Kırıp dökmekle olmaz 

Yayın Tarihi: 22/03/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Güven konusu önemli. 

Hükümetin, yetkililerin bir sitemi var. 

“Kaynak yaratmak zorundayız, bu kaynağın kullanımına yönelik çalışmalarımız şeffaf, neden güvensizlik var.” 

Genel yaklaşım bu. 

Kaynak yaratmak için tek çözüm vatandaşın cebi değildir. 

Oraya en son gelmek gerek. 

Başlangıç noktası, daha genelleştirilmeli, genişletilmeli. 

Somut olarak ortaya projeler konulmalı, sivil toplum örgütleri ile beraber yapılmalı. 

Hatta devlet kanadı sadece aracı olmalı. 

Tüm maaş ve benzeri kazançlardan belirli oranlarda kesinti yapılacak.

Henüz, resmileşmiş olmasa da böyle bir çalışma var. 

Bu kesintiler gönüllülük esasına göre olacak, kesintiye itirazı olan dilekçe ile itirazını yapacak. 

Bu durumda bu gönüllülük olmaz. 

Gönüllülük olsaydı tam tersi bir işlem olurdu. 

Katkı yapmak isteyen yapabileceği katkı oranı ile dilekçesini yapar, gönüllü olarak bu kesintiyi talep ederdi. 

Esas mesele zorlama hatta mecbur bırakmaya çalışma. 

Etki, tepki konusu iddia ediyorum, bu anlayış büyük bir tepki yaratacak. 

Binlerce insan, maaş kesintisine itiraz edecek. 

"Böyle yapmazsak, nasıl kaynak yaratacağız" anlayışı var. 

Bu anlayış, elde edilmesi planlanan kaynağın sağlanamamasına sebep olacak. 

Gönüllü bırakarak, belli bir miktar taban koyarak bir uygulama yapılsaydı, beklenenden çok daha fazla bir kaynak sağlanabilirdi.

Üstelik bu kadar tartışma da olmazdı.

Herkes bir kenara yazsın, Türkiye seçimlerine doğru ve seçim sonrası ve de kim kazanırsa kazansın, çok ciddi bir ekonomik yıkım ile karşı karşıya kalınacak.

Türk Lirası, döviz karşısında daha da değer kaybedecek.

Bunun KKTC'yi nasıl etkileyeceğini tahmin etmek zor değil.

Belediyelerle ilgili "reform" denilerek yapılan, ancak sadece sayı azaltmadan, birleştirilmeden başka bir getirisi olmayan adım, yavaş yavaş kendini gösteriyor.

Belediye reformunu, yapılan değişikliği vatandaşlar, yani bizler finanse edeceğiz.

Belediyelerin gelirleri artacak, vergiler çeşitlenecek, güncellenecek.

Bunlar için belediyeleri birleştirmeye gerek yoktu.

Ve bir standart yok.

Faturalar inanılmaz oranlarda arttı, katlandı.

Bu da ülkedeki ekonomiyi, piyasayı daraltacak.

Günlük yaşamda, piyasada kontrolsüz fiyat artışı, belediye faturaları başta olmak üzere yeni zamlar ve harçlar, TL'nin değer kaybetme riski, vatandaşı daha da zorlayacak.

Tüm bunlar üzerine de her türlü maaştan kesintiyi, üstelik kendi elinde olmadan, hükumet inisiyatifi ile hayata geçirmek, zor olanı daha zor yapacak. 

En başa gelirsem, güven konusunun sebebi tüm bunlarla bağlantılı olarak büyüyor.

Elbette, bunu besleyen daha çok sebep var.

Son günlere bakarsak, bir kaynak yaratma tartışması var, en başta kaynak yaratma amacı nedir?

Bu konuda bile her kafadan bir ses, bir söylem çıkıyor.

KKTC okullar başta olmak üzere kamusal binaların iyileştirilmesi diyen var.

Türkiye'den gelen depremzedelerin rehabilitesi için diyen var.

Kırıp dökmekle olmaz, olmamalı.

Her şeyi, her ihtimal ve olasılığı düşünerek, doğru adımlar planlanarak atılmalı.

Aynı hataları yaparak, farklı sonuçlar elde edilmez.

Artık, günü kurtarmak yetmez.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları