23 Ocak’tan sonra ne olacak!

Söylenti olmadığı artık ortaya çıktı…

Nedendir bilinmez ama Ankara 23 Ocak tarihine kadar KKTC’den gelecek olan randevu tekliflerine kapıyı kapatmış!

Bu tarihe kadar gelmeyin diyorlar yani…

Oysa bizim Başbakan Sucuoğlu asıl projelerini seçimlerden sonra açıklanacağını söylüyor!

Haliyle bizim kafalar da karışıyor!

Doğal olarak aklımıza gelen soru şu;

UBP seçim sonrasında yine hükümet olur da Sucuoğlu Başbakan olarak kalırsa Ankara’dan randevuyu koparacak mı?

Olumlu düşünmek istediğimiz için kesinlikle bu ziyaret gerçekleşmelidir…

Zira battıkça batıyoruz!

Hem de boğazımıza kadar…

Siz boykotçulara filan bakmayın!

Onların içi başka dışı bambaşka…

Türkiye olmazsa halimiz duman olur diye baş başa olduklarında konuşuyorlar ama amaç siyaset olunca iş o zaman bambaşka oluveriyor!

Çünkü bunların niyeti seçim boykotu filan değil aslında…

Kesinlikle Ankara’ya karşı bir operasyonun düğmesine basmak!

Hayal tacirliği yani…

Bu arada Başbakan sürekli Ankara ile ilişkilerde bir sıkıntı yaşanmadığını sık sık dile getiriyor!

Biz de buna inanmak istiyoruz…

…

Şu anda vatandaşlar kendi aralarında tahminlerde bulunuyorlar…

En çok da Erdoğan’ın Katar ziyaretinden beklentileri var!

Erdoğan, Katar’dan yüklü bir para ile dönerse ne ala…

Döviz bu kez tepetaklak olur aşağıya düşer!

En azından buradan şunu öğreniyoruz;

Türk Lirası'nın durumu da artık başka ülkelerde…

Bizim berber Mahmut da şu sıralar sadece televizyon haberlerine odaklanmış!

Geçenlerde borçlarını kapatmak için bir devlet bankasından kredi aldı…

İlk gün dedim ki kendisine, git hemen yabancı paraya çevir!

Söz dinlemedi, elindeki para yüzde 30 civarında eridi…

Dün aradı ne yapayım diye!

Ne halt edersen yap dedim…

Sen söz dinleme, elindeki parayı Türk Lirası olarak beklet, sonra benden görüş iste!

Bizde akıl olsa kendimize Müslüman olurduk!

Sonuçta karar vermiş…

Erdoğan’ın Katar dönüşünü bekleyecekmiş!

Yani Türk Lirası’nın akıbetini…

Büyüyünce adam olacaksın dedim!

Vay memleketim insanının haline…

…

Üst kurul karar üstüne karar üretiyor…

Vakalardaki artışlar vatandaşı artık korkutmaya başladı!

Alınan kararlar uygulanıyor mu bambaşka bir mesele ama biz en azından kendi adımıza tam destek veriyoruz…

Mademki böyle bir bela var başımızda, dünya ne yapıyorsa bizde onu yapacağız!

Hele de aşı sıkıntımız yok ya…

Daha ne isteyelim!

Ama alınan kararları eksik olarak görüyoruz…

Artık seçim çığlıkları atılmaya başlandı, ne maske var ne mesafe!

Peki ya bu kalabalıkları oluşturanların aşı durumları nedir?

Bilen var mı?

Öyle değil mi ya, üst kurul artık aşısızların kalabalık ortamlara katılmaması için birtakım önlemler almadı mı?

Ya seçim kalabalıkları ne olacak!

Bunları kim denetliyor, kim aşılı kim aşısız belli mi?

Kesinlikle değil…

Seçim ters bir zamana geldi tamam da!

Eğer sağlık riske atılıyorsa üst kurul bunlar için de kararlar üretebilmelidir…

Sonra artık bu devirde kapı kapı gezmek de neyin nesidir!

Üst kurul bu konuda çare üretti üretti, üretemezse vay halimize…

…

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun dün yaptığı basın toplantısında elektriğin maliyetinin 2.1 TL olduğunu ama vatandaşa 97 kuruş fatura edildiğini söyledi…

Aslında yeni bir zam müjdesini de vermiş oldu!

Yazın bir kenara birkaç güne kadar bomba patlar, yüzde 30 civarında bir zam yapılır…

Birde tüp gaza bekleniyor zira geçenlerde ilgili bakanlığın müsteşarı da müjdeyi oradan vermişti…

Hem elektrik hem de tüp gaza da okkalı zamlar gelince, bunun dolaylı zamlarını da ekleyince vay yurdum insanına!

Bu arada elektriğe bunca zaman zam yapılmayınca bugünlere geldi ve patladı patlayacak…

İyi de bunda dar gelirlinin suçu ne?

Sizler hep siyaseti ön planda tuttuğunuz için zamları geciktirdiniz, şimdi en bunalımlı dönemde vatandaşın sırtına ağır bir yük daha bindireceksiniz…

Ama işte gelin görün ki işiniz gücünüz bu sıralar sadece seçim!

Koltukları kaptırmama meselesi…