BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Ekonomik kriz büyürken...

Yayın Tarihi: 17/12/21 07:00
okuma süresi: 12 dak.

Ülkemizde siyaset gündem olurken ve seçimlere geri sayım sürerken, partiler de adaylarını belirleme noktasında son hazırlıklarını tamamladılar ve aday listelerini kamuoyuna açıkladılar...

Peki, şimdi ne olacak?

Ülkedeki çemberin ciddi anlamda daha fazla daralmaya doğru gittiği bugünlerde, KKTC'nin şu andaki en büyük problemi olan "Ekonomi ve Hayat Pahalılığı" konusunda partilerin, seçilmeleri durumunda uygulayacakları "Ekonomi Politikalarını ve Programlarını" kamuoyuna acilen detaylı olarak açıklamaları ve anlatmaları gerekmektedir...

Halkın derdinin seçim değil geçim olduğu bugünlerde, içi boş vaatlerden öte, uygulanabilir ve mantıklı ekonomik tedbirlerinizin ne olacağını halk, şimdi çok daha dikkatli ve bilinçli bir şekilde takip etmekte ve sizlerden ayağı yere basan uygulanabilir programlarınızı ortaya koymanızı beklemektedir...

Sürekli KKTC'ye para yardımı yapacak bir Anavatan yok artık karşınızda!

"Hazırcılık" dönemi artık bitmiştir... Bu devir kapanmıştır...

KKTC olarak ekonomik çözümler üretmek zorunda olacağınız, kafa yormak zorunda olacağınız, daha fazla çalışmak zorunda olacağınız yeni bir dönem başlıyor...

Şu ana kadar parti başkanlarının, yönetimlerinin ve milletvekili adaylarının halka vermiş oldukları demeçlerinin çoğu dayanaksızdır, tutarsızdır ve üzülerek söyleyebiliriz ki altları tamamen boştur...

KKTC Merkez Bankasının yapmış olduğu son açıklamalarına göre, tahsili gecikmiş alacaklar (TGA) yani sorunlu krediler ülkede her geçen gün ciddi anlamda artmaktadır ve yükselmektedir. Bu şu demektir; vatandaş artık borcunu ödeyemiyor! Bankalar da verdiği kredileri artık geri alamıyor!

KKTC çok büyük bir ekonomik felakete doğru sürüklenmektedir...

Halk zamlar altında eziliyor... Döviz borcunu nasıl ödeyeceğini kara kara düşünüyor... Çıkmaz yolda, ülkedeki ekonomik sorunlara acilen müdahale edilmesi, önlem alınması gereken ciddi bir noktaya gelinirken, siyasiler olarak sizler, oturmuş birbirinizi ve yapılanları eleştirerek, sorunları birtakım ezberlerle tekrarlayarak, ortaya ciddi anlamda somut çözüm önlemleri, sorunların nasıl çözüleceğine yönelik en ufak akla uygun somut projeler, stratejiler ve politikalar ortaya koymadan, ortada hiçbir bilimsel ekonomik kalkınma planı çalışması olmadan, öneri düzeyinde kalan yaklaşımlarınızdan öteye geçmeden, nasıl oluyor da utanmadan milletin karşısına çıkıp oy talep edebiliyorsunuz?

Toplum sözde öneri değil, yaşamın içinde uygulanabilir ve sürdürülebilir somut ekonomik kalkınma projeleri ve planları görmek istiyor... Toplumu ileriye taşıyacak yaşamsal uygulamalar ve gerçek adımlar görmek istiyor... Ciddi anlamda ekonomik reformlar görmek istiyor...

Toplumsal olarak gelinen ekonomik yıkım noktasından, hükûmet olmuş ya da olmamış tüm siyasi partiler de sorumludur!

Siyasiler olarak zamanında önlem aldırmadığınızdan ve almadığınızdan dolayı sorumlusunuz... Toplumu daha da zor ve kötü günlerin beklediğini bilmelisiniz! “2022” yılı inanılmaz çok daha büyük bir ekonomik felaket yılına dönüşebilir! Önlemler üzerinde çalışıp, bunları kamuoyuna oy istemeden önce detaylı bir şekilde anlatmalısınız... Şimdi, laf yerine çok daha fazla çalışma dönemi olduğunun bilincine varmalı, eski alışkanlıklarınızı tamamen bir kenara bırakmalısınız... Ülkedeki sorunlar ciddidir ve tedbirler alınmazsa sorunların arkası kesilmeyecek, çok daha büyüyecek ve ekonomik kriz derinleşerek tamamen kontroldan çıkacaktır...

KKTC'nin siyasi partileri olarak, halkın size oy verebilmesi için, bu ülkeye "Ekonomi ve Hayat Pahalılığı" konusunda ne tür tedbirler uygulamayı düşünüyorsunuz? Kelimelerin, laf gevezeliğinin ve kısır tartışmaların arkasına sığınmadan, bunları hemen halka açık ve net bir şekilde açıklamanız gerekmektedir...

Halkla sırf açıklama yaparmış gibi gündem olmak için, boş boş açıklamalar bu dönemde asla prim yapmaz, daha fazla komik duruma düşersiniz... Geçmişten gelen alışkanlıkları meclise asla götürmemelisiniz... Aksi takdirde gündem olmak için meclis kürsüsünde de kısır döngü konuşma alışkanlığınızı halka göstermekten, kendinizi kandırmaktan başka bir şey yapmamış olacaksınız...

Bu hassas dönemde hiç kimsenin halkla dalga geçme hakkı yoktur!

Vatandaşın ve esnafın ekonomik yönden çok zor günler yaşadığı bugünlerde, halkın vekillerine de, hükûmeti kuracak olan siyasi partilere de çok büyük işler düşeceğinden dolayı, şu an ortaya koyacağınız ekonomik tedbirlerle ilgili politikalarınız ve projeleriniz hayati derecede önem arz etmektedir... Bu bilinçle ve sorumlulukla, programlarınızı, en açık, en net şekilde ve en anlaşılır dille vatandaşa anlatmalısınız...

Ekonomi, pahalılık, sağlık sorunları, eğitim, işsizlik, yolsuzluk, Kıbrıs sorunu, trafik, partizanlık, plansızlık, kamuda verimsizlik, çevre, turizm vb. tüm konularındaki sorunları nasıl çözeceğiniz, ne tür tedbirler alacağınız, bu konuları halka, soruna sorunla değil! Sorunlara uygulanabilir çözüm önlemlerinizle, projelerinizle ve planlarınızla hemen açıklamalısınız... Kimse sizden öneri beklemiyor, uygulama bekliyor...

Alışkanlık hatta bağımlılık haline gelen ve şimdiye kadar görülen, duyulan tek şeyin; soruna sorunla verdiğiniz cevaplar ile gereksiz tartışmalar ve anlamsız konuşmalardır... Bunların ötesine geçip, yaratıcı zihniyetlerle sorunlara çözüm alternatiflerinizi akılcı dayanaklarınızla ortaya kararlılıkla acilen koymalısınız...

Vaat etmekten ziyade halk somut, ülkeyi ileriye taşıyacak mantıklı projelerinizi, kalkınma planlarınızı duymak ve görmek istiyor... Söylediklerinizin altının tamamen dolu olmasına, şimdi daha fazla önem veren bir halk var karşınızda... 

Seçilmeniz halinde ne yapacağınızı halk yeterince anlatmıyorsunuz! Ülkedeki sorunlara nasıl ve ne şekilde çözümler üreteceğiniz konusunda halkı bilinçlendirmiyorsunuz! Bu konularda yeterli olduğunuzu halka kanıtlamalısınız...

Artık her istediğinizde size para verecek bir Türkiye yok karşınızda! Halk bunun şimdi daha fazla farkında...

Sorunlar karşısında halka neler sunacaksınız? Somut kalkınma projeleriniz neler olacak? Ekonomi politikalarınız nelerdir? İstikrar planlarınız nelerdir? Bu konularda yapacaklarınız hakkında neden sesiniz hiç çıkmıyor?

Görülen şu ki, partilerin ciddi bir ekonomi politikası ortada yok! Ciddi anlamda araştırma ve çalışmalar yapılmıyor! Konuşulanlarda hep aynı şeyler! "Ayağa kalkacağız, yürüyeceğiz ve koşturacağız..."

Peki, bunu nasıl başaracaksınız? Neden halk size oy versin ki? Halk ikna edilmeyi bekliyor...

Sahnede olmuş olmak için sahnede olmama zamanındayız... Konuşma yapmış olmak için konuşma yapmama zamanındayız... Gündem olmuş olmak için gündem olmama zamanındayız... Toplum ciddi anlamda fakirleşmeye doğru gidiyor... Gençler işsiz... Bu konudaki önlemleri ve ekonomik kalkınma planlarından topluma hiç bahsetmiyorsunuz...

Halk yani anlayacağınız KKTC seçmeni, yapacaklarınız hakkında daha fazla bilinçlenmek istiyor... Halk, her geçen gün zorlaşan geçim şartları karşısında içi boş konuşanların arkasında daha fazla durmayacaktır, bu kişilere eskisi gibi destek vermeyecektir... Bunu bilin!

Vatandaşın derdi çok büyük, son zamanlarda bu ülkede tarihin en büyük göç hareketi yaşanıyor... İnsanımız ekonomik nedenlerden dolayı göç yollarında... Gün geçtikçe daha fazla insan güney Kıbrıs'ta çalışmaya başladı... Utanç tablosundaki sert fırça hareketleri ve darbeler artmaya, çirkinleşmeye başladı...

Kıbrıs Türk toplumu daha fazla çaresizliğe doğru itilmektedir!

Siyasetçi olarak bunun hesabını halka daha fazla vermek zorunda olacağınız günlerin çok yakın olduğunu bilmelisiniz... Siyasette var olmak istiyorsanız bunlar için ciddi sorumluluklar ve çözümler ortaya koymanız gereken hassas bir süreçtedir KKTC halkı... Sorunlar karşısında ortaya ciddi somut, uygulanabilir çözüm önlemlerinizi hemen sunmalısınız...

Sahnelere çıkıp partililerinizle el ele tutuşarak, ellerinizi havaya kaldırmak değildir günümüzdeki siyaset anlayışı! Halkın içinde olup halkın tamamını kucaklayabilmektir, vatandaşın sorunlarına çözümler üretebilmektir, ayrım yapmadan... Halkın bütünü için var olmak ve halkın bütünü var etmektir, halkın bütününe hizmet etmektir günümüzdeki gerçek siyasetin anlamı...

Kimlere hizmet ettiğinizden ziyade, ne kadar hizmetkâr olduğunuz önemlidir günümüzdeki siyasette...

KKTC'nin en büyük problemi ekonomi ve hayat pahalılığı...

Siz, bu konuda ne yapacaksınız önce halka onları açıklayınız... Halk önerilerinizi duymak istemiyor, "uygulamalarınızı" görmek istiyor...

Siyasi partiler! Seçilmeniz halinde halkın önceliği olan bu en büyük problemi nasıl çözeceğinizi, oy talep etmeden önce, en akılcı ve en açık şekilde halka anlatmalısınız...

Gelmiş geçmiş hükûmetlerin içinde olan tüm siyasi partiler, size yetki verildiğinde bu sorunları çözememişken, şimdi nasıl olur da seçilmeniz halinde sorunlara çözümler bulabileceğinizden bahsedebiliyorsunuz?

Halka neden gerçekleri anlatmıyorsunuz?

Oy uğruna, seçim uğruna mı tüm bunları yaşatıyorsunuz vatandaşa? Peki ya oy uğruna kaybettiğimiz tüm o değerler...

Bunların hesabını Kıbrıs Türk halkına kim verecek?

Kıbrıs Türk halkı olarak, farkına varmamız gereken çok hassas bir dönemden geçiyoruz!

Gerçeği yanlış tanımaya şartlanmış kişilere yalanlar, gerçek gibi geldiğini bilin...

Ülkemizdeki siyasette gördüğünüz şeyin, aldığınız şey olmadığını anlayın...

Siyasetçilerin çoğunun insanları değil, çıkarları aradıklarının farkına şimdi daha fazla varın...

Bu tür kişiler hatalarından korkmazlar, hatalarının başarılı olmayacağından korkarlar...

Siyaset saf insanlığımızdan, saf duygularımızdan beslenmektedir bunu görün!

Ve asla unutmayınız! Siyaset anlayışı sizi her zaman yüksek yalanlarla çevrelemeye çalışacaktır! Gerçeğin duvarın dışında olduğunu anlamalısınız ve gerçekle tanışmadan asla özgür olamayacağınızı bilmelisiniz...

Ve açgözlülük ile cehalet genellikle orman yangınları gibi bazen farketmeden yayılmaya başladığını hissedin...

Cehalet bilinci, bilgeliğin başlangıcıdır...

"Farkındalık" mutluluk verici bir durumdur, acı verici değil...

"Farkındalık" uyanıklıktır. Uyanıklık bilinçtir. Bilinç, sınırsız farkındalıktır...

Kendi yarattığınız sürekliliğin içinde kapana kısılmışsanız, "farkındalık", değişim fırsatınızın kilidini açan anahtar olduğunu her zaman hatırlayınız...

Unutmayınız! "Farkındalık" seçimden, seçim ise sonuçlardan önce gelir...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.