Vergi memurlarına dikkat!

Yayın Tarihi: 03/05/19 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

1 Mayıs işçi ve emekçi bayramı oldukça tartışmalı bir şekilde geride kaldı. Bu konuda aslında uzun uzadıya bir yazı yazmayı isterdim ama buna en azından şimdilik vaktim yok. Kaç gündür vergi dairesi ile ilgili bir yazı kaleme almayı planlıyordum ancak iki günlük aranın ardından bugün fırsatım oldu.

Yaklaşık bir hafta 10 gündür esnaf Vergi Memurlarının esnafı deyim yerindeyse alt süt etmesinden rahatsız.

Elbette ki vergi bir devletin en önemli gelir kaynaklarından biridir ve elbette ki her vatandaş kazancının karşılığını doğru şekilde devletine ödemelidir. Buna hiç kimsenin itirazı olamaz. Zira bir devlet vergilerini doğru şekilde toplamazsa bir diğer deyişle kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almazsa ne yol yapabilir ne okul ne de başka bir yatırım.

Buraya kadar anlaştık değil mi?

Peki şimdi Vergi dairesine değil, Maliye Bakanlığına ve Başbakana şu soruyu sormak icap ediyor; bugüne kadar bu ülkenin vergi dairesi binlerce esnaftan haklı haksız, resen vergilerle milyonlarca Lira topladı. Neden hala bu memlekette yollar yarım, okullar yıkık ve hastanemiz dökülüyor.

Şimdi diyeceksiniz ki bu hükümet 14 aylık; yok efendim bu hükümet UBP de içinde olmak üzere neredeyse 40 yıllık bir hükümettir.

Geçtiğimiz hafta Vergi Dairesinin müfettişleri Lefkoşa Metropol bölgesini adeta dağıtmışlar, birçok dükkana ve mağazaya ceza kesmişler. Esnaf tek kelimeyle kan ağlıyor.

Örneğin bir fiş kesmedin mi cezası 800 Lira deniliyor. Fiş kesmek yasalara göre şart mı evet şart, kesmeyen suç işliyor mu evet işliyor. Peki vergi müfettişleri bu denli ekonomik anlamda zor bir geçişin yaşandığı ülkemizde bir defaya mahsus uyarsa ve ceza kesmese ne kaybederdi.

Ya da diğer türlü soralım; ay sonu maaş ödemesinde ciddi sıkıntılar yaşayan Maliye Bakanlığı bu sefer doğrudan vatandaşın cebine elini attı diyebilir miyiz?

Böyle gelir artırılmaz

Bakınız beyler; hükümet protokolü imzalamama noktasında ciddi bir direnç gösteriyor ve Türkiye'den para gelmeyecek şekilde hareket etme kararı almış durumda. Bunu anlayışla karşılayabiliriz, bu hükümetin kendi kararıdır ve artısını eksisini günü gelince öder. Ödeyeceği yer de sandıktır.

Ancak gelir artırıcı önlemler alınacağını açıklayan Başbakan Yardımcısı Özersay'ın ve keza Başbakanın başvuracağı yöntem bu mudur?

Yani bu esnafın sürekli fiş kesmediğini ya da kestiğini bugün mü fark etti bu hükümet? Ya da diyelim ki söz konusu bir esnaf o an boşluğuna geldi ve bir fiş kesmedi, bunun cezası o esnafın bir günlük cirosunu elinden almak mı olmalıdır?

Bir diğer deyişle maaş ödeyemeyen Maliye bakanlığı, Ankara ile de ters düşünce bu maaşları fakir esnafın delik cebine elini atmakta buldu.

Yazının başında da ifade ettiğim gibi; kazancı olan her yurttaş devletini çalmasın ve vergisini layıkıyla ödesin ama Vergi Dairesi de Bakandan aldığı talimat doğrultusunda esnafın peşine düşmesin Allah aşkına.

Maliye Bakanlığı da aman maaşları nasıl ödeyeceğim deyip fakir esnafın peşine düşerse bu iş kaosa doğru sürüklenir.

Soyer-Denktaş hükümetini hatırladık

Bunun en bariz örneği bir zamanlar ekonomik sıkıntı içinde sürüklenen CTP-DP hükümetiydi. Ferdi Sabit Soyer'in Başbakan, Ahmet Uzun'un Maliye Bakanı ve Serdar Denktaş'ın da Başbakan Yardımcısı olduğu yıllardı. Yine sahnede CTP hükümeti vardı ve ülke ekonomisi çok kötüydü, Ankara'dan para akışı son derece sıkıntılıydı. Dönemin Maliye Bakanı Uzun, elbette ki Hükümet kararıyla oldukça sert vergi politikaları uygulamış ve ülke Res-En vergi tanımıyla yüzleşmiş adeta esnaf mahvolmuştu.

Bir gazeteci olarak o günleri çok iyi hatırlıyorum.

Market alış verişinden sonra birçoğumuz market fişini dahi almayız ve çok iyi hatırlıyorum, marketten çıkıp fişini göstermeyen vatandaşlara dahi vergi müfettişleri para cezası kesiyordu.

Aman Serdar Bey bu konuda CTP'nin sicili çok kötü kabarıktır sakın aynı hatalara düşmeyin.

Kaç arkadaşımı vergi memurlarının elinden aldığımı bilirim.

Ellerinde ceza defteri dükkan dükkan, market market gezen genç memurlar durmadan ceza kesiyor ve vatandaşlarla kavga ediyorlardı.

Ne kadar acıdır ki tarih tekerrür ediyor.

Bunu yazınca bana kızıyor bazı CTP'li dostlar ama ne yazık ki gerçekler bunlar.

CTP-DP hükümeti 2005 kriz, CTP-UBP dönemi kriz ve CTP-dörtlün koalisyon kriz. Allah aşkına yapmayın bunu bu sefer.

Elbette bir hükümet vergi toplamazsa mahvolur. Devletten vergi kaçıran büyük şirketlere Hükümet partileri fakir esnafa uyguladığı acımasızlığı uyguluyor mu yoksa parti bileti mi gönderiyor. Bunu da çok merak ediyorum doğrusu.

**************

Marketler stok eritti Sn. Bakan

Çalışma Bakanı Zeki Çeler'in 1 Mayıs'ta restoran, gece kulüpleri ve kumarhaneler dışında tüm işletmeleri kapatmaya zorlaması birçok kişi tarafından tepkiyle karşılandı. 30 Nisan günü Bakan Çeler'in sayesinde marketler ve benzinciler adeta stok eritti. Bakan Çeler'i selamlıyorum. İşçinin hakkını koruyayım derken sermayeye bir hayli çalışmış oldu.

Bu arada herkes merak edip soruyor, restoranlarda, kumarhanelerde ve gece kulüplerinde çalışanlar işçi ve emekçi değil mi sevgili dostum. Bu ayrımcılık kötü olmuş.

***************

Günün sözü

Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek; kalitelidir.

Maksim Gorki

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.