Milli utançlarımız var bizim!

Vatan, millet, sakarya edebiyatı artık bu ülkede prim yapmıyor…

Kendi adımıza konuşursak bıktık usandık bu söylemlerden!

Tamamen siyasi rant ve gösterişten başka bir şey değil…

Hele de devletin tepesindekiler!

Bulundukların makamları da kullanarak iki günde bir bu konuda nutuk patlatıyorlar…

Hepsi altı boş sözler bunun!

Eminiz ki birçoğu söylediklerine kendileri bile inanmıyorlar…

Dostlar alışverişte görsün hesabı!

Bir de birilerine yaranma derdine düşmüşler…

Aslında kimse alkışlamıyor onları, sırtlarını filan da sıvazlamıyorlar!

Bu onlar için sanal bir mutluluktan başka bir şey değil…

Sözde vatana millete hizmet ettiklerini böyle göstermeye çalışıyorlar!

Tamamen kandırmaca…

Aslında bizi değil kendilerini kandırıyorlar farkında bile değiller!

Devlet erkanının kendi devletini ayakta tutar gibi açıklamaları bu devlete kuruş fayda sağlamaz…

…

Gelelim asıl meseleye…

Buradan devletin tüm organlarına sesleniyoruz;

Geçmişte bile olmayan olumsuz olaylar şu anda yaşanmaya başladı!

Dillerinden düşürmedikleri şehitlerimiz ve şehit ailelerimiz bir kenara itilmiş durumda…

Yaptırdıkları şehit kabirlerinin ücretleri bile ödenmemeye başladı!

Aileler bir dilenci gibi kapı kapı gezip avuç açıyorlar…

Neymiş bu konuda bütçe yokmuş!

Bunları duyunca hayretler içinde kaldık…

Bu tür masraflar geçmiş dönemlerde Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneğinden ödenirken şimdi o da kesilmiş!

Yahu arkadaş sizler nasıl milliyetçi ve memleketçi kişilersiniz, anlamak mümkün değil…

Bütçe yoksa bütçe yaratın!

Onu beceremezsiniz halka çağrıda bulunup destek isteyin…

Ya da ne yapın biliyor musunuz?

Şu milliyetçi söylemleri artık bir yana koyun…

Özellikle milli günlerde şehit ismini, onlara ne kadar değer verdiğinizi artık söylemeyin!

Yani daha fazla yalan söylemeyin, insanların gözünün içine baka baka…

Milli utançlarımızın mimarı sizlersiniz!

…

Girne Caddesi’ndeki Dr. Küçük Müzesi neredeyse bir aydır kapalı…

Gerekçe buraya istihdam edilen iki kişinin başka yerlerde görevlendirilmesi!

Bu kadar saçma bir gerekçe olamaz…

Ne demekmiş iki çalışan başka yerlerde görevlendirildi!

Onları oradan başka yerlere kim gönderdi…

Milli günlerde hep Dr. Küçük için ‘Özgürlük mücadelesi liderimiz’ diye nutuk atmıyor muyuz?

Çalışan sorununu bile çözemeyen sizlerin liderimize vefanız bu kadar mı yani!

Laf salatasından başka bir şey yaptığınız yok…

Nutuk var, şehit edebiyatı var ama icraat yok!

O bina İçişleri Bakanlığına ait…

Dr. Küçük müzesi de Turizm Bakanlığının altına verildi!

Ama müzenin kapısına koca bir kilit vurulup, sessiz sedasız kapatılıyor…

Tek bir resmi açıklama bile yok!

Başka bir detay daha;

Dr. Küçük Müzesi’ni bugünlere getiren kişi çok değerli tarihçi ve araştırmacı Altay Sayıl abimizdir…

Yıllarını bu müzenin kurulması için harcadı!

Onu arayan soran var mı hiç?

Bu soru Küçük ailesi için de geçerlidir…

Şu anda evinde hafızasını kaybetmiş bir şekilde neredeyse bitkisel bir hayat yaşıyor!

Ne arayan var ne soran!

Vatan millet diye nutuk atanlar…

Bir uğrayın evine ailesi ne durumda, sorun soruşturun!

Sizlerde hiç mi vefa duygusu yok Allah aşkına…

Bu milli utançların tek sorumlusu sizlersiniz!

…

Kurucu Cumhurbaşkanımız rahmetli R. Rauf Denktaş’ın sözde anıt mezarı da ona keza…

Koydular onu mezara, unutup gittiler!

Proje yıllardan beridir yarım bekliyor…

Neredeyse tüm yaşamını Kıbrıs Türküne adayan birisi için bu yapılanlar kimin eseri!

Bir toplum, daha doğrusu bu ülkeyi yönettiklerini zannedenler hiç mi utanmazlar vefasızlıktan dolayı…

Hiç mi yüzleriniz kızarmaz sizin!

Denktaş nutukları atarken hiç mi düşünmezsiniz atıl kalan anıt mezarını…

Milli günlerde onun huzuruna niye gidersiniz ki?

Milli utançlarımız var bizim…

Ve bu utançların mimarı da sebebi de, sizlerin ta kendisidir!