"Özersay-Akıncı polemiği, çatlak olarak algılanmasın"

Yayın Tarihi: 25/01/19 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

"Özersay ve Akıncı arasındaki polemik, hükümette çatlak olarak algılanmasın"

Sancılı başlayan eğitim yılı, ilk dönemi tamamlıyor.

Ortaokul ve liseler sınavlarını yaptı, karnelerin dağıtılmasıyla, yarıyıl tatili başlayacak.

Eğitim yılının başlamasıyla yaşanan sorunlar, kırtasiye, kitap, öğretmen eksiklikleri, okulların durumu, özellikle kamudaki eğitimi ciddi şekilde etkiledi.

Bu etkileme elbette olumsuz anlamda oldu.

Peki, eğitim yılının ilk yarısı tamamlanırken, son durum nedir?

YÖK, YÖDAK ve Eğitim Bakanlığı arasında yaşanan, Üniversite sektörünü birebir etkileyecek ilişkiler hangi aşamada?

Ve tabi ki ülke gündemi, hepsini ADA TV de program konuğum olan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit ile konuştuk.

Bakan Özyiğit özelde eğitim, genelde ülke gündemini şöyle değerlendirdi:

"Hükümet, 2 Şubatta ilk yılını dolduruyor. En baştan, eğitimde bir hedef ortaya koyduk. Elimizde sihirli değnek yok. Vizyon 2030 diyerek, eğitimde uzun vadeli bir plan hazırladık.

Eğitimde birçok yapboz oldu. Biz kırkıncı hükümetiz. Siyasetin kaygan zemini birçok şeyi etkiliyor. Ancak eğitim böyle değil. Eğitimi günlük düşünüp, planlama yapamazsınız. Türkiye de yeni başlayan bir yönetim dönemi var, ekonomik olarak önemli bir sıkıntı yaşandı.

İlk defa kırtasiye ihalesine kimse girmedi. Eğitim vakfının katkıları ile kırtasiye eksikliklerini giderdik. Kitap basım kalemi tamamen Türkiye'den. Bu kaynak ortada yok. Bizim Türkiye ile ilahiyat koleji veya din dersleri kaynaklı sorunumuz olmadı. Ben buna inanmıyorum. Teknik nedenlerden dolayı yaşadığımız kaynak sorunları olmuştur.

Bunlar bize hep zaman kaybettirdi. Kitaplar, kırtasiye eksiklikleri okullar açıldıktan sonra giderildi. 180 öğretmen eksiğimiz vardı. Bize ilk söylenen 90 kadro. Biz bunu 132'ye çıkardık. Bunları gidermek için birçok prosedür var. Yetkiler zamanında gelmiyor. Çok uzun bir süreç yaşanıyor. Hepsi zaman kaybı. Eleştirildiğim fakat doğru olduğuna inandığım bir başka konuda şudur, Öğretmen Akademisi son sınıf öğrencilerini direk uygulamaya koyduk. Ben öğretmen atayım, prosedür arkadan gelsin. Eğitim, öğrenciler beklemez. Bu konuda ısrarlıyım.

Üniversite sektörü olumsuz propaganda ile zarar görüyor. Tercihler ekonomik sebeplerle ağırlıklı olmak üzere etkilendi. Buraya gelen insanlar öğrenci mi, yoksa kayıp mı? Artık bu bellidir, gelen öğrenciyi takip ediyoruz. 102 bin 490 öğrenci sayımız var. Hepsi takip ediliyor. Yığınla mezun verilen bölümler var. İhtiyaç alanlarına göre bölümlere yönlendirmeye çalışıyoruz. YÖK'ün bazı hassasiyetleri var. Üniversite rektörlerimizi bu konuları konuşmak için bir toplantıya davet ettik. Gerekirse Türkiye'deki yetkililerle de görüşerek, sorunları çözeceğimize inanıyorum.

Sayın Özersay ve Sayın Akıncı arasındaki polemik, hükümette çatlak olarak algılanmasın. En başından, hükümet ortağı dört partinin, Kıbrıs konusunda ortak görüşü yoktu. Fakat hepimizin ortak noktası ucu açık müzakere süreci istemiyoruz.

Sayın Akıncı çözüm için umut oldu. Yaşanan süreçte, konferanslarda Sayın Akıncı'nın ciddi katkısı oldu. Çözüm direkten döndü. Şimdi hem bizde, hem Türkiye de farklı arayışlar konuşulmaya başlandı.

TDP olarak biz Federal çözüm yönünde yapılacak çabalara destek veriyoruz. Siyasi eşitlik, dönüşümlü başkanlık kırmızı çizgilerimizdir.

Sayın Özersay ve partisinin farklı bir duruşu olabilir. Bu tartışmaların basın önünde yapılmasını doğru bulmuyorum."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları