Rumlar kaygılarında haklı…

Rum Yönetimi tek taraflı olarak sınır kapılarını kapatmaya kalktıysa da bunda başarılı olamadı. Bildiğiniz gibi Koronavirüs ile bağlantılı olarak bir tedbir almaya çalıştılar. Bazı çevreler bunun siyasi olduğunu da iddia ettiler ama öyle tahmin ediyorum ki Rum tarafında virüs ile ilgili kaygı gerçekten büyük.

Peki, doğrusu hangisi?

Kuzey Kıbrıs’ın gündemi şu an için her gün yaklaşık 100 can alan bu virüs değil şüphesiz. Bizim böyle bir kaygımız yok. Bizim ülke olarak kaygılarımız Rumlardan ya da başka dünya ülkelerinden her zaman farklı olmuştur zaten. İşte önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Yarı tatsız bir havada geçiyor, heyecanı pek yok. Hayat pahalılığı, asgari ücret derken Cuma günü Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde yaşanan yangın ve sonrasında hayatını kaybeden üç kişi gündeme damgasını vurdu.

Hastane mi sınır kapısı mı?

Gelin görün ki böylesine önemli bir yangın olayına toplum tarafından pek de ciddi bir tepki gösterilmedi. Ancak Rum yönetiminin tek taraflı olarak sınır kapılarını kapatması karşılıklı olarak ciddi eylemsel tepkilere neden oldu.

Öncelikler diyelim buna. Belki de bazı çevrelerce sınır kapılarının kapanması, bir hastanenin yanıp da üç kişinin hayatını kaybetmesinden çok daha önemlidir.

Bana göre her ikisi de son derece önemlidir. Ama vatandaşın sınır kapılarının kapanmasına karşın göstermiş olduğu benzer bir tepkiyi sağlık bakanlığına ya da hükümete de göstermesini beklerdim açıkçası. Ama bu olmadı, muhtemelen de olmayacak.

Bu da demek oluyor ki neresinden menfaatimize dokunulursa oradan ses veriyoruz. Hastane konusunda da ses vermek isteyenler varsa da onlar sessiz çoğunluk olarak suskunlarını korumayı tercih ettiler.

Rumlar kaygılarında haklılar

Tekrardan konumuza dönecek olursak; Rumların bizim taşıdığımız kaygılar gibi kaygıları yok. Kendi kendine yetebilen, kimseden gelecek yardıma muhtaç olmayan ama ciddi yardımlar gören bir yapıları var. İşte bu nedenle Rum tarafı her ne kadar Akdenizli olmanın bir rahatlığını taşısalar da bizim kadar rahat ve umursuz değiller.

Bu nedenle hızla yaklaşmakta olan Koronavirüs tehlikesini Rumlar görüyorlar. Koronavirüs dünyaya hızla yayılmış durumda ve muhtemelen Kıbrıs’a da bir şekilde gelecek.

İtalyanlarda da bizde olan umursamaz tutum vardı ve bunun bedelini şu an ağır ödüyorlar. İtalya’da önlenemez bir yayılma yaşanmasının altında yatan en önemli neden olarak Koronavirüsü yeteri kadar ciddiye almamış olmaları gerekçe gösteriliyor. Şu an için harıl harıl çalışıyor olsalar da artık çok geç.

İranlı çok öğrenci var

Bildiğiniz gibi şu an Koronavirüs ağırlıklı olarak Çin, İtalya ve İran da yoğunlaşmış durumda. Diğer ülkeler de tek tük bulunuyor. Kıbrıs’ta Çinli ve İtalyan yok denecek kadar az ama İranlılar hayli fazlalıkta. Özellikle Kuzey Kıbrıs’ta çok fazla İranlı öğrenci var bu öğrenciler İran’a bir şekilde seyahat ediyorlar ve edecekler. Şu an İran’da kontrolsüz şekilde yayılan virüs her an Kuzey Kıbrıs’a gelebilir. Basit görünüyor ama çok tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız.

Koronavirüs ne aşamada?

Dünya genelinde hayatını kaybedenlerin sayısı 2979 olarak tespit edildi. Toplam 86,983. 32 bin 906’sı iyileşti. İstatistik sitesi ‘worldometers’ın verilerine göre; Koronavirüs ile enfekte güncel hasta sayısı ise 46 bin 476. Bunlardan 8 bin 469’unun durumu “ciddi” ya da “kritik” olarak sınıflandırılıyor.

İran Sağlık Bakanlığı korona virüsüne ilişkin paylaştığı son bilgilerde ülke genelinde Koronavirüs vakasının 593 ve ölü sayısının 43 olduğunu açıklamıştı.

Türkiye ve Kıbrıs’ın komşularının hemen hemen hepsine bu virüs geldi. İngiltere 29, İran 593 “43 ölü”,  Irak 13, İran, İsrail 7, Gürcistan 2, Yunanistan 4, Lübnan 4, Azerbaycan 1, Ermenistan 1. Sadece İran’da ölüm var.

İtalya’da 1128 “29 ölü”, Almanya 79, Fransa 100 “2 ölü”, Avusturya 9, Brüksel… 1.https://www.google.com/maps/d/viewer?mid=1iFQPnY38HFHtaVo1wh2esOPk18GKtsJ1&ll=45.79468102710276%2C20.12498140741161&z=5

http://who.maps.arcgis.com/apps/opsdashboard/index.html#/ead3c6475654481ca51c248d52ab9c61

Merak edenler güncel verilere bu adresten ulaşabilirler.

Türkiye’nin, Yunanistan’ın ve Rum tarafının bu ülkelerle doğrudan bağlantısı var diye yazdım.

Anlayacağınız Rum tarafı kaygısında son derece haklı. İlginç olarak bazı ülkelerde de bu virüse hiç rastlanmamış. Türkiye ve Kıbrıs halen çok şanslı ama Dünya Sağlık Örgütü henüz virüsle karşılaşmamış ülkeleri uyarıyor ve hazırlıklı olunmasını istiyor.

Peki, biz hazır mıyız?

***

Günün Sözü

“Annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk.”

 Cemal Süreya