Patlama nedeni yangın değil! Kesinleşti

Yayın Tarihi: 19/09/19 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Geçtiğimiz hafta tam da bugün sabaha yakın saat 01:30 civarlarında Çatalköy'de patlayan cephaneliğin yankıları halen sürüyor. Konuyla ilgili henüz bir netice alınmaması; Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın Bakanlar Kurulu'nu dün bilgilendirdiği dışında herhangi bir açıklama yapılmaması merak konusu.

Nasıl olur da olayın üzerinden bir hafta geçmesine rağmen asker gibi disiplinli bir kurum yürütmüş olduğu soruşturmayı sonuçlandırmamış olsun diye halk arasında yüksek sesle konuşuluyor.

Öte yandan konu hakkında okurlarım tarafından bana da sıkça merak edilen ve sorulan bir konu olduğu için ben de bu konuyu biraz araştırma ihtiyacı hissettim.

Dışişleri Bakanı Özersay'ın Bakanlar Kuruluna vermiş olduğu bilginin ne olduğunu merak edip araştırdım ve bazı bilgilere ulaştım.

Hükümet içindeki güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgiye göre soruşturmanın halen devam ettiğini ancak kesin olan bir şey varsa o da patlayan cephaneliğin kesinlikle yangından dolayı patlamadığı.

Yani geçtiğimiz hafta patlayan cephanelik birçok çevrenin iddia ettiği gibi yangından dolayı ya da ihmalden dolayı patlamadı.

Patlama nasıl oldu?

Doğal olarak şu soru ortaya çıkıyor. Eğer yangından dolayı patlamadığı soruşturma neticesinde kesinlik kazandıysa ve ortada yangından dolayı yaşanan bir ihmal ya da patlama yoksa; ne oldu da gerek açıkta olduğu iddia edilen gerekse açıkta olmayan mühimmatlar patladı ve hem bölgede ciddi tehlike yarattı hem de turizme ciddi darbe vurdu.

Bu sorular cevap bekliyor. Şahsi kanaatim bu patlamanın gerekçelerinin kesinlikle bilindiği ancak kamuoyundan gizlendiği yönünde.

"Asker sayısı az" ama kamera kayıtları var deniliyor

Öte yandan patlamanın olmasının ardından sıkça konuşulan iki konu vardı. Birincisi KKTC'nin ciddi miktarda mühimmatını barındıran bu bölüğü bekleyen asker sayısının ciddi anlamda az olduğuydu. Buna gerekçe olarak ise Türkiye de terhis ettirilen askerlerin vesile olduğu söylendi. İkincisi ise asker sayısının az olmasından ötürü bölge güvenlik kameralarıyla gözetleniyor olduğu.

Bu da demek oluyor ki patlamanın neden gerçekleştiği o veya bu şekilde biliniyor. Çünkü kameralar sürekli kayıttaysa ne olup bittiğini çekmiştir.

Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı gibi ciddi bir kurumun soruşturmayı henüz tamamlamamış olması kesinlikle kabul edilebilir bir şey olmadığı gibi inandırıcı da değildir.

Türk ordusunun itibarını zedeleyen bu olayın gerçek nedenleri umarım bir an önce bulunur ve hem kamuoyuyla paylaşılır hem de ceza alması gerekenler varsa cezasını alır.

Bu olayın üzeri kapatılacak mı yoksa kamuoyuna açıklanacak mı bilemeyiz. Açıkçası ben açıklanmayabileceğini düşünüyorum. Açıklansa bile akıllara mantıklı gelebilecek ancak doğru olmayan bir açıklama yapılacağı kanaatindeyim.

Patlama sonrası FETÖ operasyonu

İlginç olan bir başka konu ise bu patlamanın ardından hem Türkiye de hem de KKTC'de yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında iki yüzün üzerinde asker tutuklandı. Doğrudan doğruya bu FETÖ operasyonunun patlamayla alakası var mı bilemeyiz ama üstüne denk gelmiş olması ilginç bir tesadüf oldu.

Sonuca bakacak olursak; emekli askerlerin ağzında dolaşan uzlaşılmış bir söylem var; "bu patlama sabotaj değil, ihmaldir ve FETÖ operasyonunun bununla bir bağlantısı yoktur"…

Hatta bu söylem halk arasında da yayılmaya başlamıştır.

Yirmi yıllık bir gazeteci olarak ben de zaten yangından çıkmadığı kesinleşen mühimmatların patlamasını o bölgede dolaşan kedilere ya da hayaletlere bağlıyorum.

Şeytan Üçgeni'ni unutmayın…

Bir hafta önceki yazımdan kısa bir hatırlatma yapıyorum…

  • Üçgenin birinci açısı…17 Eylül 2015...Asal şube karşısına bomba...GKK'nın askeralma şubesinin karşısına çöp içerisine bomba bırakılması üstelik de KKTC bayrağına sarılı olarak, herkesi şaşırtmıştı.
  • Üçgenin ikinci açısı… 15 Temmuz 2016...Türkiye darbe girişimi.
  • Füzeyle vurulduk… 1 Temmuz 2019... Saat sabah 01:00.
  • Üçgenin üçüncü açısı…12 Eylül 2019... Cephanelik havaya uçtu... Sabah saat 01:30.

Kaldı ki cephanelikler askeri birimlerde en sıkı korunan bölgelerdir. Patlamaların boyutunun ne kadar ciddi olduğunu hepimiz gördük. Nasıl olur da tek bir asker ölmez ya da yaralanmaz?

Elbette ki hiç kimsenin ölmemesi ve yaralanmaması çok sevindiricidir ama böylesine şiddetli bir patlama sonrasında oluşan enerji ve basınç önünde ne bulursa öldürebilecek güçtedir.

Haliyle birçok soru peyda olmuştur. Bu bir sabotaj mıdır? Hain bir saldırı mıdır? Mühimmatların açıkta bekletilmesi ne kadar doğrudur? Mühimmatları bekleyen asker yok muydu? Bu kadar önemli bir risk faktörü nasıl oldu da ciddi bir zafiyete kurban gitmiştir?

Birçok soruyu peşi sıra yazabiliriz.

Sizlere bir tarih sıralaması yaptım. Son dört yıla asker karşısına bırakılmış TNT, bir darbe denemesi, füzeyle vurulma ve yüklü miktarda cephanenin patlaması sığdı. Üstelik de tarihler birbirine ne kadar benzer şekilde.

Bu bir Şeytan Üçgeni mi? Yoksa rastlantı mı? Yoksa bir mesaj mı?

Diyelim ki benim yazdıklarım tamamen bir tesadüf ya da bir hikâyeden ibaret.

İyi de; bu kadar gerçekçi hikâyelerden iyi filmler çıkar. Dikkatli olmakta fayda var.

***************

Günün Sözü

Her insanın hayatı aynı şekilde sona erer. Bir insanı diğerinden ayırt eden, nasıl yaşadığı ve nasıl öldüğünün ayrıntılarıdır.

Ernest Hemingway

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları