Tatar: "UBP-HP koalisyonu olabilir"

Yayın Tarihi: 01/03/19 07:50
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Ulusal Birlik Partisi Genel başkanı Ersin Tatar ile Kıbrıs Genç TV'deki programımda önceki akşam bir araya gelip oldukça güzel bir program yaptık, Tatar'ı son derece rahat gözlemledim.

Haliyle hükümetin içinde bulunduğu ekonomik durumu uzun uzun eleştirdi, mali protokolün henüz imzalanmamış oluşu, hükümetin 130 milyon Liralık iç borç açığı yaratacak olması maaşların ödenmesindeki zorluklar, hayvancıların eylemi, aslında programın ana gündem maddesini oluştursa da bildiğiniz gibi bir süreden beridir Ulusal Birlik Partisi ile Halkın Partisi arasında gayri resmi görüşmeler olduğunu yazıyorum ve bu konuyla ilgili ülkede kamuoyu oluşmuş durumda.

Henüz yazıma herhangi bir yalanlama ne Halkın Partisi'nden ne de Ulusal Birlik Partisi'nden gelmedi.Programın ortalarına doğru Ersin Tatar'a bu konuyla ilgili görüşlerini net bir şekilde sordum; her zamankinden daha rahat ve ne cevap vereceğini bilen bir Genel Başkan vardı karşımda.

Halkın Partisi ile gayri resmi görüşmeler yapıyor musunuz nedir son durum diye sorduğumda;Tatar "birebir Sayın Özersay'la görüşmüyorum bunu bakınız net olarak söyleyeyim ancak her iki partide de koalisyon kurulmasını isteyen dostlar var, bu nedenle sürekli görüşmeler gerçekleşiyor.Her iki partide de koalisyon kurulmasını isteyen partililer görüşüyorlar, dostlar haber getirip götürüyor yani bir nevi gayri resmi görüşme var. Ancak bu konuda daha fazla şey söylemem doğru olmaz"…

Tatar "UBP ile HP koalisyon kurabilir... Dostlar gelip gidiyor"

Şunu da söylemekte fayda var, Tatar'n bu açıklamalarının üzerine kendisine o zaman Ulusal Birlik Partisi ile Halkın Partisi bir koalisyon kurabilir mi diye tekrar sorduğumda ise Tatar "evet bir koalisyon kurulabilir ancak bunun henüz şartları oluşmamıştır, bunun için hala biraz zamana ihtiyaç var. Sizlerde görüyorsunuz ki hükümet içerisinde ciddi bir uyumsuzluk var; örneğin vicdani ret yasası Halkın Partisi'nin milletvekilleri buna olumlu bakmıyor, bir diğer önemli konu ise Kıbrıs sorunu. Kıbrıs sorununda hem Serdar Denktaş'la hem de Kudret Özersay'la aynı görüşteyiz ancak Serdar Denktaş hükümetin bozulmasını istemediği için suspus olmuş durumda. Kıbrıs konusunda tek önemli ses veren Sayın Özersay'ın kendisi. Genel olarak baktığımızda da Sayın Özersay'ın görüşleri ve beyan etmiş olduğu fikirler partimiz ile büyük bir oranda uyuşmaktadır. Bu nedenle Kıbrıs konusunda evet Halkın Partisi ile aynı düşünüyoruz" dedi.

Tatar'a bu söylediklerinin ardından "öyleyse mademki ülkenin ekonomik yapısı bu kadar kötü hükümet ülkeyi kötü yönetiyor diyorsunuz pekâlâ ülkenin hem iyi bir hükümete hem de iyi bir cumhurbaşkanı adayına ihtiyacı var mıdır" diye sorduğunda Tatar "Cumhurbaşkanlığı seçimini konuşmak için çok erken, yaz aylarından sonrasına bakacaksınız. Bu konuyla ilgili henüz zemin oluşmamıştır. Eğer bu konuyu erken konuşmaya başlarsanız erken başlar erken söner, bu nedenle bu konunun hala zamana ihtiyacı var diye düşünüyorum".

"Cumhurbaşkanlığı konusu henüz erken"

Bunun "üzerine çok geç olmaz mı" diye sorduğumda ise "hayır geç olmaz, kurultaylarda bile iki ay kala her şey belirleniyor ve şekilleniyor bu nedenle yaz tatilinin ardından cumhurbaşkanlığı konusu da masaya yatar ve koşulları değerlendirilir" dedi.

Tatara Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağını sorduğumda ise "öyle sanıyorum ki sorunuza cevap verdim, bu konuyu konuşmak için henüz erken bekleyip göreceğiz" ifadelerini kullandı...

UBP-HP yakınlaştı ama zorluklar çok

Programı kapatırken Ulusal Birlik Partisi ile Halkın Partisinin bir süreden beridir gayrı resmi görüşmeler yaptığını yazdığım halde bir yalanlama gelmediğini, Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanının da hemen yanımda oturduğunu ve bu konuda herhangi yalanlama yapmadığını tekrarlama ihtiyacı hissettim.

Tatarın genel anlamda anlattığını özetleyecek olursak Ulusal Birlik Partisi ile Halkın Partisi bir süreden beridir gayri resmi bir dizi görüşmeler yapıyor; belli ki her iki partide de böyle bir koalisyon kurulmasını isteyenler var ancak Tatar'ın da ifade ettiği gibi bunun henüz zemini oluşmadı, şartlar yerine gelmedi.

Tatar'ın söylemiş olduğu bir başka önemli bilgi de her iki partide böyle bir koalisyon kurulmasını isteyenler olduğu gibi istemeyenlerin de olduğu.

Bu nedenle konu ciddi bir noktaya geldiğinde parti meclisinin de yetkisini alarak daha ayakları yere basan bir görüşme yapılabileceğini anlattı.

Tabii işin bir de diğer yönü var; bu konuda ne kadar Kudret Özersay bir açıklama yapmıyor olsa dahi yapmış olduğu açıklamaların genelinde hükümetin bir takım huzursuzlukları olduğunu bir takım sorunlar olduğunu işlerin istediği gibi gelişmediğini hükümetin çalışması gerektiği noktada yeterli çalışamadığını kendisi de ifade ediyor.

Yine önemli bir başka nokta ise geçtiğimiz gün Halkın Partisi Genel Sekreteri Yenal Senin'in "hükümet çökerse Ulusal Birlik Partisi ile hükümet görüşürüz" demesinden öyle anlıyoruz ki her iki partide de bir koalisyon oluşması noktasında yoğunlaşan bir istek var ama unutmadan ifade etmek gerekiyor ki Ulusal Birlik Partisi ile Halkın Partisinin koalisyon kurması öyle gözüktüğü gibi kolay değil.

Zira sürekli bahsettiğimiz Özersay'ın bir yıl önce kahve içmem görüşmem diyerek kendini çok ağır koşullarda bağladığı bir tablo var.

Yani Özersay'ın hükümeti bozup da Ulusal Birlik Partisi ile bir hükümet kurabilmesi öyle kolay değil.Bunun kamuoyuna doğru bir şekilde izah edilmesi gerekiyor; hele hele hem Sayın Hüseyin Özgürgün ile Sayın Aytaç Çaluda'nın dokunulmazlıkları ve mahkeme konusu gündemde dururken bu her iki parti açısından da kolay bir süreç olmayacak.

Ama yaşadığımız tüm koşullar hızla bize her iki partinin de birlikte bir koalisyon kurma noktasına ilerlediklerini net bir şekilde anlatıyor. Bugüne kadar bunu en açık şekilde ortaya koyan Halkın Partisi Genel Sekreteri ile UBP Genel Başkanı olmuş oldu.

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

Kimi sevsem sensin

Attila İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları