Teknik Heyet bilmecesi!

Yayın Tarihi: 06/12/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Teknik Heyet bilmecesi!

Kamu maliyesi bu sene hiç de fena değil…

Geçen yıla göre gelirlerde yüzde 20'ye yakın da gelir artışı var!

Bu da iyi haber de, peki özellikle Maliye Bakanı Denktaş sürekli olarak niye 2019 yılının ilk 6 ayı çok iç açıcı olmayacak diye sızlanıyor…

Gelirler iyi, artık iç harcamaları ve maaşları kendi gelirlerimizden ödemeye başladık, daha ne isteyelim ki!

Kazın ayağı öyle değil işte…

Türkiye'den kaynak akışı olmazsa olmaz!

Böyle alıştırıldık çünkü…

Devlet kendi iç harcamalarını bir şekilde hallediyor ama dışarıya borcu tavan yapmış durumda!

Başta da müteahhitlere…

Diğer iş insanlarına!

Onlar biraz daha ödenmezse ki çoğu artık batma noktasına kadar geldiler kepenkleri indirip sokaklara dökülecekler…

Çünkü başka şansları da yok!

…

Türkiye'den kaynak akışının durmasında hep yeni sistemi suçlu gösteriyorlar…

Türkiye'de sistem değişti böyle oldu!

Yani nasıl bir sistemse artık bu…

Kaynak akışı tamamen durdu, ekonomi kilitlenmek üzere, memur maaşlarını ödemek de çok bir şeye yaramıyor!

Memur mutlu mesut da…

Ya özel sektör!

Onların derdine kim derman bulacak…

Tabi ki Türkiye kaynakları çünkü başka bir alternatif yok!

Ama gelin görün ki yeni sistem bir türlü devreye girmeyince, durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor…

Çünkü Türkiye'deki yasalara göre gerekli protokoller imzalanmadığı müddetçe yurt dışı kaynaklar ödenmiyor!

Basacaksın imzayı alacaksın parayı…

İkinci bir alternatif yok!

…

Peki, protokollerin imzalanması için ne gerekli?

Türkiye'deki teknik heyetin buraya gelmesi…

Bizimkiler dört gözle bekliyor bu meşhur heyeti ama ne gelen var ne de giden!

Daha da kötüsü;

Buraya gönderilecek olan teknik heyet belirlenmemiş bile!

Bu da demektir ki;

Bizim hükümetin kaynak akışı konusunda muhatabı yok…

Muhatap olmayınca da doğal olarak musluk da kapalı!

…

Görünürde de şu hâkim;

Bekleyelim bekleyeceğimiz kadar!

İyi de gelmiyor işte…

Bu gidişle hiç gelmeyecek çünkü daha sistem yerine oturmadı Türkiye'de!

Yakında bekledik de gelmedi şarkısını mı söylemeye hazırlanıyoruz…

Hükümet işte bu konuda pısırık davranıyor!

Sin da geçsin modunda…

Yanlış yapıyor!

Gidecek Ankara'ya derdini anlatacak adam gibi…

Benim gelirim memur cumhuriyeti olduğumuz için sadece memur maaşlarına yetiyor diyecek!

Özel sektörün içler acısı durumunu koyacak ortaya…

Gönderin artık şu teknik heyeti diyerek biraz da aceleci olacak!

Kendini anlatabilirse ne ala…

Belki birileri çıkar dertlerini dinler ve haklı olur ve buraya bir teknik heyet gönderir!

İmzalar atılır ve kaynak akışı da başlar…

…

Bu pısırıklıkla bir yere varılmayacağı kesin…

Niye gidip dertlerini anlatmıyorlar ki!

Korktukları nedir?

Orada tepki göreceklerini mi zannediyorlar yoksa…

Yıllardır bu böyle gelmiş böyle de gidecek gibi görülüyor!

Türkiye'den kaynak gelmezse gün gelir işler tıkanır ve içinden çıkılmaz bir hale gelir…

Sonra sadece değil 2019 yılı ondan sonraki yıllar da zehir zindan olur Kıbrıs Türküne!

Biraz cesaret lütfen…

Teknik heyet hala belirlenmemiş ve buraya gönderilmemişse gidip durumun vahametini anlatıp acil çağrısıyla isteyeceksin!

O zaman da olmazsa çıkıp halkın karşısında durumu tüm şeffaflığıyla anlatırsın olur biter…

Şu teknik heyet ömür boyu belirlenmeyecek bir şey değil ki!

Hadi kıpırdanın biraz…

Önder marketleri çalışanların yatırımlarını yapmıyor mu?

"Kendisinin ve ailesinin iki dudağı arasındaki işlerini kaybetmemek için işçilerin söyleyemediğini söylemek de, emekçilerin partisi olarak bize düşüyor. Sosyal Sigorta, yanınızda çalışıp servetinize servet katan işçileriniz için her şeydir Gülşah Hanım. Hasta oldukları zaman hastaneden bakınabilmek demektir, ilaç alabilmek için imkân demektir, hamile kalındığında güvence demektir, gözlük kullanan için ışık demektir, yaşlılıkta emeklilik demektir, evlilikte yardım demektir, ölümde cenaze masrafları demektir, kaza durumunda güvence demektir!

Üstelik Gülşah Hanım; işçilerinizin emek vererek, alın teri dökerek hakkı olan hizmetlere erişimini engelleyen bu tutumunuz sadece sizin yanınızda çalışan kişilere zarar vermiyor. Bu tutumunuzla, toplum menfaatlerine, de zarar veriyorsunuz, yasal yükümlülüklerinizi yerine getirmeyerek suç işliyorsunuz... Umarız bu söylediklerimizi anlamakta güçlük çekmiyorsunuzdur!"

(Münür RAHVANCIOĞLU)

Sadece Merak İşte?

Sahi suçlu kim?

Aşırı yağmur ve ardından gelen sel baskınları…

Haliyle bu durumdan şikâyetçi olmayan kimse yok ama!

En anlamlı soru da MDP'den geldi…

Meteoroloji Dairesi geçen haftadan uyardığı halde niye önlem alınmadı!

Bu konuda görevini aksatan, zamanında önlem alınması sağlamayan bürokratlar kimler?

Doğrusu güzel soru…

Her sel baskını sonrası sayıp söveceğimize bunlardan sorumlu makamlardan hesap sorulması en doğrusu olacaktır!

Ankara Rumları tanır mı?

Belki de tarihte ilk kez bir siyasetçimiz bu öneride bulunuyor…

Ankara artık Rum kesimini tanımalıdır diyor Serdar Denktaş!

Belli ki bildiği bir şey var…

Birçoğunun bilmediği!

Garip olan ise, ilk kez yapılan böyle önemli bir açıklamanın medyada ve kamuoyunda yeteri kadar yer bulmaması…

Özersay Cumhurbaşkanı olmak istiyor mu?

Ortada bir türlü senaryolar uçuşuyor…

HP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olup UBP ile ortaklık kuracakmış filan diye!

Bunu iktidar hırsıyla yanıp tutuşanların çıkardığını biliyoruz da…

Bir sorsalar ya Özersay'a!

Gerçekten Cumhurbaşkanı olmak için yanıp tutuşuyor mu diye…

Genç, enerjik ve vizyon sahibi birisi niye ülke yönetiminde olmak varken Saray'a çakılıp kalsın ki!

Hak böyle aranır!

Öğretmenler Kooperatifi Bankası modaya uyup diğer bankaların yaptığı gibi geçmiş TL borçlarının kredi faizi miktarını artırınca bir gurup öğretmen hak aramak için mahkeme yolunu seçti ve kazandılar da…

Mahkeme bu konuda bir ara emri alarak en azından şimdilik işlemler eski sistem üzerinden olacak!

Hak aramanın güzelliği de burada yatıyor zaten…

Birkaç kişi birleşip sadece şikâyet etmek hiçbir işe yaramıyor!

Hakkın verilmeyeceğini her zaman alınacağını unutmamak gerek…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları