Koltukları miras sanıyorlar!

Öncelikle şunu kabul etmek gerek ki UBP en başta hata yaptı…

Yerel seçim adaylarını parti yetkili kurullarına bıraksaydı bu kadar başı ağrımayacaktı!

Şimdi bunun ceremesini çekiyorlar…

Partili kurmaylar bir toparlanma sürecinde olduklarını söyleseler de önümüzdeki 15 gün içinde bu konuda ne kadar başarılı olurlar 25 Aralık akşamı bunu hep birlikte göreceğiz!

Ama UBP içinde yaşanan en büyük olumsuzluk da parti disiplininin gitti gidiyor olmasıdır…

Önce Mağusa, sonra Lapta-Alsancak şimdi de tepeden inme kararlar Güney Mesarya’da patlak verdi!

Parti bir başka adayda karar kılınca, mevcut başkan bu kez kendi değil ama oğlunu bağımsız olarak aday çıkardı…

25 Aralık seçimlerinde iki UBP’li aday olurken bundan en fazla da CTP’nin şu anki belediye başkanının işine gelecek ve eğer bir sürpriz olmazsa ipi bir kez daha göğüsleyecek gibi görülüyor!

Ama yine de son hafta çok önemli…

Hani hep diyoruz ya UBP için Lefkoşa ve Mağusa olmazsa olmaz diye!

Bunun diğer belediyelere de sıçramasını bekleyebilirsiniz…

…

Mevcut Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan önceki gün yaptığı açıklamada parti başkanına çok ciddi suçlamada bulundu…

Muhalefetin ağzıyla konuştu!

Ben seçilmişim, sen atanmışsın dedi…

Muhalefete de büyük bir koz verdi!

Şimdi muhalifler bunu seçim sürecinde tepe tepe kullanacaklardır…

Disipline vereceklerse de verecekler diyor şimdiki başkan!

Bu söylemden sonra parti yetkili organları çoktan acil gündem ile toplanmalı ve gereğini yapmalıydı…

Geciktikçe de süreç parti adayının aleyhine işleyecek!

Otorite boşluğu fazlasıyla sırıtacak…

Tabii ki bu bizim değil UBP’nin kendi sorunudur!

Yılların partisi kendi sorunlarını çözerken fazla da gecikmemelidir…

…

Mehmet Adahan’a gelince…

Son 3 dönemdir belediye başkanıdır!

Bizim de sayıp sevdiğimiz bir kişidir ama koltuğun yine aileden birine verilmesi için ısrarını anlamak da mümkün değildir…

O koltuk aileye gökten zembille filan inmemiştir!

Koltuğun yeni sahibini de bölge insanının iradesi belirleyecektir…

Hangi koltuk olursa olsun!

Orada oturmak sınırsız değildir…

Başkalarına da imkan vermek, yeni enerji bakımından önemlidir!

Hatta buradan seslenmek gerekiyor;

Yerel yönetimlerde artık sınırsız başkanlık değil, iki dönem başkanlık sınırı şart olmuştur…

Meclis bu konuda mutlaka sorumluluk üstlenmelidir!

…

Bu arada seçmenin halleri de felaket ötesi bir durum…

Başkan adayları ile konuşuyoruz en büyük sıkıntıları seçmenin projelere değil de menfaatlere dayalı görüşler belirtmesi!

Kimi su faturalarının kimi de elektrik faturalarının ödenmesini şart koşuyorlar…

Sobaya odun isteyenler de var, bahçeye gübre isteyenler de!

Bu arada şu soru da çok soruluyormuş;

Kazanırsan oğlumu ya da kızımı belediyeye istihdam edecek misin?

Kelle başı nakit isteyen de var…

Elbette her seçimde müdahalesiz irade çok önemli ama görülen o ki seçmen de bu konuda çok yol kat edememiş gibi görülüyor!

Al gülüm ver gülüm ile bir arpa yolu mesafe bile almak mümkün değildir…

Kendi adımıza bu seçim sonuçlarından da çok umutlu değiliz!

Ha keşke yanılsak, ha keşke seçmen bizi utandırsa…

Ha keşke artık bireysel değil de toplumsal menfaatler ön plana çıkarılsa!