BIOENERGY

Nihal Derya ÖZBAYOĞLU
nihoz@hotmail.com
Nihal Derya ÖZBAYOĞLU

Başlı başına bir dünyadır aşk...

Yayın Tarihi: 05/08/20 20:35
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Sevgi depon dolu mu ...

Aşk neydi hangi kimyanın karışımı ile en zirveye çıkarıp sonra da tepetaklak edip saatte 120 km hızla giderken duvara toslatan.

Hangi hormonun ve içgüdünün tavan yapmasıydı ki bu kadar havalarda uçuran..Daha sonra hangi hormon ve içgüdünün düşüşüydü ki bu rüyadan uyandıran.Göze inen pembe bir perde ile görmek istemediklerimiz ve düşüncelerle büyüttüğümüz o düş bahçesi zaman içerisinde perdenin kalkmasıyla herşey net bir şekilde kişinin gözüne batmaya başlamasıyla başlar.

Aşk mı , sevgi mi?

Kadim bilgelerinde değindiği gibi iradeli sevgi ve sevgi ile bağlanma. Sevgi dünyanın en güçlü titreşimdir. Aşk ise kişinin düşüncelerle yücelttiği hormon ve içdürtülerin ayyuka çıktığı haldir.

Peki eşlerimizin sevgi dili neydi yada bizim sevgi dilimiz neydi, keşfettiniz mi...Kimimiz sevgiyi gösterebiliriz, kimimiz ise göstermekten çekinir, korkarız. Bazımız ise kolayca seni seviyorum derken , diğer bir kişi bunu söylemekten zorlanır. Ya da bir kısmımız hem söyler , hem de belli eder diğer bir kısımda ne söyler ne de belli eder. Bu durumda siz sevgi deponuzu neyle dolduruyorsunuz. Kimi ilgi ile beslenirken kimi ise kaçan kovalanır misali kaçmaktan beslenir aslında kovalayan kişinin enerjisinden beslenir. Hepimiz sevgiyle ve düşüncelerle birbirimize bağlıyız.Sevginin dili olsaydı siz ne derdiniz. Yeteri kadar anne ve baba sevgisi ile beslendiniz mi yada yeteri kadar sevgi görmek istediklerinizin sevgisini alıp verebildiniz mi? Burda alma ve verme enerjiside denge de olmalıdır. Sevgiyi hem almalı hemde verebilmeliyiz. Herşey dengede olmalı.Yeteri kadar anne sevgisi görmemiş bir erkek çocuk dişil enerjilerle problem yaşarken , yeteri ki kadar baba sevgisiyle  beslenememiş bir kız çocuğuda eril enerjilerle problem yaşar.Bu dengesiz enerjileri düzeltmek mümkündür. Kişinin frekansını ve enerjisini dönüştürerek sevgi ile bağlanması sağlanır.

Şimdi kendimize şunu sormalıyız; biz sevgimizi nasıl gösteriyoruz?Dengeli bir şekilde sevip , sevilebiliyormuyuz?Sevgi depomuz dolu mu , boş mu?

Bu cevaplar sizde ..

Anahtar da sensin, Kapı da...

Yani kalbindeki anahtarlarla içindeki kapıyı açabilirsin.Yeterki buna cesaret et ve iste..

Yazının sonunu Şems-i Tebrizi'nin 40 kuralından bir kaçı  ile noktalamak istiyorum;

Başkalarından saygı, ilgi ya da sevgi bekliyorsan, önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.

Kusursuzdur ya Allah, O'nu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki, kişi bir şeyi, ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki, hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan'dan ötürü, yaradılanı sevmeden, ne lâyıkıyla bilebilir, ne lâyıkıyla sevebilirsin.

Sevgiyle kalalım ve  sevgi frekansında olalım..

 

 

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Nihal Derya ÖZBAYOĞLU yazıları