Meyhane olayının öteki yüzü!

Çok yakın dostlar aradı dün…

Dünkü "Bu meyhane hala açık mı" başlıklı yazımızdan sonra!

Uzun sohbetler gerçekleştirdik…

Bilinmeyenleri de öğrendik bu arada!

Hemen belirtelim ki dünkü yazımız tamamen devletin saygınlığını esas alıyordu…

Bir bakan, ve devletin memurlarının sözle taciz edilmesi!

Aynı görüşleri taşıyoruz, aynı durum bir daha yaşansa aynı çizgide yazar, öncelikle devletin saygınlığını ön planda tutarız…

Dünkü yazımızda da öyle yaptık!

Meyhane sahibine sitem ettik…

Devletin yasalarını takmayanlarının da muhakkak bir bedel ödemesi gerektiğini ifade ettik!

…

Ama epey konuşulan, tartışılan meyhane olayında yüzeysel konular ön planda tutuldu…

Sigara yasağı ve bakana hakaret!

Meğerse hepsi bu değilmiş yaşananlar…

Olayın madalyonun tersi de var ki bunu da o mekanda olan dostlardan öğrendik!

Sigara yasağı tamamen bir kandırmaca…

Empati yapın lütfen;

Meyhanede hem de sigara içilen bölümde oturuyorsunuz ailenizle ya da başkaları ile!

Sağlık memurları denetlemeye geliyor, ardından Sağlık Bakanı…

Memurun biri sigara içilen bölüme girip fotoğraf çekmeye başlıyor!

Neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz bur anda…

İşte bu konu hiç konuşulmadı ve tartışılmadı!

Bir çoğunun bilgisi olmadı onun için yapılan yorumlar da havada kalmış oldu…

…

Daha düne kadar kara çarşaflı kadınların sokakta yürürken resimlerinin çekilip soysam medyada yayınlanmasını tartışıyorduk…

Yok özel hayat, yok kıyafet özgürlüğü ve ardından basın özgürlüğü!

İki olay arasında çok benzerlikler var…

Sadece sokakta değil, eğlence yerlerinde çekilen fotoğraflar!

Magazin muhabirleri çekse kimse itiraz etmeyecek çünkü ertesi gün orta sayfada boy boy yayınlanacak…

Ama devletin memuru denetlemeye geldiği için çekince hangi maksatla kullanacağı kafaları karıştıran bir konu!

Hatta Eski Konak'taki fotoğraf çekme olayında bir genç de isyan etmiş, ortalık daha da gerilmiş!

Demiş ki;

"Masadaki kız arkadaşımın ailesinin haberi yok, bu resimler yayınlanınca nasıl hesap vereceğiz" diye…

Konu özel hayatın gizliği ya!

…

Bu arada Sağlık Bakanı Filiz Besim de olayın sosyal medyaya düşmesinden sonra bir açıklama yaptı…

Bize göre yanlışlıklara doluydu bu açıklama!

Meyhanede denetleyen arkadaşlara demiş ki;

Uyarın sigara içenleri!

Uyarın da ne demek şimdi…

Eğer ortada bir yasa ihlali varsa ki orada olanlar sigara içilmeyen mekanda kesinlikle sigara içilmiyordu diye görüş belirtiyor!

Niye uyarıyorsun da cezayı kesmiyorsun…

Yasa dışılık varsa da kesersin cezayı kimse sana bir laf edemez ki!

Başka çok önemli bir konu daha;

Yazısında Bi Büyük Meyhaneye de teşekkür etmiş…

Mekanda sigara içilmiyor, içenler de bunu dışarıda yapıyor diye!

Ah Filiz hanım ah…

Dünkü Kıbrıs Gazetesi'nin orta sayfasına bir bakıverin lütfen!

112 Hızır Servis çalışanları yeni yıl kutlaması yapıyor, elbette yapacak helali hoş olsun…

Ama bir resme dikkatlice bakıveriniz lütfen!

Mekanın içinde iki arkadaş…

Sigara birinin elinde!

Diğerinin de ağzında…

Teşekkürünüz bunlara mıydı yani!

…

Detaylar bir yana…

Tüm bu yaşananlar bize neyi gösteriyor buluyor musunuz?

Sevgisiz bir toplum olduk kesinlikle…

Hem de başta siyasetçisi, medyası, sivil toplumu ile!

Medeni tartışma kültürünü bile beceremiyoruz artık gelinen süreçte…

İlle de karşındakini alt etme, linç etme, rezil kepaze etme dürtüsüyle!

Manevi değerler çoktan yitmiş bitmiş…

Maddiyat ve menfaat gelip oturmuş en üst tepeye!

İyi de nereye kadar…

Bundan böyle bu soruyu her defasında sormalıyız kendi kendimize!

Hele de iki günlük bir dünyada bu tartışmaların galibi hiç olur mu?

Sadece Merak İşte?

Baskı mı var?

Ombudsman aylar önce bir rapor yayınladı..

Öğrenci taşımacılında bir takım yolsuzlukları belgeleriyle yayınladı!

Ama gelin görün ki dosya hala bakanlıkta takıldı kaldı…

Bu konuda bakanlık yetkilileri de ikiye bölünmüş durumda!

Kimi acil olarak savcılığa havale edilsin derken…

Kimi de hazır altı edilmesinden yana!

Olayın kapatılmasını isteyenlere baskı yapıldığı iddiaları da var…

Kaç çalışana ceza kesildi?

Personel Dairesi'nin kamu iş yerlerinde yaptığı denetimler…

Bu konuda bir takım sayılar da verildi ama!

Kime uyarı kime maaştan kesinti yapıldığı konusunda bir açıklama yok…

Haliyle kamuoyunda göz boyadılar yorumları yapılmaya başlandı!

Söylentilerin önünü kesmek için lütfen biri çıksın ve kesilen cezaları bir bir açıklasın…

Ortaklar niye sessiz kaldı…

Dome Hotel'in sözleşmesinin yenilenmesi konusunda CTP resmen ortakları tarafından yalnız bırakıldı…

Bu konuda parti başkanlarının ağzını bıçak açmazken bunun nedeninin ise ortakların da ihaleye çıkılması düşüncesini taşıdıkları konuşulmaya başlandı!

Bu konunun ise şimdi olmasa da ileride mutlaka bir misillemesi olacağını düşünenler de epey fazla!

Allah mı söyletti?

Konuk Bakan Bekir Pakdemirli…

Tünel'in temelini atma töreninde çok kere Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti deyince haliyle eleştiriler de beraberinde geldi!

Bu konuda adaya gelmeden hiç mi uyarılmadı..

Hadi orada kimsenin aklına gelmedi burada yanında bulunalar niye anında bu ülkenin adının söylediği gibi olmadığı uyarısında yaptılar!

Ya da acaba Sayın Pakdemirli'ye bunu Allah mı söyletti?