Sen nasıl bir babasın arkadaş!

Son dönem boğazımıza kadar siyasete battık ya arada bazı şeyleri de kaçırdık…

Oysa bu ülkede ne dramlar yaşanıyor!

Çok da kimsenin umurunda değil, onlar için illaki siyaset, başka bir dertleri tasaları yok…

Gece yarısı aranmışım telefon sessizde olduğu için duymadım ama arayanı gündüz aradım!

Mesajını da geç gördüm, aynen şöyle diyordu;

“Bana yardım edin çocuklarım tehlikede…”

Dertli kadın tüm ayrıntıları telefonda anlattı…

Aylar önce basına da yansımıştı, adam doktor iki de kliniği var!

Karısını defalarca darp etmekten hapis de yatmıştı…

Anlaşılan şimdi onun intikamını alıyor!

3 çocuğunu karısına bırakmış gitmiş, zırnık da yardım etmiyor…

Şu anda boşanma davaları sürüyor ama anlaşmalı olmayınca kolay mı bitsin, dosya kapansın!

Eşinden çocukları için tek kuruş maddi yardım görmeyen kadın asgari ücretle çalışıyor…

Ev kira, çocuklar küçük olduğu için kreş paraları var, ama yine de mücadeleyi bırakmamış!

Tüm kazancını çocukları için harcıyor ama sıkıntı görünenden çok daha büyük…

Bunu anlatırken telefonda hıçkırıklara boğuldu;

Sosyal Hizmetler Dairesi çocuklarını elinden alacakmış…

Peki gerekçe ne?

Üç çocuğun da gelişimleri sağlıklı değilmiş…

Yani yeterli şekilde yiyemiyorlar içemiyorlar!

Bu gerekçe ile çocukların elinden alınması ne demektir bilir misiniz?

Ben de bilmem siz de bilemezsiniz, eğer yaşamadıysanız…

Bu konularda empati filan yapılmaz, bizzat yaşamak gerek!

Canından 3 parça gözünün önünde elinden alınıp devlet gözetimine girecek…

Babayı boş verin ana sıcaklığı, şefkati ve sevgisinden koparılacak!

…

Babayı boş verin dedik çünkü ona diyecek tek şeyimiz kalıyor;

“Sen nasıl bir babasın arkadaş…”

İşi, gücü, hali, vakti yerinde!

İki kliniğinde resmen para basıyor…

Keyif sürüyor, yan gelip yatıyor!

Ama mahkemeyi de uzattıkça uzatıyor…

Nafaka parası ödemesin diye!

3 tane minicik yavrudan bahsediyoruz burada…

Senin sayende gelişimleri sağlıklı olmayan senin de canının parçalarından!

Analarıyla kaderlerine terk ettiğin el kadar çocuklardan…

Sen kliniklerinde para basarken onlar açlık sınırının çok altında yaşam mücadelesi veriyorlar!

Senin avukat da devlete şikayet ediyor, kadının elinden çocukları alınsın diye…

Bu nasıl bir vicdandır, bu nasıl bir yürektir ki kendi parçan olan masum çocukları, darp ettiğin annelerinin kucağına atıp umursamaz tavırlar içine giriyorsun!

Sahi sen nasıl bir babasın arkadaş…

Yüreğin hiç mi sızlamaz, evdeki çocuklar ne yiyor ne içiyor diye!

Tabii ki bazıları için kolaydır çocuk yapmak…

Yaparsın, bir daha yaparsın, bir daha yaparsın!

Seninki sadece birkaç dakikalık zevktir çünkü…

Sonrasını düşünmesen de olur!

…

Konu tamamen özel ve ailevi konu ve tabii ki mahkemede olduğu için isim deşifre edemiyoruz…

Ortada koskocaman yürekli bir kadın var.

Hem ana hem de baba rolünde…

Her şeye rağmen 3 masum yavruyu yediriyor, içiriyor ve gezdiriyor, kendi şartlarına göre!

Pes etmemeye de yemin etmiş…

Diğeri de resmen baba müsveddesi!

3 yavrusunu da özlemiyor, gidip görmüyor, kuruş yardım etmiyor…

Doğum günlerinde bile yanlarında bulunmuyor!

Allah’ın sopası var derler ya…

Elbet bir gün gelecek ve o sopa bir şekilde tepesine binecek!