Manga: “Böyle ayrımcılık olmaz…”

Yayın Tarihi: 28/02/20 07:00
okuma süresi: 8 dak.

Kadim dostum, Memur-Sen Başkanı Akın Manga ile geçtiğimiz gün buluşup güzel bir sohbet yaptık. Aslında hayli geç kalınmış bir sohbetti bu. Ülke gündemi oldukça sıkıntılı. Bir taraftan Cumhurbaşkanlığı seçimi, diğer taraftan acaba ne gün Koronavirüs kapımızı çalacak korkusu ve en nihayetinde ister memur olsun ister özel sektör çalışanı olsun hepimizin bu ülkede insanca yaşama kaygısı ve arzusu bulunuyor. Başkanla tüm bunları ve tüm sektörün genel sorunlarını uzun uzadıya konuştuk.

Manga uzun yıllardır sendikacılık alanında kendini ispatlamış biri. Hilesiz desek yeridir. Bunu ayrım yapmak adına söylemiyorum ama her haliyle tam bir Kıbrıslı.

Kendini sokaktaki vatandaştan devletin zirvesine kadar parti gözetmeksizin sevdirmiş birisi.

Bizim memleketin genel kuralıdır bu; tanıdığınız olmadı mı işiniz olmuyor, bu da devletin ne yazık ki hantal yapısından kaynaklanıyor. Manga’nın kapısını çaldığınızda eğer talebiniz meşru, yasalara uygun ve hakkaniyet çerçevesindeyse sorununuzu çözmek için elinden geleni yapıyor ve çözüyor da bir şekilde.

Kaç kez adam kayırmacılığı sinirli bir üslupla reddettiğine şahit olmuşumdur.

Kısa memurluk hayatımda Memur-Sen’in üyelerindendim bende. Hızla girip hızla istifa edip çıktığım bir dönemlik geçici memurluk hayatım benimde oldu.

Şahsen ben memurluğu kimseye tavsiye etmiyorum ama memleketin hali malum ve vatandaş ciddi gelecek kaygısı taşıdığı için bir şekilde devlete kapağı atmaya çalışıyor.

Geçici memur olmak aslında ciddi sıkıntıları ve kadrolu memurlara oranla adaletsizliğe uğrayacağınız anlamına geliyor. İşte burada devreye Hür-İş Federasyonu’na bağlı bir sendika olarak Memur-Sen devreye giriyor. Manga’nın arkasında ülkenin en büyük sendika kitlesine sahip Hür-İş var.

Geçici memurların ağırlıklı olarak üye olduğu bir sendika Memur-Sen ve Başkan Manga birçok alanda hak kaybı yaşayan ve hep devletin bünyesinde ama değilmiş muamelesini gören üyeleri için hükümetler üzerinde ciddi baskılar kurmayı başarıyor.

Özellikle asgari ücretin de özel sektör çalışanlarının lehine sonuçlanması noktasında korkmadan ses veren bir sendika.

Yardımcı polis gibi memurluk olmaz

Geçici memurların durumu bana İngiliz üslerinde yoğun olarak yardımcı polis sıfatıyla çalışan Kıbrıslı Türkleri hatırlatıyor. Yani bir nevi hem İngiliz devletinin adamısınız ama bir yandan da haddinizi bilin siz sadece yardımcısınız muamelesi görüyorlardı. İşte bizim memlekette de geçici memurların durumu aynen buna benziyor. Geçici memurlar bir tür eğreti memur durumunda tutuluyorlar. Maaş-ücret dengesinden tutunda, emeklilik yaşına ve diğer sosyal haklara kadar kadrolu memurlarla aralarında uçurum bulunuyor. Üstelik kendini kaybetmiş bir siyasinin iki dudağı arasında bir kader yaşıyorlar.

Bu durum kim ne derse desin insani bir durum değil.

Manga: “Böyle ayrımcılık olmaz”

Akın Manga ile bu durumu uzun uzun konuştuk ve geçici memurların yıllardır uğradığı temel sorunları anlattı…

“Kamuda hizmet veren geçici işçi, geçici memur statüsünde çalışanlarla, asli kadrolarda çalışanlar arasında, hak ve menfaatlerde büyük farklılıklar vardır. İstihdam tarihleri açısından dört çeşit emeklilik ve ikramiye hakkı vardır.

1985 yılı öncesi göreve başlayan kamu görevlileri brüt maaşlarının %2,5’ini emeklilik iştirak payı olarak yapar. 10 yıl hizmet şartıyla emeklilik hakkı vardır. İstek üzerine 60 yaşa kadar çalışabilir. 36 yıla kadar hizmetlerinin her yılına son brüt aylık maaşı kadar ikramiyeye hak kazanır. Kadınlarda her 5 yıla, bir yıl hizmet ilavesi var.

16 Ocak 1985-1 Temmuz 1987 tarihleri arasında göreve başlayan kamu görevlilerinde, brüt maaşlarının %2,5’i emeklilik iştirak payı olarak kesilir. 15 yıl hizmeti olması halinde emeklilik hakkı vardır. İsterlerse 60 yaşına kadar çalışabilirler. 36 yıl hizmete kadar, her yıla son brüt maaştan ikramiyeye hak kazanırlar. Kadın çalışanlar, her 5 yıl için, bir yıl yıpranma(ikramiye) payı alırlar.

1 Temmuz 1987-1 Ocak 2008 tarihleri arasında göreve başlayan kamu görevlilerini, evli erkek çalışanların brüt maaşlarının %9’u, kadın çalışanların ise %5’i emeklilik iştirak payı olarak kesilir. Kadınlar, ölümleri halinde maaşlarının eşlerine kalmasını istiyorlarsa, brüt maaşlarının %9’unu emeklilik iştirak payı olarak ödemek zorundadırlar. Emekli olabilmeleri için 25 yıl fiili hizmet     ve 55 yaşını doldurmak şarttır. İsteğe bağlı olarak 60 yaşına kadar çalışabilirler. En çok 36 yıl hizmete kadar ikramiye alabilirler. Kadın çalışanların her 5 yıl fiili hizmetine, bir yıl yıpranma payı olarak hizmet ilavesi yapılır.

1 Ocak 2008 tarihinden sonra istihdam edilen kadın-erkek kamu çalışanlarının brüt maaşlarının %8 sosyal sigorta, %5 ihtiyat sandığı olmak üzere, toplam %13 kesinti yapılır. 60 yaşını doldurduklarında sosyal sigortalardan emekli olabilirler.

  1. İhtiyat sandığı dışında ikramiye hakları yoktur.
  2. Kadın çalışanlara 5 fiili hizmete karşı bir yıl yıpranma hakkı yoktur.

Kamu çalışanları arasında en mağdur kesimlerden biriside, geçici memur statüsünde çalışanlardır. Hizmete giriş tarihleri esas alınarak, işe başladıkları hizmet sınıfı içerisinde her tamamlanan hizmet yılı için bir barem içi artış alırlar. Ancak terfi hakları yoktur. Meclis çoğunluğuna sahip hükümet bu sorunu çözecek sayısal güce sahiptir. Memur-Sen olarak, çalışandan yana ciddi adımlar atarak bu sorunu çözmelerini ısrarla talep ediyoruz”.

**************

Günün Sözü

"Yalnızların anlayamadığı tek şey bu; tek başına özgürlük ne işe yarayacak…"

Attila İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları