BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Yaklaşan felaket!

Yayın Tarihi: 02/04/21 07:00
okuma süresi: 7 dak.

Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) göre "işsizlik" en basit tanımlaması ile; belirli bir yaş üzerindeki (genellikle 15 yaş üzeri), ücretli bir işte çalışmayan veya serbest meslek sahibi olmayan, ancak şu anda çalışmaya hazır olan kişiler olarak tanımlanmaktadır...

"Felaket" kelimesinin tanımı ise; bir topluluğun veya toplumun işleyişini ciddi şekilde bozan ve topluluğun veya toplumun kendi kaynaklarını kullanarak başa çıkma yeteneğini aşan insan, maddi ve ekonomik veya çevresel kayıplara neden olan ani, felaketli bir olaydır. Genellikle doğadan kaynaklansa da, afetlerin kökenleri insan da olabiliyor!

KKTC, “üniversiteli işsizlik” ordusu yaratmada, felakete doğru ilerliyor!

Bugünkü yazımı, trajedi noktasında hayati derecede önemli olan ve şu an kontrolden çıktığı ama üzerinde çok fazla durulmayan, buz dağının altında büyümeye devam eden, ulusal bir tehlike olarak karşımızda büyüyen ve önlem alınmazsa ileride toplumsal felakete neden olacak "üniversiteli işsizlik" ordusu felaketi konusunda farkındalık yaratmak ve acilen zaman kaybetmeden önlemlerin alınmaya başlanması için yazıyorum…

Yazımın çıkış noktası da geçenlerde Türkiye'de, bir büyükşehir belediyesi, 200 işçi alımı için yaptığı ilanında yaşanılan talep patlamasıydı... Dikkatinizi çekmek istediğim nokta, park bahçelerinde ve operatör ile ağır vasıta şoförleri olarak çalışmak üzere başvuruda bulunanların sayısının toplamı 52.000 kişidir! Ve bu müracaat eden kişilerin 45.000'i yani yaklaşık yüzde 90'ı üniversite mezunu olması oldukça düşündürücüdür! Yani 200 işçi alımına, 52.000 kişi başvuruyor, bunların 45.000 üniversite mezunu! Bu, önümüzdeki günlerde, aylarda ve yıllarda Türkiye'deki ve KKTC'de yaşayacağımız devasal felaketlerin habercisidir! Hem içsel “üniversiteli işsizlik” sorununa, hem de dıştan içe doğru yaşanılacak ciddi boyuttaki iş bulma amaçlı nüfus hareketlenmesine dikkatinizi çekiyorum!

Bazen tehlike o kadar yakındır ki, gözünüzün önündedir ki, bazıları sizlere gözlerinizin içerisine bakarak hikâyeler anlatmayı, hiç utanmadan, sızlanmadan sürdürmektedir...

Felaket ortada! Hesap ortada! En basitinden verdiğim bu güncel örnekte, başvuruların halen devam etmekte olduğunu ve iş için müracaat edeceklerin sayının daha da artmasına kesin gözle bakıldığını bilin... Anlayacağınız KKTC’nin de geleceği nokta ne yazık ki Türkiye'den pek farklı olmayacaktır! Özellikle “üniversiteli işsizliğin” altında KKTC, önümüzdeki süreçte ezilebilir! Kıbrıs Türk gençliğinin "işsizlik" konusundaki çaresizliği gün geçtikçe artmakta olduğunu bilin... Ülkeyi yönetenler buna ses vermek, planlama yapmak, önlem almak zorundadır! Şimdi sizlere soruyorum; yarattığınız bu sistem içerisinde, yeni üniversite mezunu Kıbrıs Türk gençliğine hangi işi vereceksiniz?

Unutmayınız! İş fırsatları yaratmadan bu kadar çok üniversite kurulursa, Türkiye'nin de KKTC'nin geleceği nokta aynı olur! Ve sisten tıkanmaya başlar... Ve toplum da bunun altında ezilmeye devam eder...

Ve işsizliğin neden olduğu sorunlar gelişmeye başlar... Ciddi ekonomik sıkıntılar, yoksulluk, borçlanmalar, ev ve kira sorunları, aile gerilimleri ve şiddeti, boşanmalar, can sıkıntısı, kaygı, endişe, korku, yabancılaşma, utanç, artan sosyal izolasyon, suç, güven ve öz güven erozyonu, sağlığı kaybetme, iş becerilerini kaybetme, hayal kırıklıkları... Ve daha kelimelerle sayılamayacak kadar devasal psikolojik ve sosyal sorunlar... Ve bir de üniversite mezunu iseniz, işsizliğin yükü bir o kadar daha ağır ve ezici olur...

Uzun bir işsizlik döneminin ardından gençler, para kazanmanın yanlış yolunu buluyor... İşsizlik stresinden kurtulmak için alkol ve uyuşturucuya yönelen çok sayıda üniversite mezunu genç vardır...

Mesleğini yapamama ile birlikte ortaya çıkan işsizlik konusundaki olumsuz gelişmeler, bununla birlikte gelişen kimlik ve öz saygı kaybı, paralelinde aile ve sosyal baskılardan kaynaklanan stresin artması, iş gücü piyasasının durumuna ilişkin gelecekteki belirsizliklerin artması gibi olumsuzlukların tümü, çok önemli bireysel ve toplumsal psikolojik sorunlara neden oluyor...

İşsizliğin, cehalet gibi sorunlara yol açarak toplumda kısır döngüye yol açtığı unutulmamalıdır! İşsizliğin sosyal sonuçları oldukça önemlidir... Devlet memuru olan ile olmayan, yurt dışından gelen iş gücü ile yerli iş gücü arasındaki eşitsizliği artırarak, sosyal huzursuzluğu geliştiren, çok önemli bir sosyal  tehdittir işsizlik...

İşsizlik ne kadar artarsa ve uzun sürerse, depresyon ve zamanla bunun paralelinde kötüleşen diğer sağlık sorunları ile sağlık sonuçları o kadar şiddetli olur. Bireysel kaygıdan, toplumsal kaygılara, patlamalara dönüşerek, ülke inanılmaz olarak kaosa sürüklenebilir!

İşsizliğin, özellikle de "üniversiteli işsizliğin", en önemli ulusal tehlike olduğunu bütün dünya biliyor! Peki bu ülkeyi yönetenler olarak sizler, bunun farkında mısınız? Bu konuda KKTC’de ne tür önlemler alıyorsunuz? Ne tür planlamalar yapıyorsunuz? Yaklaşan felaketin farkında mısınız? Yoksa bunları düşünecek kadar, günübirlik işlerden, parti işlerinden, çekişmelerden bunlara zaman bulamıyor ve odaklanamıyor musunuz? Üniversitelerin gelişimini, ülkesel iş gücü arz ve talebindeki ihtiyaçlara göre de yapılandırıyor musunuz? Kıbrıslı Türk "üniversiteli işsizlik" ordusuna, iş imkânlarını artırmaya yönelik nasıl ve ne şekilde çalışmalar yapıyorsunuz?

KKTC, “üniversiteli işsizlik” ordusu yaratmada felakete doğru ilerliyor! Bunun önlemini bu ülkede kim alacak?

İşsizlik ile birlikte finansal, sosyal ve psikolojik sorunlar da devasal bir şekilde büyüdüğünü asla unutmayınız!

Kendini büyük görmekle büyük olunmadığını bilin...

Eskiden kişiler kendini büyük gösterme kompleksindeydi, şimdi ülkeler...

Unutmayınız! Kendini büyük gören küçüktür. Kendini küçük gören büyüktür!

Önemli olan, büyük ve iri görünmek değil, gerçekten büyük ve iri olmaktır hem bireysel hem de toplumsal olarak...

Her zaman kendini büyük görenler, başkalarını hep küçük görmeye alışırlar...

Gerçek olan, KKTC'de gençler umutsuz, “üniversiteli işsizlik” artıyor!

Unutmayınız! Ülkesel başarısızlıklar tek başına felaket getiren bir olay değildir. Bir gecede başarısız olmazsınız. Aksine, başarısızlık, her gün tekrarlanan sorgulanmadan yapılan hatalar dizisidir...

Yaklaşan felaket kendini gösteriyor, bunun farkına varın! Önlem alın!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.