“T” izinleri… Devir değişti beyler…

Yayın Tarihi: 26/02/20 07:00
okuma süresi: 7 dak.

Şu “T” izinleri meselesi. Bu konuda Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığına ciddi bir tepki var. T izni denilince benim aklıma fırsatçılık, menfaat hatta rüşvet düşüncesi gelir. Bunun en yaygın sebebi de bugüne kadar bu konuda duyduğum sayısız dedikodulardır. Hatta hatta bu işten ciddi rant eden taksiciler de olduğunu kaç kez duydum. Bu tür izinleri bir şekilde alıp sonra da ciddi paralara satan hatta içlerinde siyasilerin, bürokratların da olduğu mekanizmaların hep dedikodusunu duydum bugüne kadar.

Bu nedenle biri T izni dedi mi yine aklıma bu tür şeyler gelir. Diyelim ki duyduğum dedikoduların yarısı yalan olsun ama öyle inanıyorum ki diğer yarısı doğrudur. Kimse bunu inkar edemez. Hele hele geçmiş hükümet dönemlerinde bir takım kirli işlerin döndüğünü de bazı bakanların bu işlere ön ayak olduğunu da kaç kez duydum.

Rüşvetin belgesi olmaz derler, öyledir de.

Atakan işleri sıkı tutuyor

Ancak bildiğim ve emin olduğum kesin bir şey var. Eğer Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ise o bakanlığın bünyesinde herhangi bir usulsüzlük, yanlış ve menfaat içeren iş olmaz olamaz. Bakan Atakan’ı iyi tanırım, asla böyle şeylerin değil olmasına, konuşulmasına bile izin vermez.

Bildiğiniz gibi izin kurulu özerk bir yapıya sahip ve doğrudan bakanın yetki alanında değil. Siyasi etkisi var mı var tabii. İşte bu nedenle benim içim çok rahat.

Umarım bugün tepki koyanlar eski rant işlerinin olmamasından tepki koymuyorlardır çünkü artık bu işlere önemli bir ciddiyet ve hakimiyet gelmiştir.

Tüm izinler ve benzeri işlemleri İzin Kurulu yapıyor. İzin Kurulu idareten Ulaştırma Bakanlığı altında ama özerk bir kurul. Kurul Ulaştırma, İçişleri, Ekonomi, Maliye Bakanlık temsilcileri, PGM ve sektör temsilcilerinden oluşuyor. Bakın kaç bacağı var.

Geçmişte bu konuda ciddi bir karmaşa olmasına rağmen 2 yıldır bir düzen kurulmuş ve gündem başvuru tarihi, sırasına göre belirlenip şeffaf bir şekilde tüm paydaşlar ile paylaşılıyor.

Gündeme her giren alacak diye bir durumda yok. Ancak geçmişte “Başvurdum ama cevap bile almadım” diyenler çokken artık her başvuruya ama müsbet ama menfi bir cevap verildiğini çok iyi biliyorum. Eskiden başvuranın ne kadar partili ne kadar yakın, ahbap olunduğuna bakılırdı. Şimdi artık böyle şeyler yok. Herkes eşit durumda.

Genel manada bir çok konuda kriter eksikliği çerçevesinde Ulaştırma Bakanlığı sektör temsilcileri ve konunun uzmanları ile kapsamlı bir yasa hazırlığı yapıldı ki bu yasa şu an savcılıkta, hazır olur olmaz meclise gönderilecek.

Disiplin had safhada... Menfaate izin yok

Şu an şikayet edenlerin bir kısmının aslında şu veya bu şekilde bu konuda ciddi bir rant elde etmiş insanlar olduğunu da ayrıca öğrendim. Biraz araştırdınız mı hemen herkes her şeyi anlatıyor.

Yeni yasa sonrası satış, kiralama ve benzeri konularda iptal koşulları daha belirgin ve net olacak, yani bir diğer deyişle idarenin eli daha güçlenecek. Zaten durak aktarma işlemlerinde de bakanlık şikayetler olduğu için işlemleri durdurdu ve inceleme başlattı. Herkesin dosyası oldukça titiz bir şekilde inceleniyor.

Bu konuda da tek yetkili izin kuruluydu ama artık kaymakamlık onayı, aynı ilçe içinde olma ve en önemlisi aktarma yapılacak durağın oluru kriteri eklendi. Yetki paylaşımı artırıldı ve konuya bir ciddiyet getirildi.

Niye yazıyorum bunları; başta Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile İzin Kurulu bu işleri artık çok sıkı tutuyor.

Her şey kuralına ve nizamına uygun yapılıyor.

Dostlar öyle anlıyorum ki “T” izni konusu artık bir rant kapısı olmaktan çıkacak... İyi niyetli olanlara söyleyecek bir lafım yok ama kötü niyeti olanlar bunu artık anlasın.

Devir değişti…

****************

Gençler parasız yaşıyor

Eskiler kendi zamanlarındaki ekonomik zorluklara rağmen neler başardıklarını anlatmayı seviyorlar.

Verilen örneklere karşı aksini iddia etmesi oldukça güç. Maaşıyla genç yaşta kendi evini, arabasını alan üzerine de aile kuran bir nesille yarışmak zor.

Önceki nesillerin ekonomik refaha erişme hızları ile şimdikilerin ekonomik durumu kıyas kaldırmıyor.

Yapılabilecek işler sınırlı. Ya aldığı maaşın yarısını benzine vererek tayin edildiği yerde devlet memuru olacak ya da özel sektördeki maaşını kira ve elektriğe harcayıp ayı kredi kartlarıyla geçirecek…

Çok önemli sorular cevap bekliyor.

Gençler tembel mi? Neden yeni nesil çalışanların ekonomik refahı yok? İşsizliğin getirdiği sosyal sorunlar ile nasıl mücadele edilecek? En önemlisi: Çözüm olunca her şey düzelecek mi?

Devlet'in yayınladığı istatistiklere göre KKTC'de genç işsizlik oranı %19,6. Bu rakam iyimser bir tahmin. İçerisinde çalışacak bir iş bulamadığı için göç eden, eğitime devam eden ya da kayıt dışı çalışan gençler yok.

KKTC'de işsiz nüfusa 2020'ye kadar senede 3,500 genç daha katılacak.

Madalyonun diğer yüzünde dar gelirli çalışanlar var. Karı-Koca çalışıp ayı çıkaramayanlar.

Neden 15-20 sene önceye göre hayat şartları bu kadar zorlaştı?

***************

Günün Sözü

Yüreğine giden bir bilet kes, cam kenarı değil can kenarı olsun. Ne ikna edici bir intihar biçimidir; şimdi seninle göz göze gelmek...

Cemal Süreyya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları