Türk halkı sağduyu dedi

Yayın Tarihi: 02/11/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

UBP kurultayının sonuçları oldukça geç saatlere kalacağı için UBP üzerine net bir yazı ve değerlendirmeleri ancak çıkan sonuçlara göre yapabileceğiz. Memleket için hayırlı olan ne ise onun olması temennisi ile bir başka önemli gündeme yer verelim bugün. AK Parti'nin zaferine, yani, bir başka deyişle Türk halkının sağduyulu davranmış olmasına.

Türkiye'deki seçim sonuçları herkese derin bir nefes aldırdı. AK partinin yeniden tek başına iktidar çıkması Türkiye'deki siyasi yapıya ciddi anlamda bir rahatlama getirdi, getirecek. HDP'nin baraj altı kalma ihtimali vardı ancak HDP baraj altına kalmayı bir yana bırakın MHP'den daha fazla oy aldı. Açıkçası MHP adına üzüntü duyuyorum ama öyle anlaşılıyor ki Türkeş'in MHP'den uzaklaştırılmasının faturasını belli ki MHP'liler Devlet Bahçeli'ye kesti. Sonuç olarak yine de MHP adına üzüldüm.

Öte yandan AK Parti'nin yeniden tek başına iktidar olması gerek ekonomik olsun gerekse komşularla ilişkiler anlamında olsun pozitif yönde bir takım gelişmeleri de beraberinde getirecek. Dövizin düşmesinden tutun da iç ve dış siyasetin olumlu yönde hareketleneceğini hep birlikte göreceğiz.

Son zamanlarda gerçekleşen terör olayları, TL'nin ciddi değer kaybı, ekonominin kötü gidişatından ötürü iflasın eşiğine gelen birçok firma bu saatten sonra durumu toparlama şansını elde edecek.

Tabii AK Parti'nin de yaşamış olduğu bu ağır tecrübenin ardından artık daha ılımlı ve daha doğru politikalar üretmesi gerekiyor. Türk kamuoyu, AK Partiye "ben yaparım olur ben dayıyım" algısını onaylamadığını 7 haziran seçimlerinde gösterdi. Geçtiğimiz akşam Türkiye Başbakanı Davutoğlu'nun bir televizyon programında yaptığı konuşmalarda zaten yaptıkları yanlışları bir özeleştiri olarak değerlendirdiklerine şahit oldum. Sn Davutoğlu kendi özeleştirisini yapma olgunluğunu madem ki gösteriyor AK Parti de artık bazı şeyler değişmeye başladı demektir.

En azından şunu söyleyebiliriz ki Türk halkı AK partinin Türkiye'nin girdiği kriz döneminden kurtarma noktasında tek seçenek olduğunu anladı ve bu yönde oyunu kullandı.

Hiç şüphe yok ki AK Parti gerek Türkiye gerekse Kıbrıs için en doğru işleri yapacak partidir. Kim ne derse desin.

TÜRKİYE YÖNETİLMESİ KOLAY BİR ÜLKE DEĞİL

Türkiye'nin şuan en çok ihtiyacı olduğu konu ise doğru ve iyi yönetilmek, ne kadar eleştirirsek eleştirelim son 10 yıldır AK parti hükümeti bunu en iyi şekilde yapıyor. Elbette ki birtakım yanlışları var; komşuları ile ilgili yaşamış olduğu sorunlar, iç siyasete yaşanan karmaşalar, Türk lirasının uğramış olduğu değer kaybı; hep bunlar hepimizin bildiği sıkıntılardır. Unutmamak gerekir ki AK parti hükümeti dönemi öncesinde Türkiye'de iktidar diğer partiler Türkiye'yi daha iyi noktalara değil daha kötü noktalara taşımışlardır. Yani şunu açık ve net bir şekilde söyleyebiliriz ki AK parti dışında kurulabilecek herhangi bir koalisyon hükümeti Türkiye'yi ileriye değil geriye götürürdü . Bunu duymak ister hoşunuza gitsin ister gitmesin gerçek budur.

Burada hepimizin daha doğrusu bir çoğumuzun kaçırdığı bir başka önemli nokta daha var. İktidarda olan daima eleştirilir, daima yanlış bulunur yaptığı bir çok icraat, yanlış kötü ve eksik olarak değerlendirilir ancak şuan Türkiye kamuoyuna da hakim olan önemli bir görüşü sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye şuan geldiği pozisyon itibarıyla kolay yönetilebilecek bir ülke değildir. İçerisinde bir çok dengeyi, bir çok önemli unsuru barındırmaktadır, bu nedenle doğru şekilde yönetilme zarureti vardır.

Şunu kabul etmeliyiz ki AK parti hükümeti işte bu anlattıklarımı diğer partiler içerisinde en iyi ve en sağlıklı şekilde yönetebilecek tek partidir. Bu nedenle Türkiye'de en azından şuan Suriye'de yaşanan iç savaşı Irak'ta yaşanan dağınıklığı ve iç savaşı da göz önünde bulundurduğumuzda en doğru seçenek Davutoğlu hükümetinin devamıdır.

Bunun aksi kelime anlamıyla karışıklıktır, kötü ekonomidir, ciddi sıkıntılardır bunu ister kabul edin ister etmeyin; bu gerçek ister hoşunuza gitsin ister gitmesin şu an gelinen nokta Türkiye açısından budur.

AK PARTİ'NİN YÖNETİMDE OLMA ZORUNLULUĞU VARDIR

Tabii Türkiye'de AK partinin de yerine getirmesi gereken önemli görevleri vardır. Avrupa birliğine her ne kadar katılması mümkün olmayacak olsa bile ilişkilerin iyi yönde tekrardan tesis edilmesi, komşularla olan sorunların hızlı bir şekilde çözülmesi en azından bunun için ciddi gayret sarf edilmesi ılımlı bir Türkiye havasının yeniden yaratılması gerekiyor. AK parti Hükümeti'nin gerek koalisyon gerekse tek başına iktidar olması halinde yapması gereken en önemli şeylerden biri budur.

Öte yandan Türkiye'de paraya gereğinden fazla müdahale ediliyor, paraya müdahale edilmesi, merkez bankasına müdahale edilmesi gelin görün ki yabancı sıcak para girişini Türkiye'den uzaklaştırmaktadır.

AK parti içerisinde, ekonomiyi yeniden doğru ve yüksek performansa getirebilecek yeterli ekipler var bunu hepimiz biliyoruz. AK parti bir kere oldukça kolektif ve bir çok partiden oluşan değerli bireylerin partisidir. Bu nedenle AK parti başkanlığında bir koalisyon Hükümeti'nin yada tek başına bir iktidar olarak AK parti Hükümeti'nin tekrardan Türkiye'nin başına gelmesi ve gerek içinde yaşanan sıkıntıların gerek komşularla olan sorunların gerek Avrupa birliği ile yaşanan sıkıntıların giderilmesi ve Türkiye'nin yeniden pozitif ılımlı, güvenilir ülke havasına sokulması gerekiyor.

2016 ÇOK ŞEYLERE GEBE

Bazı meslektaşlarımla yapmış olduğum konuşmalarda Kıbrıs'ta önemli gelişmelerin yaşanacağı, bunun için Türkiye'nin burada belirleyici bir aktör olarak yeniden boy göstereceği, bilhassa 2016 yılının Kıbrıs açısından Türkiye açısından ilginç bir yıl olacağını görebiliyoruz.

Bunu her ne kadar yazamasak da yazamamamızın tek nedeni konuların ne olduğunu bilmememizden kaynaklanıyordu, bazı konularda aydınlandık, artık daha bilinçli yazabileceğiz.

Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanımız Sayın Akıncı ile içinde bulunduğu son derece iyi ve pozitif bir dostluk ilişkisi var. Bu enerji hiç şüphe yok ki Kıbrıs Türk halkının lehine çalışacaktır. Çözüm olsun ya da olmasın.

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Oysa Allah sevdiğine kavuştursun diyen hiç bir dilenciyi boş geçmemiştim ben.

EDİP CANSEVER

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları