Erhürman olmazsa... Denktaş olabilir...

Yazacak o kadar çok konu başlığım var ki adeta sıraya koydum desem yeridir. Aslında seçimlerle ilgili yazılara birkaç gün ara vermek istiyorum ama bu şimdilik mümkün görünmüyor. Özellikle Sağlık Bakanı Ali Pilli'nin gündemine getirmek istediğim çok önemli bir konu var. Umarım Cuma günkü yazımda bunu gündeme getiririm. Hastane yoğun bakım servisiyle ilgili ciddi rezillikler ve skandallar yaşanıyor. Neyse bu konuyu yarına bırakacağız muhtemelen.

UBP halen adayını bulmaya çalışa dursun diğer taraftan çarkın zincirleri çalışıyor ve gerçekleşmesi muhtemelen tahminlerde konuşuluyor haliyle.

Bildiğiniz gibi şu an için cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en güçlü ismi Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı. Sokağın nabzına baktığımda birçok insan Cumhurbaşkanı Akıncı'ya oyunu vereceğini söylüyor.

Ama sokakta konuşulan bir başka konu daha var; "Tufan aday olursa kazanır".

Bu iki algı son derece yaygın. Peki ne kadar doğru bir algıdır bu?

Peşinen şunu söylemekte fayda var; evet Cumhurbaşkanı Akıncı'nın şansı son derece yüksek ve Akıncı'nın seçimleri kazanması UBP seçmeninin Akıncı'yı ne kadar destekleyeceğine doğrudan bağlı. Unutmadan partisiz seçmen kitlesi de var. Bu oranı hiç küçümsemeyin derim.

Erhürman aday olacak mı? Olmalı mı?

Şimdi bu soru önemli. Tufan Hoca genç bir siyasetçi. CTP içerisinde genel bir kabulü var ama hatırı sayılır bir de muhalif yapı var karşısında. Bu muhalif yapının kesinlikle Akıncı'ya oy vereceğini söyleyebiliriz. Buna benzer bir örnek Sibel Siber'in katıldığı seçimlerde de karşımıza çıktı. Akıncı'nın ikinci tura kalması sadece serbest oyların ya da UBP'lilerin oyları değildi. Hatta serbest oylarla CTP'nin oylarının bir kısmıdır bile diyebiliriz. Çünkü UBP'lilerin bir kısım oyu Özersay'a gitmişti.

Şimdi gelelim Tufan Hocanın adaylığına. Öyle görülüyor ki Tufan Hoca aday olacak ya da olmak zorunda kalacak. Bu seçim Erhürman için kaçırılmaması gereken bir seçim değil, çünkü Hocanın önünde kocaman siyasi bir hayat var. Gelin görün ki başkanlık sistemi gelmediği sürece Erhürman cumhurbaşkanlığı makamıyla beraber siyaset tarihi sahnesindeki yerini alır ve silinir gider.

Tufan Hocanın aday olması halinde kazanma şansı gerçekten yüksek, bunu teslim etmek lazım ama eğer seçimi kazanamazsa genel başkanlık koltuğunu kaybedeceği de bir diğer gerçek.

Bu nedenle yakın zaman da önemli bir yol ayrımına gelecek Erhürman.

Ya bir risk alıp cumhurbaşkanlığını seçecek ve kazanırsa artık Kıbrıs politikasında yolunu şekillendirecek ya da aktif siyasette ki yerini koruyacak ve ilk seçimde daha güçlü bir ana muhalefet partisi olarak oylarını artırmış bir partinin daha güçlü başkanı olacak.

Kabul etmek lazım ki Hoca, CTP başkaları yüzünden ya da kötü bir miras yüzünden seçimlerde başarısız olduysa da partinin başkanı olarak bunun faturası Hocaya kesilmiştir.

Erhürman, cumhurbaşkanlığı koltuğuna çok yakın ama ciddi bir risk var. Unutmayın UBP tabanı, Akıncı'ya daha yakın duruyor.

Öte yandan UBP-HP, muhtemeldir ki 2020'nin sonlarına doğru erken seçime gitsin ve bu erken seçim gerçekleşirse UBP oylarını korumakta çok zorluk çekecektir. Haliyle birçok yerden gelecek oy CTP'yi 16-17 vekile kadar çok rahat çıkaracaktır.

Tufan Hoca'nın temiz siyaseti ve düzgün hayatı şu an CTP'nin itibarını kurtaran tek unsur. Bunu net olarak söylüyorum size.

Bu nedenle Tufan Hoca iyi düşünüp doğru karar vermeli.

İlk seçimde oylarını artırmış ve güçlenmiş bir partinin genel başkanı ilerleyen süreçte güçlü bir sayı ile CTP'yi büyük ortak olarak siyasette yaşatabilir.

Cumhurbaşkanlığına aday olması halinde ikinci tura kesinlikle kalır ve kazanma şansı da yüksektir ama siyaset bir değer kaybeder.

Eğer aday olmaz ve devam ederse de hiçbir duygusallığa kapılmadan istifa etmeden partisine sahip çıkarak CTP'yi yukarılara çıkarır ve uzun yıllar aktif siyasette kemikleşir, hem de çok uzun yıllar. Hocayı kolay kolay o makamdan biri indiremez.

Unutmayın ki CTP'nin parti başkanından çok artık bir lidere ihtiyacı var.

Denktaş'ın önemli bir potansiyeli var

DP Genel Başkanı Denktaş'ın son yaptığı açıklamada Erhürman'a aday olma çağrısı yapmasını taktiksel değil manidar buluyorum. Düşünün ki sağ kanatta çok aday olacak ve bu adayların içerisinden sıyrılıp ikinci tura kalmak öyle kolay iş değil.

Ama unutulmaması gereken önemli bir nokta daha var ki; Serdar Denktaş her ne kadar sancılı bir şekilde hükümetten çıkarılmış olsa dahi konu cumhurbaşkanlığı olduğunda halen bir şansı var.

Siyaseten hiç anlaşamasak da dürüstçe söylemek gerekir ki Serdar Denktaş , tüm sağ adayların arasından sıyrılıp ikinci tura kalabilecek potansiyele sahip bir adaydır.

Kendisini bunu böyle düşündüğü için mi Tufan Hoca aday olup kendine yazık etmesin mi demiştir yoksa samimi bir duyguyla mı söylemiştir emin olamasak da Denktaş'ın içinde sol ideolojik bir hissiyatın olduğunu ve kendisinin Kıbrıs Türk Milliyetçisi olduğunu unutmamak lazım.

Sonuç olarak seçimlerin sonuçlarını birçok etken etkileyecektir. Bu noktada Ankara'nın tavrı da ille ki belirleyici olacaktır.

Örneğin ikinci tura kalınması halinde CTP'yi destekleyebileceğini açıklayan YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, eski dostu Denktaş'a da destek verebilir.

UBP tabanından Denktaş'a destek gidebilir. HP tabanından kesinlikle önemli bir destek gidebilir.

Tabii bunların hepsi birer varsayım.

Sandık, seçmenin vicdanıyla baş başa kaldığı sessiz bir yerdir.

Hayırlısı diyelim…

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

Hayat zamanda iz bırakmaz, bir boşluğa düşersin bir boşluktan. Birikip yeniden sıçramak için. Elde var hüzün.

Attila İlhan