KKTC'de "yükseköğretim" sektörü bitebilir!

Dünyadaki çoğu üniversitenin tamamen "online" dijital eğitime geçme kararı, KKTC'de "Yükseköğretim" sektörünü bitirebilir!

Her geçen gün dünya çapında daha fazla üniversite ve kolej, Covid-19 salgınından dolayı, tamamen "online" eğitime geçme kararını açıklıyor. ABD'de Harvard Üniversitesi, İngiltere'de Cambridge Üniversitesi başta olmak üzere çok sayıda üniversite, tamamen "online" dijital eğitime geçerek, kampüslerini kapatma kararı açıkladı. İnternet üzerinden eğitime geçen üniversitelerin sayısı dünyada süratli bir şekilde artarak devam ediyor. Bu şu demektir; uzaktan eğitim gören üniversite öğrencilerinin sayısının artması ile üniversite amaçlı ülkelere ve bölgelere gelecek öğrenci hareketleri, tamamen ortadan kalkacak, ülke ekonomileri etkilenecek ve bu sektörden beslenen diğer sektörlerin elde edeceği maddi gelirleri de ortadan kalkacaktır! "Online"ın, ülkemizdeki yükseköğretim üzerindeki etkisinde çok önemli olumsuz gelişmeler yaratacağı, mali sıkıntılar ortaya çıkaracağı kesindir! Dünyada, amiral gemisi durumunda olan üniversitelerin almış olduğu tamamen "online" eğitim kararını, diğer üniversiteler de aynı şekilde uygulamaya başlamıştır. Bu süreçte, kampüslerini, öğrenciler ve personel için açık tutmayı sürdürecek üniversiteleri çok yüksek maliyetler bekliyor! Bu dönemde, bununla hiçbir üniversitenin başa çıkamayacağına kesin gözle bakılmaktadır. Üniversiteler bu maliyetler ile açılmaya kalkarsa ve/veya açılmaya zorlanırsa, zararlarından kurtulmak yıllar alabilir, çoğu üniversite de iflastan kendini kesinlikle koruyamaz! Bu nedenledir ki dünyada akademik eğitimlerin çoğu, "online" olarak "özel kampanyalar" sunularak, rekabet ortamında gerçekleşmeye başladı. Eğitim sisteminde, kapsamlı değişikliklerin altı sürekli çiziliyor ve bu yönde dünya hazırlıklarını son sürat sürdürüyor...

Devletler, üniversitelerin altyapılarını "online" eğitimde güçlendirmek için desteklerini sürdürmektedir. Bu alanda, hizmetini, en uygun ücretlendirme ile ve en yüksek kalitede sunanlar, kazanacaktır. Ülkemizde de yükseköğretim sektörünü, en iyi şekilde planlayabilmek için, hükûmetimize büyük görevler düşmektedir! Peki, ülkemizde bu konuda neler yapılıyor? Yeni dünya düzenindeki, yükseköğretim ile ilgili strateji ve politikalarımız bu aşamadan sonra ne olacak? Hükûmetin bu konu için ayırdığı bütçe nedir? Bundan etkilenecek yan sektörler için ne tür önlemler ve uygulamalar planlanıyor?

"Online" üniversite eğitimlerin psikolojik ve sosyolojik olarak değişim ve gelişimleri de beraberinde getireceği gözardı edilmemelidir. Bu uygulamalar öğrencilerde yeni bir yaşam modeli ve alışkanlık tarzı ortaya çıkaracaktır. Tüm sosyal etkinlikler ortadan kalkacak, dersleri düzenli takip etmek için "disiplin" konusunda öğrencinin gelişmesi ve değişmesi, "zaman planlaması"konusunda da çok iyi olması gerekecek!

Peki, bizim toplumumuzdaki öğrenciler, bu konuda kendilerini yeterli hissediyor mu? Ülkemizde, üniversite öncesi eğitimlerde "öz güven" konusunda ne tür eğitimler veriliyor? "disiplin", "zaman yönetimi ve planlaması" için "online" eğitimine hazırlama destek eğitimleri yapılıyor mu? Bununla ilgili hükûmetin, planlamaları ve projeleri nelerdir?.. Dünya bunlara hazırlanıyor! Biz dünyanın neresindeyiz?

Bireyler, dünya çapındaki öğrenciler ile birlikte, Covid-19 pandemisine yanıt olarak, küresel kilitlenmelerin bir parçası olarak, "online" öğrenmenin, gerçeklerine alıştırılıyor... Eğitimde özellikle üniversite eğitiminde, dijital bir modelin yaratılacağı, öğrenme platformuna uyum sağlamada da başlı başına bir eğitim gerekecektir. Aksi takdirde başarıya ulaşmak zorlaşacaktır! Bunların farkında olarak tüm eğitim sistemi yeniden planlanmalıdır.

Peki, ülkemizde eğitimcilerde durum ne? Sınıfta verdikleri eğitim alışkanlıklarından ziyade, tam bir öğrenme deneyimi sunabilecekleri, tüm teknolojik zenginliğinden yararlanmak için, bu yeni model öğrenme deneyimini, nasıl yeniden tasarlayabileceklerine, gerektiği kadar odaklanıyorlar mı? Ülkemizde bu konularda eğitimcilere ne tür eğitimler veriliyor? Eğitimcinin eğitilmesi konusunda yeni dünya düzenine nasıl hazırlanılıyor? Dünyadaki meslektaşları ile bilgi paylaşımlarında bulunuluyor mu? Bu konudaki plan ve projeler nelerdir? Tüm bunlar, doğru bir şekilde yapılanmalıdır. Geleceğin dünyası budur! Geleneksel eğitim sisteminin kullanım süresi dolmuştur! Bunu, tüm toplum olarak görmeli, sektör ile ilgili ve bununla ilgili yan sektörler, bu doğrultuda planlamalar yapıp, yatırımlar gerçekleştirmelidir. Eğitim sektörü ile ilgili işten çıkarılan ve başka bir iş bulmak için kariyerini değiştirmek zorunda olduğunu fark eden çok sayıda insan vardır. Sektörde hâlâ çok fazla belirsizlik vardır, dünyadaki gelişmeler çok yakından dikkatli bir şekilde takip edilmelidir. Eğitim sektöründe, toplum olarak hata yapma lüksümüz bu aşamadan sonra yoktur!

Dünyanın birçok yerindeki okullar, kolejler ve üniversiteler "online" eğitime geçmek zorunda kaldığını açıkladı. Örneğin dünyanın en iyi ve en eski üniversitelerinden biri olan Harvard'da yaklaşık 3.000 fakülte ve eğitmen "online" eğitime katıldı. Tüm sistemin hazır hale gelmesi ve entegre olmasını sağlamak için gece-gündüz çalışıldı. Pedagojik rehberlik oluşturmak ve "online" eğitimdeki öğretim üyeleri için atölyeler kuruldu, altyapı bağlantı sisteminin gücü test edildi, öğrencilerle iletişim kurarak, canlı "online" oturumları sırasındaki teknik destek her yönden test edildi. Çeşitli öğretim yöntemleri ve modelleri üzerinde çalışmalar yapıldı, neticelendirildi. Üniversitenin tüm bölümleri, okulları, Harvard Üniversitesi Bilgi Teknolojisi (HUIT), Öğrenmede Gelişmeler Provost Ofisi (VPAL), eğitim ve öğretim merkezleri bu çalışmalara katıldı. Tüm fakültelerin personeli, öğretim üyeleri ve üniversite çalışanları ile tüm sistem koordineli 12 gün içerisinde hazır hale geldi. Psikolojik ve davranış testleri yapılarak, çoğunlukla tamamen yeni bir ortamda öğretme ve öğrenme, eşit olmayan erişim ve zaman dilimi farklılıkları ve daha önemlisi, yüz yüze bağlantı eksikliği ve bunun öğrenciler ve öğretim üyeleri üzerindeki etkisi değerlendirildi. Bu, gerçekten, olağanüstü bir çaba, iletişim, iş birliği, koordinasyon ve başarıdır. Yani konunun ciddiyeti bu kadar önemlidir! Dünya Sağlık Örgütü'nün en son yaptığı açıklamalarda; virüse ilişkin büyük endişeler olduğunu, tüm ülkelerin risk altında olduğunu ve aynı şekilde etkilendiğini, Covid-19 salgının çok tehlikeli bir kombinasyon olduğunu, gittikçe kötüleşeceğini ve öngörülebilir bir gelecek için eski normal'e dönüşün kesinlikle olmayacağı, sürekli altı çizilerek vurgulanıyor. Bunlar göz önüne alınarak, önümüzdeki yıllardaki dünyadaki sağlık ve güvenlikle ilgili tüm belirsizlikler karşısında, tüm birimler ile koordineli bir şekilde planlamalar kesintisiz ve sürekli devam ediyor, elbette, karşılaşılacak karmaşık bir stratejik problem hakkında emin olmak çok zordur. Birimlerin her biri, eğitim deneyimini etkili hale getirmek için farklı aksiyon biçimleri gerektiren birden fazla senaryoyu planlamak zorunda kalıyor; dünyada sağlık ve güvenlik konusundaki belirsizlik sadece kademeli olarak çözülebilecektir. Tüm bunlar, dünyanın bu konuda gittiği yönü, açık ve net bir şekilde göstermektedir! 

Örneğin, yükseköğretim için Kuzey Kıbrıs'a gelen öğrenci sayısının ve ülke ekonomisine katkısının yüksek olduğu yıllarda, DPÖ verilerine göre yükseköğrenim öğrencisinin ülke ekonomisine katkısının 2 - 2.5 milyar dolar olarak açıklanmıştı. 140 farklı ülkeden, 93 binin üzerinde öğrenci ülkemizde üniversite eğitimi alıyordu. Bunların; 12 bini KKTC vatandaşı, 55 bini TC vatandaşı, 27 bini de üçüncü ülke vatandaşı şeklindeydi. Ülke nüfusunun üçte biri kadar öğrencinin ülkemizde okuduğu dönemler oldu. Yapılan açıklamalarda, yabancı uyruklu bir öğrencinin yılda 18 bin dolar getirisinin olduğu, bu oranın %30 civarı üniversitelere eğitim harcı olarak kaldığı anlaşılmaktadır. Bu dönemde ülke ekonomisine dolaylı katkısının da %32 civarında olduğu düşünülmektedir. Bu oranlar ile yükseköğretim sektörünün performansı, farklı nedenlerden dolayı yıllar itibarıyla düşüşe geçmiş, KKTC, nitelik ve/veya nicelik yönünden gerekli önlemleri almadığı için yıllar itibarıyla eğitim adası olmaktan uzaklaşmaya başlamıştır.

Covid-19 pandemisi ile birlikte yeni dünya düzenine yönelik, yükseköğretimde gerekli önlemler, tedbirler şimdi alınmazsa, sektörel strateji ve eylem planı oluşturulmazsa, yükseköğretim politikasında yeni köklü değişiklikler içeren bir program dâhilinde yeniden yapılanma yapılmazsa, yeni dönemde, yeni dünya oluşumunda, KKTC'de "Yükseköğretim" sektörü bitebilir!

Uyanma zamanı!

Gözlerinizi açın!