini sömürerek kararlar üretilmemelidir! Toplumu karanlığa değil, aydınlığa götürmelidir kararlarınız!

Halkın bilgiye ulaşma hakkını ve kolaylığını sağlamakla sorumlusunuz! Birliklere, eylemelerde verdiğiniz sözleri de resmileştirerek, uygulamaya koymakla yükümlüsünüz. Halkı, birlikleri hafife alamazsınız! Görmezden gelemezsiniz! Küçük göremezsiniz! Bunun içindir ki, “Resmî Gazete” ve benzeri araçların önemi ve fonksiyonları oldukça yüksektir. Halka umut olmak için, motive etmek için halkı temsil eden olmalısınız! Kişisel hırslarınızı, egolarınızı, narsist kişiliğinizi bir yana bırakarak, ortak toplumsal akılla, topluma odaklanarak, küresel düşünerek var olabilirsiniz. Bu ülkenin, "halkın hayatına nasıl olumlu katkı yapabilirim ve toplumu geliştirebilirim" diye düşünenlere ihtiyacı vardır! Oyumu nasıl artırırım diye düşünenlere değil! O dönem bitti, nesiller değişti artık! Model olarak 1960’lı, 1970’li, 1980’li yılların siyaseti değişti artık! Halkın beklentileri, ihtiyaçları değişti artık! Ülkeler değişti... Dünya değişti artık!

Bakanlar kurulunun değişken kararları karşısında halk huzursuz, halk tedirgin, halk endişeli, halk korku içerisinde, toplumda gelecek endişesi tavan yaptı, toplumsal bağışıklık sistemi zayıfladı, ilaç kullanımları arttı, genç yaşta ani ölümler arttı bu ülkede! Farkında mısınız nasıl bir toplum yaratığınızın? Hesap soracağım diye gelenler, halk karşısında hesap verecekleri duruma geldiler!

Hükûmet olarak ne yaptığını ve ne yapacağını bilen olmalısınız! Kesin, anlaşılabilir, mantıklı ve uygulanabilir kararlar üretmek zorundasınız. Değişken kararlar değil! Toplumsal olarak zaman kaybetme ve topluma daha fazla psikolojik ve sosyolojik zarar verme lüksünüz yok artık! Toplum deneme tahtası değildir!

Şimdi soruyoruz: Bu kararlar neden "Resmî Gazete"de zamanında ve eksiksiz yayımlanmıyor? Niye eylemlerde verilen sözlü kararlar yasal hale getirilmiyor? Halk, niye umurunuzda değil? Meslek birlikleri niye umurunuzda değil? Söz verip yerine getirmemek ikiyüzlülük değil midir sizce? Yapamayacaklarınız için niye söz veriyorsunuz? Verdiğiniz sözleri yerine getirin... Yerine getirmeniz için uygun koşullar yaratıp halkın karşısına çıkın! Toplumun sesine kulak verin! Bu sizin öncelikli göreviniz!

Bu ülkenin ciddi sorunları var ve bu ülkenin yönetimde ciddi insanlara ihtiyacı var!