Akıncı-Özersay kavgası... Ya hükümet?

Şimdi bu başlık da ne demek diye eminim başlığı gören herkes kendi kendine sormuştur. En çok da Lefkoşa Türk belediyesi Başkanı dostum Mehmet Harmancı şaşırmıştır başlığa ama yazının başlığında da ifade ettiğim gibi galiba gerçekten Mehmet Harmancı bazı gerçekleri biliyor.

Bildiğiniz gibi şu an ki mevcut Hükümet ülkeyi muhteşem kötü yönetiyor. Bunu bir yana bırakalım bir birlerine madik atmaktan o kadar bir korkuyorlar ki sürekli biz bir birimizi seviyoruz devam edeceğiz açıklamaları yapıp duruyorlar.

Hükümete en çok güvenen ve en çok bu hükümette olmaktan mutluluk duyan iki parti var. Birincisi DP bir diğeri ise TDP. Her iki parti de bu hükümette zaman zaman sıkıntılar yaşasalar da rahat durumdalar.

Geçtiğimiz gün DP Genel Başkanı Serdar Denktaş "bu hükümette olmaktan keyif alıyorum" diye açıklama yaptı. Haklı da keyif duymakta. Üç tane vekil ile en güzel bakanlıkları elinde tutan hangi parti mutlu olmaz.

Ama bu mutluluğun asıl kaynağı, Başbakan Tufan Erhürman'ın hükümetin bozulmayacağı ile ilgili Serdar beye vermiş olduğu garanti.

Yapılan bakanlar kurulunda hep birlikte UBP aleyhine konuşup dedikodu da yapıyorlar, bunu da zaman zaman bazı bakanlardan öğreniyorum.

Peki Başbakan Erhürman nasıl oluyor da Serdar Denktaş'a hükümetin devam edeceği ile ilgili garanti verebiliyor ve bu garantiden ötürü Serdar bey kendini son derece rahat ve güvende hissediyor?

Çünkü Başbakan Erhürman ile Başbakan Yardımcısı Özersay çok çok iyi iki arkadaş da ondan. Sonuç olarak onlar da birbirlerine ayrılmama sözü verdiler.

İşte herkes birbirini bu şekilde teskin ediyor ve her ne kadar vatandaşın öfkesi üzerlerinde olsa dahi madem ki memur maaşlarını ödüyorlar, ayrılık da yok alın size herşey yolunda fotoğrafı.

Şimdi buraya kadar herşey tamam değil mi?

Kime sorsanız "yani bu hükümette bazı sorunlar var ama kolay kolay bozulmaz" cevabı veriyor.

Bu yazdıklarıma bakarsam bende bozulacağına inanmam.

Akıncı ile hükümet arasında ilk kıvılcım!

Sanki de karşımızda UBP-DP hükümeti var. Neden mi öyle düşünüyorum? Çünkü UBP-DP Hükümeti döneminde dönemin Başbakanı Özgürgün ile Cumhurbaşkanı Akıncı birbirlerine karşı sürekli ağır eleştiriler yaparlardı.

Son bir haftadır Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay bir süreden beridir, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya yönelik eleştirilerinin dozunu artırmaya başladı.

En nihayetinde geçtiğimiz hafta Özersay, Cumhurbaşkanı Akıncı ile aynı düşünmediklerini açıkladı ve anlattı bir şeyler.

Akıncı dayanamadı ve tarzı olmamasına karşın Özersay'a facebook üzerinden yanıt verdi.

Böylelikle de Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasında ilk kıvılcım atılmış oldu.

En nihayetinde Özersay bu hükümetin ikinci büyük ortağı, her açıklaması Hükümeti doğrudan bağlar ve Dışişleri Bakanı olması nedeniyle de Hükümetin Kıbrıs konusunda Cumhurbaşkanı ile ters düştüklerinin net bir göstergesidir.

CTP ile TDP açısından öyle olmasa da şeklen öyledir. Zira kaç gündür ne CTP'den ne de TDP'den de ses çıkmamıştır.

Özyiğit, Özersay'a neden tepki koymadı?

Tekrarlayacak olursak Özersay'ın son hafta Akıncı'ya yönelik eleştirilerinin dozunu artırmasına CTP'nin tepki koymamasını anlarım ama TDP'nin tek bir açıklama dahi yapmayıp Akıncı'ya destek belirtmemesini anlayamam doğrusu.

Elbette ki Cemal Özyiğit, Akıncı'yı desteklemektedir bunu net olarak biliyorum ama hala uyanmadı demekle yetineceğim öyleyse..

Ah şu Cumhurbaşkanlığı Seçimi yok mu?

Yazıda Erhürman-Özersay dostluğuna değinmiştik. İşte Erhürman, Özersay'ın siyaseten ne kadar dost olup olmadığını yakında test etme şansı yakalayacak. Çünkü Özersay'ın tek hedefi Cumhurbaşkanı olmak.

Son bir haftadır ortada dolaşan ve doğru olmayan bir söylem var; "Belki de Özersay Cumhurbaşkanı adayı dahi olmayacak".

Bunu yayıyorlar belli çevreler. Bunun gerçek olmadığını Lefkoşa'nın kedileri bile biliyor.

Sn Özersay çıkıp da ben Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım demediği sürece kimse de buna inanmasın.

Güvenilir kaynaklarımdan aldığım bilgilere göre bu hükümetin ömrü uzun değil. Diyelim ki benim kaynaklarım rüya görüyor ve hiçbir şeyden habersiz, hani öyle varsayalım ki hiç yanılmadılar bugüne kadar;

Peki hızla artan Özersay-Akıncı gerginliğini nasıl açıklayacaksınız?

HP-TDP gerginliği başlayacak

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha çok mu var yoksa? Bir yıldan biraz fazla ! yani bu demek oluyor ki en fazla Mayıs gibi bu işin propagandası ağır ağır başlar. Ne sanıyorsunuz seçime üç ay kala mı yarış başlayacak ?

İşte bu gerginlik daha da artmaya başladığında bu sefer Hükümet içindeki HP-TDP gerginliği de beraberinde artacak. Hatta ilerleyen aylarda CTP'nin TDP'ye verdiği Meclis Başkanlığı sözünden dolayı da krizler yaşanacak.

Bu hükümetin kurulmasında Cumhurbaşkanı Akıncı'nın katkıları büyük, TDP'nin Akıncı'ya gönül bağı var. Akıncı'nın koltuğunda gözü olan üstelik çözüm düşmanı bir Özersay'a TDP sessiz kalabilir mi hiç ?

Özersay'ın açıklamaları bir yol ayrımına gidecek olmasının ilk sinyalleridir. Çıkarın pembe gözlüklerinizi artık.

Ve daha da önemlisi UBP'nin halen bir cumhurbaşkanı adayı yok, aç kurt gibi de UBP-HP hükümetini bekleyen UBP'liler de var.

Ben ille ki böyle bir hükümet kurulsun diye yazmıyorum bunları, hiç öyle bir temennim yok. Bilakis ben bu hükümetin sonuna kadar gidip ya başarılı ya da tamamen siyaseten yok olmalarını isteyenlerdenim.

Harmancı'nın Kehaneti

Gelelim Mehmet Harmancı'nın tam iki ay önce yapmış olduğu açıklamasına. Tek kelimeyle bir kahin havasında yapılmış bir açıklamaydı doğrusu ve Harmancı boş adam olmadığı gibi boş da konuşmaz bunu hepimiz biliyoruz.

Hatırlayalım Harmancı ne demişti?

"Harmancı : "Hükümetin durumunu da değerlendiren Harmancı, hükümette bir dağılma söz konusu olacaksa bunun sebebinin TDP olmayacağını, başka partilerin TDP'yi bahane göstererek, hükümet konusunda başka arayışlara girmesi olacağını belirtti".http://www.kibrispostasi.com/c35-KIBRIS_HABERLERI/n268592-harmanci-koalisyon-dagilirsa-bunun-sebebi-tdp-degil-baska-pl

Harmancı'nın özetle söyledikleri böyle. Harmancı aynen şu cümleyi kurdu; "Bu koalisyon biterse TDP yüzünden bitmez, bu koalisyon biterse TDP öne sürülerek başkalarının başkalarıyla koalisyon yapmak istemesi yüzünden biter".

Bilirsiniz bir cümle kuruldu mu on kez aynı cümleyi tekrar etmeye kalkarsanız en sonunda yine söylemek isteneni dile getirirsiniz ama başka anlamlara yol açacak cümlelere dönüşür o cümle.

Anlayacağınız Cumhurbaşkanlığı makamı, Özersay'ın zayıf karnı!

Eroğlu'nun kurmayları sürekli olarak Kudret Özersay ile yakın ilişki içerisindeler ve UBP-HP koalisyonunun kurulması için ciddi bir çaba harcıyorlar. Ancak Özersay bu konuda son derece sancılı.

Cumhurbaşkanı olabilmesi için UBP gibi geniş tabana sahip bir partinin desteğini alması gerekiyor. İlk seçimde HP'nin baraj sıkıntısı yaşayacağını kendisi de biliyor. Bu nedenle UBP, Saray'a yürüme noktasında Özersay için tek şans. Başka bir şansı yok" http://www.kibrispostasi.com/c1-KIBRIS_POSTASI_GAZETESI/j160/a33755-Harmanci-ozersayi-mi-isaret-etti

İşte bu noktada Harmancı'nın iki ay önce yapmış olduğu uyarılar yavaş yavaş netlik kazanıyor. Kıyamet bile alametler çıkmadan kopmaz değil mi?

Yazıyı daha da uzatabilirim ama son söz olarak şunu söyleyip noktayı koyalım; bu haftaki yazılarımı takip edin bu yazıda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

İnsanların kişisel hedef ve menfaatleri neyi gerektiriyorsa genellikle onu yaparlar hele siyasilerden bahsediyorsak hedeflerine varma noktasında duygu, etik, ahlak gibi değerlerle değil Akıl yoluyla hareket ederler ve bunu tereddüt etmeden yaparlar.

Tarihe not düşüyorum yine konuşacağız…

****************

GÜNÜN SÖZÜ

ÖNCE MENFAATLER SONRA FİKİRLER ÇATIŞIR

VİKİNG ATA SÖZÜ