Başbakan kılıcı çekti... Görevden almalar sürecek

Geçtiğimiz haftalarda Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami'yi konuk almıştım. Gündem açıktı. KIB-TEK Yönetim Kurulu'nun El-Sen ile yapmış olduğu toplu iş sözleşmesi. Bakan Nami'ye danışılmadan yapılmış bir işti ve bunu bakana sorduğumda çok açık konuşmasa da canı sıkıntı ve gerekli sitem yapıldı tarzında bir cevabı olmuştu. Rahatsızdı Nami rahatsız olmasına ama canlı yayında pek bir şey söylemek istememiş kol kırılır yen içinde kalır tarzında konuşmuştu. Hatta hatta KIB-TEK Yönetimine övgüler düzmüştü. Çok gitmedi ve KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Hüdaoğlu görevden alındı. Başbakan Tufan Erhürman hem bu konuyla ilgili hem de diğer konularla ilgili oldukça keskin ve net açıklamalar yaptı.

Başbakanın bu açıklamalarını net bir şekilde irdeleyeceğiz ve kulağıma gelen dedikoduları da yazacağız.

Hükümet ile kurumlar arası hâkimiyet sorunu

KIB-TEK''te yaşanan sorunlar bize Hükümet ile KIB-TEK arasında ciddi sorunlar olduğunu ortaya koydu bir kez daha. Her ne kadar gerek Başbakan gerekse Bakan Nami bunu ifade etmese de Maliye Bakanlığı ile başta KIB-TEK olmak üzere birçok kurumla sıkıntısı var. Maliye bir süreden beridir ödemesi gereken borçlarını kurumlara ödeyemiyor. Bunun tek nedeni de Mali protokole bağlı olarak kaynaklanan para sıkıntısı.

Ama KIB-TEK de başka sorunlar da var tabii. Kim ne derse desin KIB-TEK de UBP hükümetinden sonra gerçekleşen yönetim değişikliği ile birlikte Hüdaoğlu yönetimi sürekli bir borçlanmaya gitti ve 78 milyon olan borç tahminen 300 milyonlara yaklaştı. Tam olarak KIB-TEK'in borcunu bilemiyoruz çünkü hesaplarıyla ilgili KIB-TEK herhangi bir açıklama yapmıyor.

Başbakan KIB-TEK'in şeffaf olmadığından yakındı

Başbakan Erhürman bunu açık dille ifade etmese de yapmış olduğu açıklamalarla KIB-TEK'in hesaplarını tüm basınla ve kamuoyuyla paylaşması gerektiğini ifade etti ve aslında açıklamasının geneline baktığımızda "mademki beni zora soktunuz ben de size golü atarım" mealinde bir açıklama yaptı. Yine Başbakanın açıklamasından yola çıkarak KIB-TEK'in yapılanması, gelişmesi ve borç yapısıyla ilgili şikâyetlerde bulundu ve tüm sorunu KIB-TEK Yönetimine yüklemiş oldu.

Düşünün en düz mantığıyla ifade edecek olursak yeni yönetimle birlikte KIB-TEK'in borcu hem 4-5 kat arttı hem daha ucuz olan elektrik fiyatları yükseldi. Bu her ne kadar dövizin artmasıyla ilişkilendirilse de ne dövizin düşmesi ne de akaryakıt fiyatlarının ciddi anlamda düşmesi bir türlü elektrik fiyatlarına yansımadı ve ne yazık ki yansımayacağını aksine elektrik fiyatlarının çok yakında artacağında bizzat Bakan Nami ilk kez benim programımda açıkladı.

Anlayacağınız başarılı bir yönetim KIB-TEK'in başına gelmezse bir süre sonra KIB-TEK'in borçları katlanarak artacak ve KIB-TEK iflasın eşiğine sürüklenecektir. Felaket tellallığı yapmıyorum, gidişat bunu gösteriyor. Elektrik fiyatlarını artırarak ne KIB-TEK'in borcunu ödeyebilirsiniz ne de KIB-TEK'e yatırım yapabilirsiniz.

Başbakan kılıcı çekti… Kelle almaya devam edecek

Başbakan Erhürman'ın şikâyetlerle dolu açıklamasının ruhuna bakarsak görevden almalar sadece Hüdaoğlu ile sınırlı kalmayacak ve başka kendi başına buyruk hareket eden Başbakanın ya da hükümetin sözünü dinlemeyen kişilerinde çok yakında görevden alınacağını anlayabiliyoruz.

Parti içi muhalefetin dozu yüksek

Öte yandan CTP içinde Başbakanı adeta bezdirme noktasına getirmiş sert bir iç muhalefet var her ne kadar genel algı Başbakanın yanında olsa dahi birçok konuda başbakanı yıpratacak, toplum önünde zora düşürecek sert bir muhalefet var parti içinde.

Çoğu zaman Başbakan Erhürman'ın başta Türkiye olmak üzere, Kıbrıs konusunda ve topluma karşı çok zor duruma düşürüldüğü görebiliyoruz. İşte başbakanın açıklamasının genelinde birçok kişiye ayar vereceği ve Cumhurbaşkanlığına hızla gidilen şu süreçte kendi ekibini oluşturacağını anlıyoruz.

Mali protokol zorlaya zorlaya olacak

Bir başka bilgi ise Türkiye ile Hükümet arasında gereğinden fazla uzayan Mali protokolün birkaç hafta içinde imzalanacak noktaya geleceğini öğrendik. Ankara hükümeti şu an ki hükümetten rahatsız mı yoksa verilen ev ödevleri yapılmadığı için bazı kırgınlıklar ve cezalandırmalar mı var yoksa eşşeğini kaybettirip bulma yönetimi mi izleniyor onu da çok yakında göreceğiz.

Önümüzde bir gerçek var ki olur da mali protokol imzalanırsa oldukça eylemli bir yıl yaşayacağız zira Hükümet sırf görevde kalabilmek ve para akışını yaratabilmek için adına hızla mali protokolü uygulamaya gidecektir.

Zaman zaman her ne kadar Türkiye'nin kendi mali sorunlarından dolayı KKTC'ye para akışını başlatmadığı iddia edilse dahi ve bu konu hükümetin kendi üyeleri tarafından yayılsa dahi bunun gerçek olmadığını ve Türkiye'nin KKTC'ye yapacağı mali yardımların Türkiye ölçeğinde kesinlikle ciddi paralar olmadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz.

Hükümetin durumu ne?

Bu da başka önemli bir konu. Her ne kadar hükümet bir bütünmüş gibi hareket ediyor olsa dahi Mart ayında bozulma ihtimali üzerinde artık daha ciddi bilgiler elimize ulaşıyor. Bu konuyu bu hafta daha geniş bir şekilde yazacağız. Elimizde bazı net bilgiler olduğunu söylemem gerekir ancak her ne kadar bana gelen bu bilgiler birinci derece istihbaratlar olsa dahi doğrulatmaya ihtiyaç duyduğumda birkaç gün bu konuyu bekleteceğim.

En önemli bilgi ise UBP ile HP arasında gayri resmi görüşmeler yapıldığı yönünde.

Tüm pazarlıkların Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üzerine yapıldığı şu günlerde belli siyasi kulislerin kesinlikle hükümetin bozulmayacağını ve yapılanların siyasi bir dedikodudan başka bir şey olmadığını ifade derken diğer konuşmalar ise Mart ayının ortaların bir UBP-HP hükümetinin zemininin hızla oluşturulduğunu söylüyor.

Her ne olacaksa mart ayının sonuna kadar gerçekleşmiş olacak, bakalım dananın kuyruğu nerede kopacak, bekleyip göreceğiz.

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanlarda eksik olan güç değil iradedir.

Victor Hugo