Hastane ölü kokuyor ne demek?

Yayın Tarihi: 25/05/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Bir düşünün; kim hastaneye gitmek ister ki? Tabii ki hiçbirimiz ama paramız varsa özel hastanelere gidebiliriz. Birçoğumuzun parası var ve özel hastanelerden hizmet alıyoruz, keza birçoğumuzun da parası yok ve devlet hastanesinden hizmet almak durumunda kalıyoruz.

Sağlık ne yazık ki her geçen gün geriye gidiyor. Bakan Filiz Besim'i sevmeyen yoktur, ben de severim. Çok değerli bir doktor olmasının yanı sıra tam bir hanımefendidir ama ne kadar iyi bir yönetici olduğunu bir süre sonra daha iyi anlayacağız.

Peki Sağlık Bakanlığını, Bakan Besim tek başına mı yönetiyor? Bakınız bu soru oldukça önemli. Bana göre iş karıştıran, Filiz hanımı yanlış yönlendiren çok kişi var. Milletvekili olmadığı için belki seçim kazanma ya da kaybetme kaygısı yok ama CTP sağlık alanında hiçbir zaman başarılı olmadı sözünü bu dönemde de tekrarlayacağız.

Umarım tekrarlamayız.

Ama bazı şeyler daha şimdiden aksi gidiyor.. Gelin bunları bir konuşalım.

Hastane ölü kokuyor ne demek?

Sağlık Bakanlığı'nın dünkü basın toplantısına bir aile cenazesi nedeniyle katılamadım. Katılabilsem soracak sorum vardı.

Bu vesileyle köşemden sorayım bu soruları. Başhekim Dr. Bülent Dizdarlı'nın mülteci cesetleriyle ilgili açıklaması tam da Bakanlığa ve bakanlığı zora sokanlara gönderilmiş mesajlarla doluydu.

Ülke genelindeki morglar zaten tam sağlıklı şekilde çalışmıyor. Nice insanların cesetleri çürüyerek koktu ama gelin görün ki Lefkoşa Devlet hastanesinin morgunda bir süreden beridir muhafaza edilen mülteci cesetleri çürümeye başladı. Peki neden? Morg kelimesi ne demek? Kelime anlamıyla hayatını kaybeden bir insanın defin işlemi yapılana kadar bozulmadan muhafaza edildiği yer.

Nasıl olur da bir insan cesedi 20 gün bir morgda dayanmaz. Elbette ki yasal prosedür neyse o uygulanacak. Zaten Başhekim bunu 15 gün olarak açıkladı ve DNA örnekleri alınarak defin yapılması gerektiğini ancak son kararı Bakanın vereceğini de ifade etti.

Peki ne var bu sözlerin ardında? Ben anladığımı söyleyeyim hem de tek cümleyle; Bakanlık cesetleri aslında morgda unuttu. Unutur gibi oldu ve cesetler koktu. Düşünsenize hastaneye gidiyorsunuz tedavi olacaksınız ama hastane çürümüş insan cesedi kokuyor. Neden peki? Birincisi morg iyi çalışmadığı için, ikincisi Sağlık Bakanlığının yasal prosedürü uygulamakta gecikmesi.

Allah aşkına savaş dönemi yaşayan ülkeler gibi bu halk bu tür psikoloji bozucu şeyleri yaşamak zorunda mı hala?

CTP şehir hastanesi istemiyor?

Daha önce de yazdım. CTP, UBP Hükümeti döneminde Sağlık bakanı Faiz Sucuoğlu ve Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ arasında mutabakata varılan yeni hastane projesini kesinlikle istemiyor ve reddediyor.

Bakan Besim zaten bunu üstü kapalı şekilde açıkladı ve bu düşünceden ötürü de Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'dan son derece soğuk muamele gördü. Detayları yazmak istemiyorum.

Şimdi önemli bir durum var; bunu konuşmak lazım.

CTP Hükümeti, Türkiye Hükümetinin gerçekleştirmek istediği Lefkoşa Şehir hastanesine karşı, bunu istemiyor. Farklı bir hastane yapmak istiyorlar.

Ancak bu konuda önceki hükümetle Ankara hükümetinin mutabakatı var.

Şimdi ne olacak? Lefkoşa'ya yeni hastane yapılamayacak, çünkü Türkiye buna destek vermeyecek.

Hatta size dahasını söyleyeyim, bakın bu da net bilgidir; AK Parti Hükümeti, mevcut hükümet şehir hastanesine onay vermediği sürece Lefkoşa'ya yeni hastane yapımına destek konusu rafa kaldırdı. Bunu kabul eden bir hükümet ya da UBP hükümeti geri gelince de uygulamaya karar verdi.

Olay bu kadar nettir.

Peki bu ne anlama geliyor? Bakan Besim; görevi süresince Lefkoşa'ya yeni bir devlet hastanesi yapamayacak. Ülke genelindeki hastaların çoğunluğu da ceset kokan Lefkoşa hastanesinde tedavi olmaya devam edecek. Burada Bakan Besim'in kesinlikle suçu yok.

Bunu da iyi idrak edin, peki kimin suçu var ben size söyleyeyim; bir grup geri zihniyetli CTP'li ile Filiz Hanım'a, vekil oldukları ama bakan olamadıkları için eziyet eden iki Milletvekilinin.

İsimlerini de yazardım; onu da günü gelince kaleme alırız. Allah Filiz hanımın yardımcısı olsun.

Fakat yanlış yapıyorlar.

Hepimiz biliyoruz ki bu hastane artık çöktü, hastane olarak kullanılması artık mümkün değil.

Düşünsenize, Türkiye Devleti size yeni hastane için para vermeye hazır yapalım diyor ama siz Ankara karşıtlığınızdan dolayı Kıbrıs Türk Halkını yeni bir hastaneden mahrum bırakıyorsunuz.

Sonra ne oluyor; ne olduğu ortada işte!

Zaten CTP, bir grup aşırıcı yüzünden bugün başarısız değil mi?

CTP gibi aydın ve entelektüel bireylerin çok olduğu bir partinin düşeceği durumlar bunlar mı?

Sağlıkta reform ne olacak?

Öte yandan Sağlıkta Reformlar yapılabilecek mi diye soruyorum kendi kendime. Sonra üzülüyorum cevabını verince. Biz hala zorlayarak hasta tedavisi yapıyor, mevcut durumu ileriye taşıyamıyoruz.

Sağlıktaki reformları nasıl yapacağız. Sağlık Bakanlığı'nın düze çıkarılması ciddi maliyet isteyen sağlık sistemini ancak ve ancak Ankara Hükümetiyle iyi ilişkiler kurarak başarabileceğini unutmayalım.

Yanı başımızda iyi ilişkiler kurulduktan sonra duygusal bağlar vesilesiyle her şey için ama her şey için para alabileceğiniz bir Türkiye var. Kullanın bunu. Bu imkanlar bir daha kolay kolay gelmez.

Türkiye'yi seversiniz ya da sevmezsiniz o da ayrı konu ama pozitif menfaatçilik denilen bir şey var. Yapın bunu Allah aşkına…

******************

Günün Sözü

Ve… Bir gün herkes anlar, sevdiğinin kıymetini… Ama gidince, ama bitince, ama ölünce… Kısaca; iş işten geçince!

Anonim

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları