KKTC'de yeni dönem: "Kıbrıs Türk Cumhuriyeti!"

Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, KKTC'nin 37'nci kuruluş yıl dönümü tören ve etkinliklerine katılması ile birlikte, KKTC'nin bekası, geleceği ve iktisadi kalkınması bağlamında yepyeni bir döneme girilerek, KKTC'de yeni bir dönem resmen başlamış oldu...

KKTC'ye en son 10 Temmuz 2018'de gelen Sayın Erdoğan'ın, ülkeye 15 Kasım 2020 tarihinde KKTC'nin 37'nci kuruluş yıl dönümü ile gelmesiyle birlikte, yeni yapılanmaların da başlayacağına kesin gözle bakılmaktadır...

Peki nedir bu yeni dönem ve yeni yapılanmalar?

En özet haliyle, Türkiye'nin etkinliğinin KKTC'de daha fazla hissedilmesi, programlanması ve ileriye taşınması için projelerin geliştirilip uygulanması... Bu nedenle Türkiye'nin varlığı KKTC'de daha fazla görülecek, KKTC'nin varlığı da Türkiye'de daha fazla hissedilir olacaktır...

Üzerinde durulacak ana konular; Doğu Akdeniz ve yeni bir enerji paktı, egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümün müzakere edilmesi, Maraş gelişimi, Türkiye ile daha fazla düşüncesel ve fiziksel yakınlaşma, yeni uluslararası girişimler - siyasi tanınırlık konuları ekseninde yeni ve farklı bir süreç Kıbrıs Türk halkını beklemektedir...

Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın, nasıl protesto ederse etsin, artık çizilen çizildi, söylenen söylendi ve yol alınmaya, sistem KKTC'de kurulmaya başlandı... Ülkenin başında, hükûmetin başında kim olursa olsun, Hedef; Kıbrıs Türk halkının pek de alışık olmadığı bir hareketlenme ve hızlılıkla, bir o kadar da derinlikle ve sessizlikle, bir noktadan diğer bir noktaya taşınması! Bir anda farketmeden bir noktaya taşındığınızı göreceksiniz... Gelinecek noktada, Türkiye, ne kadar iyi ve güçlü olursa, KKTC'de o kadar iyi ve güçlü olacaktır! Türkiye, ne kadar kötü ve çıkmaz noktaya girerse, KKTC'nin de durumu aynı olacaktır! Yani anlayacağınız yeni dönemde KKTC'nin geleceğini görmek için, Türkiyen'nin gittiği noktaya bakmanız yeterli olacaktır!

KKTC'de yeni dönemde, daha fazla Türkiye'den yatırımcının KKTC'ye gelip yatırım yaptığına şahit olacak, ülkeye ilginin daha fazla yükselip, nüfusta hareketlenmelerin ortaya çıkmasının kaçınılmaz olacağını, hep birlikte gözlemleyeceğiz... Sistemsel olarak, kademeli bir şekilde hedeflenen noktaya ilerlemeye devam ederken, hiç kimse bunun hangi noktaya varacağı ön görüsünde bulunamayacak çünkü, gidilen yol, Türiye'nin yolu olacaktır!

KKTC'de yeni bir dönemin yapılanmasına başlanmıştır!

Bu bilinçle ileriye bakmak, Kıbrıs Türk halkının en sağlıklı düşünce ve yaşam şekli olacaktır... Artık, kabul edilse de edilmese de bir değişime doğru gidilmeye başlandı... Tüm sistemsel alt yapılar ve propagandalar bu doğrultuda düzenleniyor... KKTC'nin stratejik önemi ve konumu nedeniyle, "Akdeniz'de hiç batmayacak bir uçak gemisine" benzetilmesi, Türkiye'nin buraya verdiği önemi ve desteğini gözler önüne sermektedir...

Yeni dönemde yoluna "Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" olarak da devam etme olasılığının yüksek olduğu KKTC'de, karşısına çıkabilecek bürokratik engelleri ve iç siyasi engelleri aşabilmesi için, Türkiye'de olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi benzeri bir oluşuma gidebileceği, bunun için hukuki altyapı çalışmaları da yapılabileceği gözardı edilmemelidir... Önümüzdeki süreçlerde, Kıbrıs'ın daha içeriden bölünmesine fırsat vermemek adına, bu yönde adımlar da atılabilir! Anlayacağınız KKTC olarak çok farklı oluşumlara ve değişimlere gidilebilir, toplumsal alışkanlıkları değiştirmemiz gerekebilir, Kıbrıs Türk halkı olarak, istense de, istenmese de bunlara hazır olmak gerekecektir...

Çok yakında atılacak adımlar içerisinde, Türkiye'nin, yakınlıkları ile bilinen Bangladeş, Pakistan, Azerbaycan, Libya gibi dost ülkelere, Türkiye ile birlikte ziyaretler gerçekleştirilip, "KKTC", ya da duruma göre "Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" olarak yapılanarak, kararlılıkla tanınma talep edilecektir... Böyle bir açılım dahilinde, bu ülkelerin, ülkemiz ile ekonomik ilişki içine girebileceği, yeni dönem olasılıkları içerisinde yer almaktadır...

Açık ve net olan şey şudur ki, KKTC'deki en önemli sorunlarından birinin ulaşım, bir diğerinin de işsizlik olduğunu söyleyebiliriz... Bundan sonraki yeni süreçte, bu ve benzeri sorunların çözümüne yönelik Türkiye adımlar atacak, ulaşım dahil Kıbrıs özelinde bir sanayileşme hamlesi de başlatabileceği yönünde önemli sinyalleri de vermektedir...

Yol haritası çizilmeye başlandı... Hedef 2030! Adım adım KKTC'yi altyapısıyla, ekonomisiyle, kurumlarıyla ve yaşam standartlarıyla dünya standartlarındaki bir seviyeye getirmek!

Kıbrıs Türk halkı olarak, kısır döngü içerisinde tartışmalar yaşanırken, yeni stratejik hedeflere yönelik alınan kararlar, uygulamaya konarak, Kıbrıs politikasında değişiklik ve farklılıklar ortaya çıkaracak vizyonlar çizilmeye başlandı bile... Bunların ilk yansımalarını yakında daha fazla görecek ve hissedeceğiz…

Yeni Kıbrıs politikasının aslında Ankara bölgesel stratejisinin bir parçası haline geldiğini de söyleyebiliriz...

Daha açık ifade ile, Türkiye açısından Kıbrıslı Türklerin esenliği ile güvenliği söz konusu olduğu kadar, adanın içinde bulunduğu jeopolitik durumunun, Türkiye'nin ulusal çıkarları ile de ilgili bir durumun söz konusu olduğudur... Belirlenen bu yeni hamleler, beşli; Kıbrıs Türk ve Rum liderlerinin, Türkiye, Yunanistan ile İngiltere'nin katılımıyla gerçekleşecek, BM Genel Sekreteri'nin düzenleyeceği, konferansda gündeme gelecektir...

Unutmayın! Geride bıraktıklarınıza odaklanırsanız, önünüzdekileri göremezsiniz!

Ünlü düşünürün söylediği gibi; "kimi zaman başarılı olmanın ağırlığıyla, yeniden başlamanın hafifliği yer değiştirmelidir!"

Yeni dönem ve yeni dünya düzeni bazen de bunu gerektirmektedir!