Başka ana babaların canı yanmasın diye…

Yayın Tarihi: 19/12/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Başka ana babaların canı yanmasın diye…

Atış alanı Kalkanlı-Mevlevi ve Yuvacık köylerinin tam ortasında bulunuyor…

Burada yıllardan beridir atış yapılıyor!

Bölgeden insanlarla konuşuyoruz…

Daha 3 sene öncesine kadar diyorlar!

Askerler kapı kapı gezip atış alanında patlamamış mermi olduğunu, dikkatli olmaları gerektiğini söylermiş…

Hatta bu konuda bir de kağıt imzalatırlarmış bölge halkına!

Doğru olanı yapıyorlarmış anlayacağınız…

Mademki burası 3 köyün ortasında bir atış alanı, atışları da asker yapıyor elbette önlemini alacak, vatandaşı uyaracak!

Bu uygulama niçin artık yapılmıyor bilmiyoruz…

Umarız dersimizi almışızdır!

…

13 yaşındaki Makhir İsmailov…

Atış alanında hayatını kaybetti hem de hiç yoktan!

Bu arada bazı meslektaşların yanlış yorumlarını düzeltme ihtiyacı duyduk;

Atış alanında hurda filan toplamıyordu!

Bunu kim uydurduysa artık kamuoyu da yanlış bilgilendirildi, yorumlar da onun için yanıltıcı oldu…

Yine bölge insanlarının söylediklerine göre Makhir hurda satıp ailesine yardım değil bölgede çoban arkadaşlarıyla buluşuyordu!

Bunu ailesi de teyit etti…

Hareketli ele avuca sığmayan neşeli bir çocuktu!

Sempatik, şaka yapmasını seviyordu…

Arkadaşları tarafından da çok seviliyordu!

…

Ailesi de aslında diğer çalışmaya gelen ailelere göre şanslıydı…

Aylık 4 bin 500 TL net gelirleri vardı.

Dayalı döşeli, 3 odalı bir evde oturuyorlardı ve kira ödemiyorlardı!

Elektrik ve su parası da patronlarına aitti…

Hatta bu gelirlerinin yanı sıra kendi çaplarında tavukçuluk yapıp ek gelir elde ediyorlardı!

Durumları hayli iyiydi ve 3 senedir aynı işi yapıyorlardı, ana ve baba çalışma izinliydi, memleketleri Gürcistan'a da dönmeyi düşünmüyorlardı…

Ama gittiler işte!

Bağırlarına taş basarak, oğullarını götürdüler toprağa vermek için…

Artık dönmeyecekler de!

Oğullarının canını bıraktığı bu topraklara…

Kim dönmek ister ki zaten!

…

Acılı anne dün sabah 3 yıldır kendilerine ekmek veren ailenin hanımına sarılarak veda etti…

Hıçkıra hıçkıra ağlayarak!

Keşke bize iyi davranmasaydınız…

Keşke kötü davranıp bizi kovsaydınız da gitseydik bu topraklardan…

Keşke oğlumuz ölmeseydi diyerek!

Gözyaşının sel olduğu anlardı onlar…

Bur ana, bir baba ve bir kız kardeş.

Canlı getirdikleri Makrir'in bedenini cansız götürdüler Gürcistan'a!

Kara toprağa vermek için…

Bir daha da dönmemecesine!

…

Bunları yazdık ki bazı bilinmeyenler bilinsin diye…

Yanlış yorumlara neden olmasın diye!

Şimdi başa dönelim;

Bundan 3 sene önceye kadar atış alanında tatbikatlar bitince askerler kapı kapı gezerler ve bölgede patlamamış mermi olduğunu söyler ve bölge halkına birer kağıt imzalatırlardı…

Bu uygulamadan niye vazgeçildi, kim aldı bu kararı!

Yerleşim bölgeleri Kalkanlı, Mevlevi ve Yuvacık'ın tam ortasında bir bölge…

Ve asker burada atış yapıyor!

Ayrıca atış yapılacağı zamanlarda da basın yoluyla vatandaşlar uyarılıyor…

Ama demek ki sadece uyarı yetmiyor!

Bunun devamı da olmalıdır hem de kesinlikle…

Geçmiş yıllarda yapıldığı gibi!

Gerekirse ev ev gezerek…

Zira o bölgelerde oturanların basını takip etmeyebilecekleri de göz önüne alınarak!

Pisi pisine ölümler yaşanmasın diye…

…

Bu arada bir dip not olarak belirtmekte yarar vardır…

Minik yavrunun talihsiz ölümü sonrası yine basında bir takım yanlış yorumlarda bulunulduğunu gördük…

İlgisizlik üzerineydi bunların çoğu!

Düzeltmekte yarar var;

Öncelikle Başbakan Tufan Erhürman olayla bizzat ilgilenerek bizzat aileyi ziyaret etti ve ilgisini esirgemedi…

Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri de öyle!

Güzelyurt Kaymakamı da yapılabilecek ne varsa esirgemedi…

Askeri makamlar da yaptıkları ziyaretlerde acılı aileyi yalnız bırakmadılar!

Ve son olarak dünkü GKK açıklaması da konunun hassasiyetle incelendiğinin bir göstergesiydi…

Burada elbette GKK'ya da KTBK'ya da çok büyük sorumluluklar düşüyor!

Bir daha bu tür acılar yaşanmasın diye…

Minik yavrular kara toprağa gidip ardında bağrı yanık analar babalar kalmasın diye!

Gerekirse de o atış alanı yerleşim bölgelerinin arasından iptal edilsin ve çok daha güvenli bir yerde asker atışını da yapsın talimini de!

Sonuçta bu ülke insanının can güvenliği onların ilk görevleri arasındadır…

Sadece Merak İşte?

Diğerleri ne yaptı?

Halkın Partisi selden mağdur olanlar için 100 Bin TL bağışta bulundu…

İyide yapmış!

Şimdi diğer siyasi partilerde…

Sonuçta toplamda partilere 13 Milyon TL devlet yardımı yapılıyor!

Milletin cebinden çıkan vergilerle…

Bunu mutlaka bir şekilde millete geri dönüşümü de olmalıdır!

KTHY dosyası kapandı mı?

Sevgili Buran Atakan ısrarla vurguluyor…

KTHY'yi batıranlar yargılansın diye!

Doğal olarak da ben de bunlara gülüp geçiyorum…

Sonra da aklıma geçmiş hükümet dönemlerinde mecliste kurulan KTHY Araştırma Komiteleri geliyor!

Hadi bir işe yaramadılar ama geçmişte vardı işte…

Belli ki umudu tamamen kesmişiz!

Yapanın da yanına kar kalmış…

Kim bu 3 aile?

YDP Lefkoşa Milletvekili Bertan Zaroğlu meclis kürsüsünden söyledi ve kayıtlara da geçerek resmileşti…

Bu ülkede yargıç olabilmek için 3 ailenin birinden onay almak gerekiyormuş!

Çok ağır bir ithamdır bu…

Doğru ya da yanlış bilemeyiz ama hele de bunu bir vekil söylüyorsa muhakkak araştırılmalı ve sonuçlandırılmalıdır!

Dome Hotel vergi mi kaçırıyor?

Çok ilginç iddia doğrusu…

Dome Hotel'in vergi kaçırdığı haberleri yoğunlaşmaya başladı son günlerde!

İyi de eğer böyle bir şey varsa bu ülkenin Maliye Bakanlığı'nın Gelir ve Vergi Dairesi yok mu?

Yapsın bir açıklama kafalardaki soru işaretleri gitsin bitsin!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları