Partilisini kesen kabine dışı kalır!

Yayın Tarihi: 15/01/22 05:00
okuma süresi: 6 dak.

Başbakan Sucuoğlu Ankara’dan döner dönmez eline istihbaratı vermişler…

Birincisi partide karma listelerinin oluşturulması!

İkincisi de 23 Ocak’ta birbirine kazık atmaya çalışanlar…

Bu arada Başbakan karşıtları da yok değil!

Çünkü Sucuoğlu’nun kurultay zaferini hala içine sindiremeyenler var…

Ankara dedikoduları hem Oktay hem de Erdoğan ile yapılan samimi görüşmelerden sonra tutmadı!

Oysa Başbakanın Ankara’dan randevu alamamasını özlemle bekleyenler vardı…

Olmadı işte!

Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz Sucuoğlu bir zoru başarmıştır…

Ama Ankara dönüşü birtakım listeler de eline tutuşturulmuştur!

Hem de isim isim…

Kim kimle eline makası aldı hem kendisini hem de başka arkadaşlarını kesip biçiyor!

Son haftaya girilerken bu çok daha yoğunlaşacak…

Zaten birbirini kesmeyen aday neredeyse hiç yok!

Buna bir de genel başkanı kesenler eklenince Sucuoğlu’nun değil aksine tamamen partinin vay haline…

Diyelim ki göle çaldıkları maya tuttu!

İyi de kendi partilisine ve başkanına kazık atanlardan bu ülkeye ne yarar gelir ki…

Yaşanan makam kavgaları iktidar partisini bitirir, bu da olumsuz icraatlar demektir; bunun bedelini de ülke insanı hep birlikte öder!

Kendisiyle dün yaptığımız görüşmede Sucuoğlu da bazı aday ya da aday olmayanların böyle yollara başvurduğunun farkında…

Önlemini de almış!

Ekip arkadaşlarını görevlendirmiş, kim kimi kesiyor kim ne tezgahlar çeviriyor, takibe alınmışlar…

Sucuoğlu sonra kesin bir dille ekliyor:

Bu yola devam edenler seçim sonrası bakan falan olmayı asla beklemesinler…

Kesinlikle böyle bir şey olmaz, buna olanak vermem!

Vekilliğe devam ederler…

Bir dahaki seçimlerde de deşifre edilir ve sandıkta kalırlar!

Haksız da değil yani…

Bu parti içinde bir bayrak yarışıdır!

Bu yarış için de birbirinden kopuk bir düzen değil aksine birlikte mücadele kavgası verilir…

Ondan sonra da başarı kendiliğinden gelir!

Doğru bu da…

Bakalım siyaseti ihtiraslarının bir parçası olarak görenler bunu nasıl kavrayacaklar!

Sendikalar bu kez çok haklı olarak hemşire ve diğer sağlık çalışanlarına verilmeyen yemek meselesini sert bir şekilde dile getirmeye başladılar…

Bu sertlik yeterli değildir!

Daha da sert olmalıdırlar…

Ne demekmiş yahu günün 24 saatinde sağlık hizmeti veren doktorlar içeride bulundukları sürece ücretsiz yemek yiyecek…

Diğer çalışanlar da onlara bakacak!

Ya evden getirdiklerini yiyecek…

Ya da dışarıdan çağıracaklar!

Biz en çok bunun sorumlusunun kim olduğunu merak ediyoruz…

Bu ülkenin hangi devlet erkanı böyle adaletten uzak saçma sapan bir karar üretmiştir!

Bu kararı alırken hiç mi utanmamış, sıkılmamışlardır…

Bu sadece adaletsizlik değil insafsızlıktır, kalleşliktir!

Bu kararın gerekçesini açıklayacak bir babayiğit var mıdır?

Buyursun açıklasınlar…

Bu konuda Başbakana da çağrımız var;

Bu haksızlığa, hukuksuzluğa anında müdahale etmelidir…

İcraatın başı olarak da gereken talimatı gecikmeden vermelidir!

SEÇİM NOTLARI…

Genel seçimlerde geri sayım başlarken artık son haftaya girildi…

İnanılmaz olaylar da yoğunlaşıyor!

Bizim de çok iyi tanıdığımız bir aday arkadaş söylüyor;

Köylerden birine gitmiş kahvede sohbet ediyor!

Biri yanına yaklaşmış ziyaret sonrası görüşmek istediğini söylemiş…

O da kabul etmiş!

Görüşme bitince çekilmiş köşeye arkadaş tek bir şey istemiş…

Epey süre önce babası vefat etmiş ama mezarını yaptıramamış!

Hem hayır duasını alacağını hem de kendisi için yüzlerce oy sağlayabileceğini iddia etmiş…

Kabul etse vay etmese başka vay!

Şimdiye kadar adaylardan çok şeyler istendiğini biliyorduk ama konu mezarlığa gelince gülelim mi ağlayalım mı bilemiyoruz…

***

Bazı adaylar var ki o da bizde seçimlerde gelenek haline gelen erzak yardımlarına başladı…

Kimi onlarca kimi de yüzlerce yardım paketleri hazırlayıp dar gelirli ailelere dağıtıyorlar!

Modaya uyan genç bir aday da bu yola başvurmuş, 50 civarında paket hazırlamış, arkadaşları da dağıtmış…

Parola bir paket bir oy tabii ki!

Erzakların dağıtıldığı akşam telefonu çalmış…

Karşıdaki kızgın ses ‘gelin alın paketinizi’ diye çıkışmış!

Niye diye sorunca da;

İnsan paketin içine bir tavuk ya da bir kilo kıyma da koyar, diye cevap vermiş…

Buna iki ayrı bakış açımız var;

Bazı ailelerin evine gerçekten de et-tavuk girmiyor mu?

İkinci de seçmen olmak bu kadar mı yüzsüz olmak anlamına mı geliyor!

.***

Bu da para babası bir aday için…

Partisine kontenjan adayı olarak girdi!

Kendi değil ama partili arkadaşları çuvalla para dağıtıyor diyor…

Daha da ileri gidenler var;

Partisine mühür, kendisine tik için tam 1000 oy satın aldığını söylüyormuş…

Yani demesi vatandaşı satın almış, bunu kabul ediyor!

Hem de kelle başı ne kadar biliyor musunuz?

350 Türk Lirası…

Eğer doğruysa çok ucuza gitmişler…

Ha keşke oturup pazarlık yapsalardı!

Satın alınan insanlar meselesi tam bir kepazelik…

Umarız kazanamaz!

***

Meyhane sahipleri bu sıralar mutlu mu mutlu…

Adaylar yoğun geçen ziyaretlerden sonra akşamları yakınlarıyla birlikte meyhanelere akın edip yorgunluk gideriyor aynı zamanda tabii ki oy toplamaya da devam ediyor!

Geçmişte sadece hafta sonu dolan meyhaneler şimdi haftanın yedi günü dolu…

İşletmeci bir arkadaş ha keşke her gün seçim olsa diyor!

Cirolar kat kat artmış…

Borçlarımızı ödemeye başladık diyorlar!

Seçimden mutlu olan kesim de var ya…

Hayırlı işler bol kazançlar dileriz!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları