Rumlar, Erdoğan'ın gazabına uğrayacak!

Yayın Tarihi: 16/12/19 07:00
okuma süresi: 9 dak.

Bazen anlamakta güçlük çekiyorum Rum tarafının tavırlarını. Hiçbir türlü antlaşmak istemiyorlar, antlaşmak istemedikleri gibi de İsrail başta olmak üzere Türkiye’nin arasının açık olduğu tüm ülkelerle yakın iş birliği kuruyorlar. Yakın iş birliği kurmak ticari değil ne yazık ki olası bir savaş durumuna karşın kendi akıllarınca ittifak kurma telaşı var Rumlarda.

Örneğin çok uzun yıllardır Amerika’nın müttefiki olan Türkiye’ye şu S-400 meselesi yüzünden F-35 savaş uçağını vermeme ama diğer taraftan Rumlara silah ambargosunu kaldırıp bir de hibelerde bulunma.

Haliyle Rum yönetimi Ortodoks mezhebine tabii olmaları vesilesiyle de yıllardır Rusya ile yakın ilişkilere sahiptiler, bu artık sona erdi. Orta Akdeniz de hızla kutuplaşmalar oluştu ve Türkiye-Rusya birlikte hareket eder duruma geldi.

Türkiye’den gıcık kapan Amerika ve İsrail ikilisi de mahallenin küçük çocuğuna komşunun camını kırması için taş sağlamakla meşgul.

Haliyle bu haylaz çocuk arkasındaki güçlere güveniyor, güveniyor güvenmesine de olası bir savaş durumunda Türkiye’de 100 milyon insan yaşıyor, Rum tarafında ise 1 milyon diyelim. Olası bir savaşta nasıl kayıplar yaşanacak sonuç ne olacak?

Olay tamamen budur. ABD ve İsrail, mahallenin haylaz çocuğuna al bu taşları Türkiye’nin camlarını kır diyor, korkma sen bize yakın ol yeter ki, sana bir şey yapamaz diyorlar Nikos amcaya, peki bir gün Ankara’nın gözü dönerse ne olacak?

Adınız gibi emin olabilirsiniz bölgede hiç kimse Türkiye ile savaşmayı göze alabilecek noktada değil.

Türkiye eski zayıf Türkiye değil ki. İnanılmaz bir silah üretimi var, korkunç boyutlarda ve en büyük ortağı da İngiltere!

Anlayacağınız tansiyon bu kadar yükselirken bölgede bir gerginlik yaşanmasın diye hepimiz dua ediyoruz.

Bu işler yanlışlıkla patlayacak bir mermi çekirdeğine bakar!

Çoğu zaman savaş konseptli yazılar yazmaktan kaçınmışımdır hep zira bazı şeyleri gereğinden fazla büyütüyormuşum gibi gelir bana ama işler bu sefer gerçekten sıkıntılı dostlar.

Türkiye’nin, İsrail- Rum insansız hava aracı uçurma anlaşmasına karşılık olarak Geçitkale Havaalanı’nı acil koduyla kullanmayı talep etmesi bölgedeki gerginliğin ne kadar yüksek olduğunu anlamamıza yeter de artar bile.

Bu hafta oldukça hareketli bir hafta olacak, öyle anlıyorum.

İHA ve SİHA nedir?

Son 10 yılın en popüler savaş makineleri SİHA ve İHA’lar. Türkiye bu savaş makinelerini üretme noktasında çığır açmış durumda. Teknolojisi tamamen kendine ait ve üretme noktasında sayı ve izin oranında sınırı yok. Hani bir tür uçan robotlar gibi desek yeridir.

Türkiye oluşan savaş uçağı açığını önemli bir ölçüde SİHA ve İHA’larla kapatmayı planlıyor.

Peki nedir bu SİHA ve İHA :

“SİHA nedir nasıl ortaya çıktı? Kayıtlara geçen ve ilk SİHA saldırısı olarak sınıflandırılabilecek saldırı, 1849'da Avusturya İmparatorluğu tarafından Venedik'e gerçekleştirildi. Avusturyalılar tarafından sıcak hava balonlarına bağlanan bombaların kentte patlaması hedefleniyordu. Bombaların bir kısmı hedefini tuttursa da, rüzgârın değişmesi sonucu bir kısmı da Avusturya askerlerinin üzerine düştü. Balonlarla bombardıman 1899'da, Lahey Barış Konferansı'nda imzalanan sözleşme ile yasadışı ilan edildi. Ancak bu tür bir yasak, ilerleyen yıllarda gelişen uçak teknolojisine uygulanmadı. Sonraki yıllarda önce Sovyetler Birliği'ne karşı torpido atabilen insansız helikopterler geliştiren ABD ordusu, Vietnam Savaşı'yla birlikte insansız savaş uçaklarını test etmeye başladı. Gelişen teknolojiyle birlikte SİHA'lar yaygınlaşmaya başladı. Özellikle 2000'li yıllarda, savaş uçakları gibi uçak pistlerine ihtiyaç duymayan, daha uzun süreler havada kalabilen ve eski modellere göre daha ağır bombalar taşıyabilen SİHA'lar geliştirildi. Bugün onlarca ülkenin envanterinde SİHA bulunuyor. SİHA'lar neden tercih ediliyor, nasıl kullanılıyor? Orduların SİHA'ları tercih etmesinin çeşitli nedenleri bulunuyor. Bunlardan biri, savaşlarda pilot kaybının azaltılması. SİHA'lar operatör pilotlar tarafından bir kumanda merkezinden kontrol ediliyor. Kontrol merkezindeki ekranlarda uçağın üzerindeki kameralardan ve termal sensörler gibi çeşitli sensörlerden gelen görüntüleri izleyen pilotlar, uçağı yönlendirerek istedikleri bölgenin üzerinde uçabiliyor ve bir tuşla saldırı düzenleyebiliyor. Pilot uçağın içinde bulunmadığı için SİHA'lar düşürülme riski bulunan bölgelere daha rahat gönderilebiliyor ve düşmesi durumunda pilotun ölmesi, yaralanması veya esir düşmesi gibi riskler olmuyor.SİHA'ların bir diğer avantajı da savaş uçaklarının uçabileceğinden çok daha uzun süre havada kalma potansiyeli. Savaş uçaklarını uçuran pilotlar belirli bir süre havada kalabilirken bir SİHA, vardiyayla çalışan operatör pilotları sayesinde onlarca saat havada kalabilir. Gelişmiş SİHA modelleri, otomatik olarak iniş ve kalkış yapabiliyor, otonom bir şekilde uçabiliyor ve merkezle iletişiminin herhangi bir nedenle kesilmesi durumunda üsse kendiliğinden geri dönebiliyor. Yapay zekanın giderek artan etkinliği sayesinde SİHA'ların saldırılar da dahil olmak üzere tüm kararları otonom olarak alması için çalışmalar yürütülüyor.Türkiye'deki SİHA'ların özellikleri: 1990'lı yıllarda Türkiye'nin envanterine kattığı ilk insansız hava araçları İsrail yapımı Heron ve ABD yapımı GNAT modelleriydi. 2000'li yıllarda GNAT'ın gelişmiş versiyonları olan Predator ve RepaerSİHA'larının Türkiye'ye satışına ABD Kongresi'nden izin çıkmaması üzerine Türkiye, kendi SİHA'larını geliştirme sürecini hızlandırdı. Bugün Türkiye'de kullanımda olan yerli SİHA'lar arasında Anka ve Bayraktar bulunuyor. Bayraktar'ın üreticisi Baykar, 2015'te yaptığı açıklamada SİHA'nın 250 kilogram mühimmat taşıma kapasitesi olduğunu açıklamıştı. Baykar'ın kurucusu ve yönetim kurulu başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünürü olan Özdemir Bayraktar. Bayraktar'ın oğlu Selçuk ile Erdoğan'ın kızı Sümeyye, 2016 yılında evlenmişti. Özdemir Bayraktar, Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu yıllarda Refah Partisi'nin İstanbul il yönetiminde yer alıyordu. Envanterdeki diğer yerli SİHA olan Anka'nın 2016 itibariyle silah taşıma kapasitesi bulunmuyordu. Gözlem amacıyla kullanılan Anka'lara 2017 yılında ilk defa roket de eklendi. Bayraktar ve Anka, TÜRKSAT uydularının kapsama alanında olan her yerde kullanılabiliyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.'nin (TUSAŞ) geliştirdiği Anka, 200 kilograma kadar silah taşıyabiliyor. İki SİHA da Roketsan'ın geliştirdiği roketleri kullanıyor”.https://www.internethaber.com/siha-nedir-neden-tartisiliyor-turkiye-ve-dunyada-siha-gercegi-foto-galerisi-1807555.htm?page=5

******************

Günün Sözü

Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir.

Winston Churchill

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları